03.01.2014 Ankara TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nu makamında ziyaret etti. Çavuşoğlu’na Bakanlık görevi için ‘hayırlı olsun’ ve ‘başarı’ dileklerini ileten Hisarcıklıoğlu,"AB sürecinde Türkiye’nin bir kurumlar ve kurallar ülkesi olarak dünyada ulaştığı seviyeyi güçlendirmesi son derece önemlidir" diye konuştu. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye olarak hem içeride hem dışarıda güçlü olmak gerektiğine işaret ederken, "Bu kapsamda tartışmaların Anayasal hukuk devleti normları içerisinde kalmasına özen göstermeliyiz" ifadesini kullandı.
Hisarcıklıoğlu görüşmede, Çavuşoğlu'nun, Türkiye'yi Avrupa'da en iyi şekilde
temsil ettiğini belirterek, bu göreve gelmesinden büyük memnuniyet duyduklarını
söyledi.
Son dönemde Türkiye'de yaşananlara değinen Hisarcıklıoğlu, "Bunun
üzerine son günlerde Amerikan Merkez Bankasının para musluklarını kısması üst
üste geldi. Bu iki gelişme sonrasında hem dolardaki artış hem faizlerin çift
haneye tırmanması bizim için büyük bir risk unsuru" değerlendirmesinde
bulundu.
Türk özel sektörünün yurt dışına 277 milyar dolar borcunun olduğunu
ifade eden Hisarcıklıoğlu, bunun yanında Türkiye'nin yatırıma ihtiyacı olan ve
her yıl 1 milyon kişiye iş bulması gereken bir ülke olduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu, bu kapsamda özel sektör olarak üzerlerine düşeni bütün
güçleriyle yapmaya çalıştıklarını, 2013'ün 9 ayında 125 milyar liralık yatırım
yaptıklarını ve 470 bin kişiye istihdam sağladıklarını belirtti.
ABD ve AB'nin merkezde olduğu yeni küresel ortaklıkların hız
kazandığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Transatlantik Anlaşması bunun bir bacağı. Biz daha AB'ye girmeden
yeni bir ekonomik dev daha karşımıza çıkıyor. Sadece Atlantik'i kapsamayan
Pasifik'i de içine alan, dünya ekonomisinin yüzde 75'ini içine alan yeni bir
dünya düzeniyle karşı karşıya kalacağız. Gerek ekonomik anlamda gerek
standartlar alanında yeni bir dünya düzeni kurulacak. Bu da 1-2 seneye kadar
devreye girecek. Türkiye olarak hem içeride hem dışarıda güçlü olmamız lazım.
Bu kapsamda tartışmaların Anayasal hukuk devleti normları içerisinde kalmasına
özen göstermeliyiz. Huzur, istikrar ve hukukun üstünlüğü Türkiye'nin son 10
yıldaki olumlu gidişatının olmazsa olmazıdır."