30.01.2014 Roma / İtalya Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İtalya’ya yaptığı resmi ziyaret kapsamında, Türkiye-İtalya İş Forumu gerçekleştirildi. Foruma, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TOBB/DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Emma Bonino, İtalya Ekonomik Kalkınma Bakan Yardımcısı Carlo Calenda, DEİK Türk-İtalyan İş Konseyi Başkanı Zeynep Bodur Okyay ve Network Globale Başkanı Aurelio Regina katıldı.
TOBB/DEİK
Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlukonuşmasında, iş
forumunun önemine değinerek, sonuçlarının da önemli olacağına inandığını
söyledi.
İtalya’yı
çok önemsediklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Biz, önümüzdeki süreçte
Avrupa’nın en büyük itici güçlerinden birinin İtalya olacağına, İtalya’nın yeni
bir büyüme dönemine gireceğine inanıyor, planımızı buna göre yapıyoruz. Son
yıllarda firmalarımızın İtalya’ya artan ilgisi de bunun en somut göstergesidir”
dedi.
Türk-İtalyan
işbirliğinin artmasının, her iki taraf için de büyük kazanç vaat ettiğini ifade
eden Hisarcıklıoğlu, “Özellikle bu süreçte Türkiye’ye yatırım yapan firmalar
kazançlı çıkacak. Çünkü değerli dostlarım ne olsun Türkiye, Türk özel sektörü
yoluna devam edecek, büyümeye devam edecek. Bakın 2001 yılında bugün Avrupa’nın
yaşadığı krizin çok daha ağırını yaşadık. Ama bir yıl gibi kısa bir sürede
toparlanıp yolumuza devam ettik” şeklinde konuştu.
-İstihdam mucizesi
Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisi
hakkında bilgiler vererek, 2001 krizinden bu yana ekonomiyi yüzde 67 büyüttüklerini,
ihracatı yüzde 320 artırdıklarını, 7,5 milyon kişiye yeni istihdam sağladıklarını,
bunları küresel kriz ortamında başardıklarını söyledi.
Dünya Bankası’nın
yeni yayınladığı istihdam raporunda Türkiye’den “İstihdam Mucizesi” diye
bahsedildiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Şimdi ben İtalyan dostlarıma
soruyorum. Dünyada bu mucizeyi
başarabilen tek ülkeyle iş yapmak istemez misiniz? Bu kazanca ortak olmak, bu
pastadan pay almak istemez misiniz? Bu başarıyı sağlan Türk iş adamları ile ortak
iş yapmak istemez misiniz? O zaman gelin Türkiye’ye yatırım yapın. Ortaklıklar
kurun. Birlikte kazanalım” dedi.
İtalyan dış
yatırımlarının sadece yüzde birinin Türkiye’ye geldiğine dikkat çeken
Hisarcıklıoğlu, birlikte kazanmak için çok daha fazla İtalyan yatırımını Türkiye’de
görmek istediğini ifade etti.
-Orta Asya ve Ortadoğu coğrafyasına yatırım
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’ye
yatırım yapmanın aslında bütün Orta Asya ve Ortadoğu coğrafyasına yatırım
yapmak demek olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Türkiye bu anlamda ekonomik
geçiş noktasıdır. Bakın bugün dünyanın en büyük firmaları Orta Asya, Ortadoğu
operasyonlarını Türkiye’den yönetiyor. Pek çok ülke bu coğrafyalara bizimle
ortaklık kurarak giriyor. Biz bu coğrafyayı avucumuzun içi gibi biliyoruz. Kiminle
iş yapılır, hangi yatırım kazançlı biliyoruz. Bölgenin sanayi mallarını biz
tedarik ediyoruz. Bu malları bizim tırlarımız taşıyor.
Şu an ABD’den
sonra dünyanın en büyük kara nakliye filosuna sahibiz. Bölgenin altyapı ve
üstyapısını biz inşa ediyoruz. Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci
müteahhitlik gücü haline geldik.103 ülkede 274 milyar dolarlık proje üstlendik.
Bu coğrafyada enerji yatırımlarına imza atıyoruz. Çok daha büyüklerini sizlerle
birlikte yapmaya da hazırız. Biz sizi Türkiye’ye davet ederken, ortak iş
yapalım derken aslında bu kadar büyük bir pazara, bu kadar büyük bir kazanca
davet ediyoruz. Biz buna hazırız. İşadamlarımız buna hazır”.
İtalya ile karşılıklı ticareti artırmak
istediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Üzülerek söylüyorum, Türkiye’deki bu
büyümeye rağmen İtalya’nın aldığı pay düşüyor. Rakamlar büyüyor, ama pay
küçülüyor. 2001 yılında toplam dış ticaretimizin yüzde 8’ini İtalya ile
yapıyorduk. Bugün İtalya’nın payı yüzde 5’in altına düşmüş durumda. Şimdi biz
bunu yeniden artırmak istiyoruz” dedi.
-“Korumacı
politikalar nedeniyle şirketler rekabet gücünü kaybediyor”
Korumacı politikaların ekonomiye
fayda değil zarar verdiğini öğrendiklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, korumacı
politikalar nedeniyle şirketlerin rekabet gücünü kaybettiğini, ekonominin
hantallaştığını ve büyümenin yavaşladığını söyledi.
Bu anlamda firmaların bazı
sıkıntılarla karşılaştığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Türk mallarını taşıyacak
olan araçlar da geçiş kotası engelleri ile karşı karşıyadır. Hem İtalya’ya mal
satarken, hem de transit geçişlerde sorunlarla karşılaşıyoruz. Öte yandan İtalyan
firmaları ülkemizde rahatlıkla ihale alabilirken, bizim en büyük firmalarımız
ihale başvurusunda bile sorunlar yaşıyor” şeklinde konuştu.
“Harekette bereket var” diyen Hisarcıklıoğlu,
“Yani hareketin çok olduğu yerde, kazanç da çok olur. İşte Türk firmaları
İtalya’ya hareket getirir, kazanç getirir. O yüzden bizim önümüzü açın, hem
kazanalım, hem İtalya’ya kazandıralım. İş adamlarımızın bu tür sorunlarının en
kısa sürede çözüme kavuşturulması için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz”
dedi.
-AB
süreci
İtalya’nın, Türkiye’nin
AB tam üyelik sürecinde verdiği destek için müteşekkir olduklarını belirten Hisarcıklıoğlu
şöyle devam etti: “2014 yılının ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığı’nı
devralacak olan İtalyan hükümetine özellikle vize konusundaki hassasiyetimizi
bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Türk vatandaşları ve iş adamları
Gümrük Birliği felsefesine aykırı bir şekilde Gümrük Birliği ülkelerine
yapacakları seyahatlerde vize engeli ile karşı karşıya kalmaktadır.
Uzun bir mücadeleden sonra
önümüzdeki 3 yıl içinde vizelerin tamamen kaldırılmasını öngören anlaşmayı
imzaladık. Bu 3 senenin sonunda vizelerin tamamen kaldırılması için sizlerin
Türkiye’ye verdiği desteğin devam etmesini bekliyoruz.
Ve son olarak, Türkiye’nin AB ile
ABD arasında devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım
Ortaklığı (T-TIP) müzakerelerine dahil edilmesi için destek talep
ediyoruz.
Küresel ticaretin kurallarını
yeniden belirleyecek olan bu anlaşmaya Türkiye’nin taraf olması ülkelerimiz
arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin, daha ileri seviyelere çıkmasına
olanak sağlayacaktır”.
-Cumhurbaşkanı Gül:
“Aramızdaki
20 milyar dolarlık ticaret hacmini büyütebiliriz”
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül de yaptığı konuşmada, toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti
dile getirerek, “Bu Forumu organize eden Türk-İtalyan iş dünyasının
temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanı
Napolitano’nun davetine icabetle bir devlet ziyareti gerçekleştiriyorum. 2009
yılında da kendisi benim davetimi kabul edip Türkiye’ye gelmişti ve Türkiye’de
gayet başarılı bir ziyareti olmuştu. Şimdi 4 sene sonra bir nevi bu ziyaretin
iadesi şeklinde gerçekleşiyor bu devlet ziyareti, ama bunu da resmî bir temasın
ötesine taşıdığımızı da görüyorsunuz” dedi.
Konuşmasında
çok sayıda Türk iş dünyasının temsilcisi, sanayici, tüccar ve büyük iş adamları
ile beraber bu seyahati gerçekleştirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Gül şöyle
konuştu: “Geldiğimiz günden beri İtalyan dostlarımızdan büyük bir
misafirperverlik görüyoruz. Akdeniz’in sıcakkanlılığını her vesileyle
gösteriyorsunuz. Türklerin de, İtalyanların da Akdeniz’in insanları olarak
birçok ortak karakteri vardır. Bunların daha da zenginleştiğini görmek tabii
memnuniyet vericidir.”
-“Aramızdaki
20 milyar dolarlık ticaret hacmini büyütebiliriz”
Baş başa ve
heyetler arasında yaptıkları görüşmelerde, birçok konuyu detaylı biçimde ele
aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Bunları şunun için söylüyorum: Burası
bir iş toplantısı. Bu kadar siyasi konulara şundan girdik; iki ülke arasında
siyasi konularda halletmemiz gereken herhangi bir mesele yok, mükemmel
ilişkiler var.
Ama iki ülke
arasında, daha da geliştirmemiz gereken bir alan var, o da ekonomik alanlar,
ticaret ve yatırımlardır. Burada konuşan gerek bizim Odalar Birliği Başkanımız,
gerek sizin iş dünyanızın temsilcileri, gerek bakanlar çok detaylı rakamlar
verdiler. Hem bugünkü durumu hem de potansiyeli ortaya koydular. Ben de
inanıyorum ki, gerçekten aramızdaki 20 milyar dolarlık ticaret hacmi küçüktür.
Bu, büyüyebilecek bir hacimdir, potansiyel vardır.
Potansiyel
olmasa uğraşmaya değmez. Ama çok kısa süre içerisinde bunu çok daha ilerilere
taşıyabiliriz. Yatırımlar konusunda sizin çok büyük şirketlerinizin Türkiye’de
iyi tecrübeleri vardır. 60 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren şirketleriniz
var. Türkiye’nin nereden nereye geldiğini en iyi onlar bilirler. Ama 550 milyar
dolar civarında dışarı yatırım yapmış olan bir ülkenin Türkiye’de 4,5 milyar
dolarlık yatırım yapması çok az. Potansiyelin var olduğunu söylerken buna
işaret etmek istiyorum” dedi.
Konuşmasında
İtalyan iş dünyasına da seslenen Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi:
“Türkiye’deki fırsatları değerlendirin. Türkiye’de iş dünyası ile barışık, iş
dünyasının değerini bilen bir yönetim vardır. Problemler varsa, bu problemlerin
pratik bir şekilde çözümü için gayret sarf eden bir yönetim vardır. Aranızdaki
bazı şirketler zaman zaman karşılaştıkları problemlerin nasıl çözüldüğünü de
bilirler; hukuk çerçevesi içerisinde ama anlayış içerisinde.”
Bütün bu
alanların İtalyan yatırımcılar için çok büyük kârlar vaat eden alanlar olduğunu
belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Kazan-kazan ilişkisi ile Türk ve İtalyanların
ortak kazanacağı alanlar çoktur. Turizm sizin de bizimde çok başarılı olduğumuz
bir alandır. Türkiye turizm sahasında özellikle son yıllarda büyük atılımlar
yaptı. Bu yıl Türkiye’de turist sayısı 40 milyona yaklaşacak. Ama buradaki
avantajımız bütün tesislerimizin yeni olması ve bunların çok çeşitliliği; bir
taraftan güneş, deniz, bir taraftan kültür, bunların hepsi. Dolayısıyla bütün
bu alanlarda hep beraber çalışabileceğimize inanıyorum. İki ülke arasında
siyasi konularda sorun yoksa, bunun da ötesinde olağanüstü bir yakınlık varsa,
devlet adamları, yöneticiler, hükümetler, başbakanlar, bakanlar bütün bunlar
arasında, bir araya geldiklerinde olağanüstü bir dostluk varsa; buralarda iş
adamları için de büyük sinerji ortaya çıkar” dedi.
Hükümetlerin
iş adamlarının yolunu açtığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Gül, şunları
kaydetti: “Birçok iş forumuna gidiyorum; Odalar Birliğimizin organize ettiği
toplantılara özellikle teşvik etmek için gidiyorum. Türkiye’deki yönetimin iş
dünyasıyla ne kadar barışık olduğunu ve iş dünyasının değerini ne kadar
bildiğini göstermek için ve sizleri davet etmek için bu toplantılara
katılıyorum. Yoksa eminim ki sizler zaten takip ediyorsunuz, Türkiye’de olup
bitenleri biliyorsunuz; Türkiye’deki gelişmelerin farkındasınız. Eski
şirketleriniz var; Türkiye’de 60-70 yıllık şirketleriniz var. Onlar eski
dönemlerle bugünkü dönemleri eminim ki en iyi şekilde mukayese ediyorlardır.
Ama bizim de görevimiz, sizleri daha çok teşvik etmektir.”
Cumhurbaşkanı
Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “Hepinize başarılar diliyorum ve hepinizin daha
çok kazanmasını istiyorum. Çünkü sizler kazandıkça ülkelerimiz kazanacaktır.
Sizler büyüdükçe ülkelerimiz büyüyecektir, ülkelerin ekonomisi büyüyecektir.
Sizler kazandıkça bir taraf zengin, bir taraf daha az değil, nihayetinde
paylaşım da söz konusu olacaktır. Paylaşım söz konusu olunca da daha adil, daha
yaşanabilir bir dünya ortaya çıkacaktır. Hepinize tekrar başarılar dilerim, sağ
olun.”
-Başbakan Yardımcısı Babacan
Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan ise, iki ülkenin dost ve müttefik olduğunu, aynı ortak
değerler ve idealler etrafında yakın işbirliği ortaya koyduklarını ifade etti.
İki ülkenin
demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve işleyen bir piyasa ekonomisi
konusunda ortak özellikleri bulunduğunu vurgulayan Babacan, Türkiye ve
İtalya'nın NATO, Avrupa Konseyi, G20 gibi örgütlerde beraber çalıştığını
anımsattı.
İtalya'nın aynı
zamanda Türkiye'nin AB sürecini çok yoğun bir şekilde desteklediğini ifade eden
Babacan, hükümetlerararası zirve, Türk-İtalyan Forumu, Türk- İtalyan Medya
Forumu gibi yapıların da başarılı bir şekilde çalıştığını ve ilişkilere olumlu
katkıda bulunduğunu kaydetti.
İş Forumu'na
ilginin büyük olduğunu ve bundan memnuniyet duyduklarını dile getiren Babacan,
İtalya'da yaklaşık 30 bin Türk'ün yaşadığını, 2 binin üzerinde Türk öğrencinin
bu ülkede bulunduğunu ve Türkiye'ye her yıl yaklaşık 700 bin İtalyan turistin
geldiğini belirtti.
-"KOBİ'ler konusunda özel bir çalışma
yapılması gerekiyor"
Türkiye olarak
insanların, ürünlerin, sermayenin serbest dolaşımını desteklediklerini kaydeden
Babacan, bu şekilde bir iş birliği ortamında kazan-kazan sonucunun çıkacağına
kuvvetle inandıklarını söyledi.
İki ülke arasındaki
ticaretin yoğun olduğuna ve karşılıklı yatırımların arttığına işaret eden
Babacan, ancak KOBİ'ler konusunda özel bir çalışma yapılması gerektiğine
dikkati çekti.
İtalyan ve Türk
sanayisinin KOBİ ağırlıklı bir yapısı olduğunu vurgulayan Babacan, İtalyan ve
Türk şirketlerinin tamamlayıcı özellikleri bulunduğunu, daha çok iş birliği ve
ortaklığın önemli ve olumlu sonuçlar getireceğine inandığını bildirdi.
-Türk ekonomisi
Hükümet olarak
iş dünyasına engel olmamaya çalıştıklarına işaret eden Babacan, engelleri de
hep ortadan kaldırdıklarını kaydetti.
Türkiye'nin özel
sektör ağırlıklı bir ekonomik yapısı bulunduğuna dikkati çeken Babacan,
Türkiye'nin nispeten az vergi toplayan ve az harcama yapan bir ülke olduğunu
kaydetti.
Bütçe açığı ve
borç stokunu aşağı düşürdüklerini vurgulayan Babacan, Türkiye'nin Avrupa'da
kamu borcunun milli gelire oranı en düşük olan ülkelerden birisi olduğunu
belirtti.
Piyasadaki
finansman imkanlarının ağırlıklı olarak özel sektöre yönelmesini sağlamaya
çalıştıklarını ve bunun da ekonomide büyüme sağladığını ifade eden Babacan,
Türkiye'de son on yılda önemli bir dönüşüm meydana geldiğini kaydetti.
Refah seviyesi
ve milli gelir olarak gelişmiş ülkelerle mukayese edilebilir rakamlara
ulaştıklarını dile getiren Babacan, bunun da gelirin daha adil paylaşılmasını
sağladığını, zengin ile fakir arasındaki uçurumun azaldığını bildirdi.
Yoksullukla
mücadelede çok önemli adımlar attıklarına dikkati çeken Babacan, Türkiye'de
orta sınıfın güçlenmesinin Türkiye'nin cazip bir iç pazar olmasını da
beraberinde getirdiğini vurguladı.
Türkiye'de
teknoloji konusunda önemli yatırımlar yapıldığına da işaret eden Babacan, Ar-Ge
ve inovasyon konusunda da özel sektöre önemli destekler sağladıklarını
kaydetti.
Türkiye'nin
önümüzdeki dönemdeki büyüme potansiyelinin çok çok iyi bir noktada olduğuna
işaret eden Babacan, son dört yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturulduğunu
bildirdi.
-İtalya Dışişleri Bakanı Bonino
İtalya Dışişleri
Bakanı Emma Bonino da, Cumhurbaşkanı Gül'ün dışişleri bakanlığı yaptığı
dönemden arkadaşı olduğunu anımsatarak, "Umarım İtalya ziyaretiniz
beklentilerinize cevap verecek nitelikte olmuştur" dedi.
"İtalya ile
Türkiye arasındaki ilişkiler, çok dayanaklı ilişkilerdir. Çok verimli ve derin
şekilde gidiyor" diyen bakan Bonino, pek çok alanda iki ülkenin birlikte
hareket ettiğini, gerçek dostlar arasında zaman zaman çok farklı düşüncelere
sahip olunsa da ilişkilerin devam ettiğini söyledi. Bonino, bu diyaloğu ileri
götürmenin önemine dikkati çekti.
İtalya'nın
Türkiye'nin AB üyelik sürecine verdiği desteğe de değinen İtalya Dışişleri
Bakanı Bonino, "İtalya, Türkiye'nin AB üyeliğine çok sıcak bakıyor.
Türkiye katkı sağlayabilir. Dönem başkanlığımızda bu ilişkiyi canlandırmak
istiyoruz. Çok uzun süre durağanlık yaşandı, bu olumlu olmadı" dedi.
"Ülkeniz
çok önemli büyüme oranına sahip" diyerek Türkiye'nin son yıllardaki
ekonomi büyümesine vurgu yapan İtalyan bakan, çok kırılgan bir dünyada
yaşadıklarını dikkati çekerek, AB'nin kurumsal temelinin sağlam olması
sebebiyle krizleri daha kolay atlatma kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin üye
olmamasına rağmen AB'nin en önemli ticari ortağı olduğunu kaydeden Bonino,
"Öyle bir platformdayız ki, ilişkilere ivme kazandırmamız gerekiyor.
Sıfırdan başlamıyoruz. Çok bilinçliyiz. Ortak siyasi çıkarlarımız var"
diye konuştu.
Bonino, Türk
girişimcileri EXPO 2015'e davet ederek, EXPO 2015'in Türk şirketlerine yeni
ufuklar açabileceğini belirtti.