16.01.2014 İstanbul İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) 51’inci Olağan Genel Kurulu’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, AB üyeliğinin anlamını, ‘kurallar ve kurumlar ülkesi haline gelmek’ olarak açıklarken, şunları söyledi: “AB uyum süreci aslında bize kapsamlı, başarısı denetlenmiş bir reçete sunuyor. Bu reçetedeki ilaçları, kullanım koşullarına saygı göstererek kullanmamız gerekir. Bu çerçevede, 2001 yılında başlayan kapsamlı reformlara devam ettirmeliyiz. Zira pedal çevirmeyi bıraktığımızda bisikletin başına gelenler hepimizin malumudur.”
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ
İKV’nin 51’inci Olağan Genel Kurulu, TOBB İstanbul Hizmet Binası’nda
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İKV Başkanı
Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu ile Vakıf üyeleri katıldı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu İKV Genel Kurulu’nun açılışında
yaptığı konuşmada İKV’nin, reel sektörün AB konusunda ülkenin tek ihtisas
kurumu olarak çok önemli bir misyon üstlendiğine değindi. İş dünyasının AB
sürecine verdiği desteğin ilk ve en somut göstergesi olarak İKV’yı gösteren
Hisarcıkoğlu, “Vakıf Başkanımız Profesör Doktor Haluk Kabaalioğlu başta olmak
üzere, Yönetim Kurulu’na ve mensuplarına, başarılı çalışmalarından dolayı
ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Sayın Hocamızın başkanlığında İKV, ülkemizin AB
vizyonunu canlı tutma noktasında çok aktif bir dönem geçirdi. Ülkemizde ve
Avrupa’da pek çok önemli proje ve etkinliklere imza attılar. Özellikle, reel sektörümüzün
en büyük sorunlarından biri olan, seyahat özgürlüğü ve vize sorunlarının
giderilmesi, İKV’nin öncelikli gündemi haline geldi ve bu sayede önemli
ilerlemeler sağladık. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak, İktisadi
Kalkınma Vakfımıza destek olmaya bundan sonra da devam edeceğiz” dedi.
Bakan Çavuşoğlu’nun da katılımından büyük mutluluk duyduğunu bildiren
Hisarcıklıoğlu, “Kendileri sadece çok başarılı bir akademik ve siyasi kariyere
sahip olmakla kalmıyor. 10 yıldan fazla bir zamandır Avrupa konusunda fiilen
çalışıyor. Yani hem tecrübe sahibi, hem konusuna hakim bir isim” diye konuştu.
-Reform sürecine vurgu
AB ekonomik ve siyasi kriterlerinin iktisadi ve siyasi değişim
sürecimizi başarıyla sürdürürken, pusula olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Reform
sürecimizin temeline insan onurunu, insan temel hak ve özgürlüklerine saygıyı
yerleştirdi. Hukukun üstünlüğüne saygıyı güçlendirdi. İşleyen piyasa ekonomisi
için gerekli kurum ve kuralların iktisadi hayatımıza yön vermesine ışık tuttu. Rekabet
edebilme gücümüz daha da arttı. Üretim standartlarımız ve kalitemiz dünya ile
rekabet eder hale geldi. Tüketicimiz kazandı. İnsanımız kazandı. İş dünyamız
kazandı. Ve elbette Türkiye kazandı. Ancak, hepimiz biliyoruz ki, Türkiye'nin
AB katılım süreci hala devam ediyor. Önemli mesafeler aldık. Bu doğrudur. Bundan
sonrada, iktisadi hayatımızı, siyasi ve sosyal yapımızı daha da iyileştirecek,
demokrasiyi ve hukukun üstünlüğü alanındaki başarılarımızı konsolide edecek,
reformlara ihtiyacımız var” ifadesini kullandı.
AB uyum sürecinin aslında kapsamlı, başarısı denetlenmiş bir reçete sunduğunu
bildiren TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Bu reçetedeki ilaçları,
kullanım koşullarına saygı göstererek kullanmamız gerekir. Bu çerçevede, 2001
yılında başlayan kapsamlı reformlara devam ettirmeliyiz. Zira pedal çevirmeyi
bıraktığımızda bisikletin başına gelenler hepimizin malumudur. Bu açıdan, sayın
Bakanımızın üzerindeki yük ve sorumluluk çok fazla. Biz TOBB, İKV ve tüm
kurumlarımızla AB üyeliğine doğru atılan adımlara destek vermeye devam
edeceğiz.
Sabır, kararlılık ve dayanıklılık bu sürecin en önemli unsurudur. Zira
hepimiz biliyoruz ki, reform adımlarını AB için atmıyoruz. İnsanımız için,
insanımızın muasır medeniyet seviyesini aşacak ortamda yaşayabilmesi için
reformları gerçekleştiriyoruz. AB üyeliğinin anlamı, kurallar ve kurumlar
ülkesi haline gelmektir. Eşit şartlarda ve adil rekabet ortamının tesis
edilmesi demektir. Yani daha müreffeh ve sağlıklı bir yapı kurmak için somut
bir yol haritasıdır. Esasen bizim kültürümüzde de olan, ama uygulamada geri
kaldığımız, insanı in plana çıkaran, teşebbüs-fikir-vicdan hürriyetlerini
güçlendiren bir ülke olmak için öneli bir fırsat ve imkandır.”
-Hisarcıklıoğlu’ndan AB’ye çağrı
“AB'deki dostlarımıza bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum” diyen
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin, tüm üye devletlerin ortak kararıyla müzakerelere
başladığını hatırlattı. Bu kararın alınmasına katkı sağlayan her bireyin,
Türkiye'de, AB üyesi ülkelerde ve Bölgemizdeki gelecek nesiller tarafından
minnetle anılacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Aynı şekilde, süreci yokuşa süren, tamamlanması gereken teknik
çalışmalara gereksiz yere siyasi boyut katan, hesabını gelecek nesillerin
menfaatine göre değil, gelecek seçimlere göre yapan herkes bugün de kaybediyor,
yarın da kaybedecek.
Bakın, uzun aradan sonra yeni bir fasıl açıldı. Vize muafiyeti
konusunda bir adım atıldı. İnsanlarda
umut ışığı doğdu. AB katılım sürecinin hareketlendiği izlenimi oluştu. Bir
heyecan oluştu. Bütün bunlar gayet memnuniyet vericidir.
Şimdi hepimizin görevi bu heyecanı, bu umut ışını değerlendirmektir.
Teknik olarak hazır olduğumuz fasılları süratle müzakereler açmamız gerekir.
AB üyesi ülkeler tarafından Türk vatandaşlarına ilk vize uygulamasının
ardından 30 yılı aşkın süre geçmiştir.
Vize uygulanması ve bu uygulamanın zaman içinde daha katı bir hal
alması, 50. yılı geride bırakan Türkiye ve AB için, kabul edilmesi mümkün
olmayan bir durumdur.
Türk vatandaşları için bir kabus haline gelen, gayri insani ve hukuksuz
bir uygulama olan, reel sektörümüzde haksız rekabete yol açan haksız ve
vicdansız vize uygulaması artık son bulmalıdır.
Vize serbestliği müzakereleri ucu açık bir süreç olarak görülmemeli,
koşullar yerine getirildiği anda, Türk vatandaşları vizeden muaf bir şekilde
serbestçe dolaşmalıdır.”
-“AB’nin dönüştürme gücünden
yararlanmalıyız”
AB'nin tüm dünyada saygıyla karşılanan dönüştürme gücünden, Türkiye'nin
daha fazla yararlanmasına imkân sağlanması gerektiğini bildiren Hisarcıklıoğlu,
“Gideceğimiz yeri iyi bildiğimizi düşünsek de, el yordamı yerine, bir yol
haritasına sahip olmak, pusulayı takip etmek bizi doğru adrese götürecektir”
diye konuştu.
Serbest ticaret anlaşmaları ve taşıma kotalarında yaşanan soruna el
atılarak, vize konusunda atılan adımla oluşan iyimserliği daha da ileri götürmenin
mümkün olduğunu ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Bu açıdan, Trans
Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı müzakerelerine Türkiye'nin de dahil
edilmesi ile oluşacak ortam, iyimserliği pekiştirecektir. Geleceğe dönük, daha
zor konularda adım atılmasının önünü açacaktır. Bundan hepimiz olumlu
etkileneceğiz” dedi.
AB-ABD arasındaki bu anlaşmanın Türkiye için de hayati önemde olduğunu
vurgulayan Hisarcıklıoğlu, sözkonusu olanın, dünyanın yüzde 70’ini kapsayacak
yeni bir yapı olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, bu yapının ticareti,
yatırımları, en önemlisi de küresel standartları belirleme gücüne sahip olacağını
anlattı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bunun dışında kalamayız,
kalmamalıyız. Küresel sistemde söz sahibi olmak istiyorsak, daha fazla üretmek
ve kazanmak istiyorsak, bizim de masada yer almamız lazım” diye konuşu.
-İKV Başkanı Ömer Cihad Vardan
oldu
Divan Başkanlığını İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ın yaptığı İKV 51. Olağan
Genel Kurulu toplantısında eski MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan İKV
Başkanlığına seçildi. 2013-2015 Dönemi İKV Yönetim Kurulu ise şu isimlerden
oluştu:
Ömer Cihad Vardan, Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, Mesut Okyay, Yavuz
Canevi, Atilla Menevşe, Işınsu Kestelli, Ahmet Sayar, Mehmet Nuri Görenoğlu,
Zeynep Bodur Okyay, Baha Telli, İlyas Gençoğlu, İlhan Soylu, Şükrü Alkan, Münir
Üstün, Tuğrul Kutadgobilik, Hikmet Tanrıverdi, Simone Kaslowski
Hasan Hüseyin Coşkun ve Kenan Atalay da Denetim Kurulu’na seçilen
isimler oldu.