29.11.2013 Ankara TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlenen Eğitim Kongresi’nde konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, yabancı dil eğitimi konusunda her türlü katkıya hazır olduklarını söyledi.
TOBB Türkiye Eğitim Meclisi koordinasyonu ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın
katkılarıyla, yabancı dil öğretimi konulu "5. Eğitim Kongresi"
TOBB'un ev sahipliğinde Ankara'da başladı.
Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, yabancı dil bilmenin bir artı
değil, ihtiyaç olduğunu söyledi. Küreselleşen dünyada, koşulların İngilizceyi
evrensel dil haline getirdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Lüksemburg,
Malta ve İspanya'da 3 yaş, Belçika, Yunanistan, İtalya ve Portekiz'de 6 yaş,
Fransa ve Polonya'da 7 yaştan itibaren İngilizce yabancı dil olarak okutuluyor.
Ülkemizde özellikle İngilizce'de, yabancı dil yeterliliğini geliştirmenin önemi
her daim vurgulanıyor. İhtiyacın farkındayız, fakat istediğimiz seviyeye halen
ulaşabilmiş değiliz" diye konuştu.
- "Liseden mezun olana kadar yaklaşık bin saat İngilizce dersi
alınıyor ama İngilizce konuşulamıyor"
Öğrencilerin dil öğrenme motivasyonlarının yeterli gelmediğini, yabancı
dilin öneminin farkında olmadıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle devam
etti:
"Öğretim materyallerinde sıkıntılar var. Öğretmen başına düşen
öğrenci sayısı, birçok okulda yüksek. Dil öğretmenlerinin yetiştirilme
sürecinde ve görev esnasında destek almaları konusunda eksikler var. Liseden
mezun olana kadar yaklaşık bin saat İngilizce dersi alınıyor ama İngilizce
konuşulamıyor. 2013't English First'in yaptığı İngilizce Yeterlilik
Endeksi'nde, Türkiye 60 ülke arasında 41. sırada yer aldı. Endekste Türkiye,
2007'den bu yana en hızlı yükselen ülke olarak gösteriliyor ama 2007'de 'çok
düşük' yeterlilik düzeyinden 'düşük' yeterlilik düzeyine çıkabildik. 2012 TOEFL
sınav sonuçlarının Avrupa ortalamalarına göre, Norveçliler 120 üzerinden 100,
Avrupalılar 87, Türkiye'nin notu ise 75 ve 43 Avrupa ülkesi arasında en düşük
test sonucuna sahibiz."
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, İngilizceyi iyi öğreten ülkelerin, erken
yaşta öğretimi önemsediklerini, müfredatlarında daha fazla saati dil öğretimine
ayırdıklarını, yabancı dil öğretimini temel ders olarak konumlandırdıklarını ve
sınıf mevcutlarının az olmasına dikkat ettiklerini vurguladı. Hisarcıklıoğlu,
Türkiye'de ise pratik yapmak yerine "özne-yüklem-tümleç"
sıralamasının ezberletildiğini söyledi.
Ekonomik etki alanı genişleyen Türkiye'nin Rusça, Arapça, Farsça,
Kazakça, Boşnakça, Sırpça bilen gençlere ihtiyaç duyduğunun altını çizen
Hisarcıklıoğlu, TOBB'un, yabancı dil eğitiminde kalkınmış ülkelerin ulaştığı
düzeye ulaşmak için gereken katkıyı yapmaya hazır olduğunu ifade etti.
- "Dil eğitimi sempozyumuna ihtiyaç var"
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin de Türkiye'de, saha
araştırmalarıyla desteklenen dil eğitimi sempozyumuna ihtiyaç olduğunu söyledi.
MEB'in de bu noktada üstüne düşeni yapacağını belirten Tekin, "Demir var,
çimento var, kum var ama inşaatı bir türlü yapamıyoruz. Akademisyenlerin
desteğine ihtiyacımız var" dedi.
Tekin, şöyle konuştu:
"Belki bir karşılaştırma yapmak açısından şunu söylemek lazım.
Türkiye içinde yabancı dil eğitim ve öğretimi konusunda bu tür yetersizliklerden
bahsediyoruz ama Türkiye dışında, Türkçe öğretimiyle ilgili sahadan gelen
veriler oldukça pozitif. Yunus Emre, TİKA gibi kuruluşların yurt dışında Türkçe
öğretimi ya da yurt dışında okul açan sivil toplum örgütlerinin verilerine
baktığımızda yurt dışında Türkçe öğretimi konusunda oldukça yeterli ve faydalı
sonuçlar elde ediliyor. Burada böyle bir totoloji var. Türkiye'de Türkçe
öğretemiyoruz. Aslında bu toplantıları dil öğretimine endekslemek gerekiyor.
Zorunlu eğitim 12 yıl. 12 yıl boyunca çocuklarımız okuma yazmaya başladığı
günden bu yana Türkçe dersi alıyorlar, lise son sınıfa kadar Türk Dili ve
Edebiyatı dersi alıyorlar ama üniversite sınavında Türkçe sorularının
cevaplanma oranı da çok düşük. Bunu daha ayrıntılı biçimde masaya yatırmamız gerekiyor.
Üstümüze düşen ne varsa hep birlikte yapmak gerekir."
TOBB Eğitim Meclis Başkan Yardımcısı Eyyüp Kılcı ise etkinlikle
Türkiye'nin yabancı dil tablosunu ortaya koymayı amaçladıklarını söyledi.
İstenilen düzeyde yabancı dil öğrenmenin çok zor olduğuna dikkat çeken
Kılcı, farklı zamanlarda birçok gerekçeyle yabancı dil eğitimi aldığını ancak
yeterli gelmediğini anlattı. Kılcı, Türkiye'nin dil öğretimiyle ilgili sorunu
olduğunu, dil eğitimi uygulamalarında problem olduğunu, değişik yapılması
gerektiğini dile getirdi.