14.12.2013 Ankara Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 2023'te dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri haline geleceğini belirterek, "Bunu başarabilmek için tek yapmamız gereken yapısal reformlara hız kesmeden devam etmek" dedi.
TOBB Sanayi
Odaları Konseyi'nin, birliğin sosyal tesislerinde gerçekleştirilen yeni dönem
ilk toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinin çok farklı
bir dönemden geçtiğini belirterek, yaşanan gelişmelerin ülke ekonomileri için
adeta stres testi niteliğinde olduğunu söyledi.
Bu dönemde
özel sektörü dinamik olan ve olumsuz gelişmelere doğru müdahale ile yanıt veren
ülkelerin öne çıktığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, bunu başaramayan ülkelerin ise
geride kaldığını dile getirdi.
Türkiye'nin,
yaşanan bu sorunlu süreci güçlü özel sektörü ve hükümetin ortaya koyduğu olumlu
tedbirlerle kısa sürede aştığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, küresel krizin
başlamasının ardından Avrupa'nın küçülme sürecinden yeni yeni çıkarken,
Türkiye'nin ise aynı dönemde toplamda yüzde 20 civarında büyüme sağladığına
dikkati çekti. Hisarcıklıoğlu, söz konusu büyümenin istihdam ve refah sağlayan
ve vatandaşa doğrudan yansıyan bir büyüme olduğunu belirtti.
Hisarcıklıoğlu,
2008'den bu yana 17 trilyon dolarlık Avrupa ekonomisinin ilave istihdam
sağlayamadığına işaret ederek, "Aynı dönemde Türkiye, 4,5 milyon
vatandaşına ilave istihdam sağladı. Türk özel sektörü bu süreçte 3,5 milyonun
üzerinde yeni istihdam alanı açtı" diye konuştu.
Türkiye'nin
istihdamdaki bu başarıyı batıdaki komşularında yaşanan ekonomik kriz ve güney
komşularındaki siyasi krizlere rağmen başardığını anlatan Hisarcıklıoğlu, söz
konusu başarının dünyadaki birçok ülkenin hayal bile edemeyeceği bir mucize
olduğunu söyledi.
-"Yapısal reformlara devam
edilmeli"
Ülkelerin en
büyük itici gücünün girişimci ve sanayicileri olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu,
"Küresel çalkantılara ve bölgemizdeki belirsizliklere rağmen Türk sanayisi
hem dinamizmi hem de direncini tüm dünyaya kanıtladı" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin
2023 yılında sanayisi ve ekonomisini bir üst lige çıkaracağına olan inancını
dile getiren Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Dünyanın 10 büyük
ekonomisinden biri haline gelip, ülkemizdeki her vatandaşı bugünkünden tam 2,5
kat daha müreffeh hale getireceğiz. Bizde bu inanç ve güç var.
Bunu
başarabilmek için tek yapmamız gereken yapısal reformlara hız kesmeden devam
etmek. Üretimin, ihracatın ve istihdamın önündeki engeller hızla aşıldığı, iş
yapma ortamımız rakip ülkelerle eşit standartlara getirildiği takdirde
sanayimiz müthiş bir sıçrama daha yaşayacaktır."
-Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de, uluslararası
ölçekte firmaların önemli olduğuna dikkati çekerek, "İthalatı azaltıcı
yatırım ve üretim konusuna yönelmemiz gerekiyor. Tasarruftan yana olmalıyız ve
mali disiplinden taviz vermemeliyiz. Hükümet olarak seçim döneminde hiçbir
zaman mali politikalardan taviz verilmedi" dedi.
Çelik, değişime direnmek yerine değişime öncelik etme adına kıyasıya bir yarış
olduğunu belirterek, "Üretimden istihdama, tarımdan sanayiye kadar her
alanda etkisini göstermektedir. İçinde bulunduğumuz çağ teknoloji çağı olarak
adlandırılmaktadır. Günümüzde insanoğlu yeryüzüyle yetinmemiş tüm imkanlarını
sarfederek gökyüzüne açılmıştır.
Devletler artık ordularıyla değil uydularıyla ölçüşür hale geldi.
Geçmişte kısır çekişmelerle çok zaman kaybettik. Binlerce yıllık medeniyet
birikimimize rağmen bilgiyi, teknoloji, Ar-Ge'yi, uçağı, arabayı son dönemlerde
konuşmaya başladık. Kırmızı plakayı tümüyle yerli olan otomobillere
takabilseydik. İnsan gücümüz var, beyin gücümüz var, devletin desteği milletin
desteği var mı, var. Un var, yağ var, şeker var, eksik olan aynı hedefe
cesaretle koşmak" dedi.
Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğunu anlatan Çelik, işgücünü
artırıcı politikaların hassasiyetle sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi.
Çelik, bir yandan bilginin üretilmesi, bir yandan da üretilen bilginin sanayiye
ve üretime dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin büyüme rakamlarını değerlendiren Çelik, finans
yapısını sağlam olduğunu ve ihracatta başarılı olunduğunu belirtti.
Demokrasinin güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Çelik, bu konuların çok
tartışıldığını anlattı.
Ekonomiye ilişkin yapılması gerekenlerin olduğunu belirten Çelik, uluslararası
boyutta şirketlerin olması gerektiğini söyledi.
Çelik, uluslararası ölçekte firmaların önemli olduğuna dikkati
çekerek, "İthalatı azaltıcı yatırım ve üretim konusuna yönelmemiz
gerekiyor. Tasarruftan yana olmalıyız ve mali disiplinden taviz vermemeliyiz.
Hükümet olarak seçim döneminde hiçbir zaman mali politikalardan taviz
verilmedi" diye konuştu.