“ Toplumun farklı kesimlerini temsil eden Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye İşçi Sendikaları
Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK),
HAK İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), MEMUR Sendikaları Konfederasyonu
(MEMUR-SEN) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) olarak
buradayız.
• Türkiye için üreten,
çalışan bizler, içinden geçmekte olduğumuz süreci değerlendirmek için bir araya
geldik.
• Çünkü,
o Etrafı saran yolsuzluk
iddiaları ve paralel devlet iddiaları, toplumsal barışı ve istikrarı tehdit
etmekte, demokrasiye ve iç barışımıza açık şekilde tehlike oluşturmaktadır.
o Küresel ekonomide yeni
dengelerin oluştuğu bu dönemde, bu tartışmalara saplanıp kalmamız, dünya
yeniden kurulurken hızımızı kesme riski doğurmaktadır.
o Birlik ve beraberlik
yerine ayrışmaları ve kamplaşmaları derinleştiren, kurumlara ve kurallara
duyulan güveni ve ülke istikrarını tehdit eden gelişmeler, enerjimizi
kalkınmaya, daha fazla refah ve demokrasiye odaklamamızı zorlaştırmaktadır.
• İçinde bulunduğumuz
olumsuz süreçten bir an evvel çıkabilmemiz için bizler,
o Demokrasiyi, ekonomiyi
ve iş dünyasını tehdit eden bu yolsuzluk ve paralel devlet iddialarının üzerine
kararlılıkla gidilmesini istiyoruz.
o Demokrasinin temel
ilkelerinden kuvvetler ayrılığını kuvvetler çatışmasına dönüştürecek
tartışmalardan ve ayrışmalardan kaçınılmasını istiyoruz.
o Türkiye’nin
güçlenmesinden huzursuz olanlara fırsat verilmemesini istiyoruz.
o Küresel krize rağmen
sürdürdüğümüz ekonomik başarımızın sekteye uğramasına izin verilmemesini
istiyoruz.
o Avrupa Birliği’ne tam
üyelik sürecinin zayıflatılmamasını, aksine sürecin hızlandırılmasını
istiyoruz.
o Türkiye'nin uluslararası
imajını sarsacak girişimlerden hassasiyetle uzak durulmasını istiyoruz.
o Türkiye için
üretenlerin, istihdam sağlayan kurum, kuruluş ve şirketlerimizin, itibarlarının
zedelenmemesini, kamplaşmalara kurban edilmemesini istiyoruz.
o İfade, düşünce, inanç ve
teşebbüs hürriyetini güçlendirecek, özel hayata saygıyı pekiştirecek bir
anayasa istiyoruz.
• Bir kez daha hatırlatmak
isteriz ki, yeni bir toplumsal mutabakat zeminine her zamankinden fazla ihtiyaç
duyuyoruz.
• Türkiye bugün hala yeni
anayasasını beklemektedir.
o Evrensel hukuk ilkelerine uygun, AB
normlarının hayata geçirilmesini kolaylaştıracak, demokratik bir anayasanın
gerekliliği toplumun tüm kesimlerince kabul edilmektedir.
o
Yasama, yürütme ve yargı erklerinin tekrar bir çatışma yaşamaması ancak
yeni bir Anayasa ile sağlanabilir.
o
Cumhuriyetimizin 100 ncü yılı hedeflerine
odaklanan Türkiyemizde Meclisimize,
siyasi partilerimize, bütün kurumlarımıza ve sivil topluma büyük bir görev
düşmektedir. Bu görev, Cumhuriyetimizi güçlendirmek ve demokratik, laik, sosyal
hukuk devletini kurumsallaştırmak, gelecek nesillere örnek bir Türkiye
bırakmaktır.
• Unutulmamalıdır ki,
yapmak zor yıkmak kolaydır. Bu ülkeyi yıpratacak, ortak kazanımlarımızı heba
edecek tutumlar, hepimize kaybettirir.
• Ülke istikrarsızlığa
sürüklenmemelidir.
• Ülkemiz güçlü devlet
geleneğiyle bu zorlukları da aşacak kudrete sahiptir.
• Hepimiz bu ülke için
çalışıyoruz, bu ülke için üretiyoruz.
• Gün ayrışma değil,
bütünleşme günüdür.
• Gün, günlük
çekişmelerden sıyrılıp, ortak geleceğimiz için birlikte hareket etme günüdür.
• ÇÜNKÜ TÜRKİYE HEPİMİZİN”