20.08.2014 Ankara TESK, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Hak-İş, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk-İş ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan ve temsilcileri Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan olaylarla ortak basın açıklaması yaptı.
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ
TOBB
İkiz Kuleler'deki toplantıda söz konusu kuruluşlar adına basın açıklamasını
okuyan TESK Başkanı Palandöken, 20 milyonu aşkın Müslüman Uygur Türkünün
yaşadığı Uygur Özerk Bölgesi'nde, dini inançlarını yaşamaları yasaklanan Türk
soydaşların baskı ve şiddete maruz kaldığını söyledi.
Ramazan
ayının ilk günü başlayan olayların halen sürdüğünü anımsatan Palandöken,
olaylar sırasında Çin'in resmi verilerine göre onlarca, insan hakları kuruluşlarına
göre binlerce Uygur Türkü'nün yaşamını yitirdiğini ifade etti.
Açıklamanın
tam metni şöyle:
“Bizler
Türkiye’de sosyal tarafları temsil eden HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ),
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-SEN), Memur
Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği
(MÜSİAD), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye
İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Türkiye Ziraat Odaları Birliği
(TZOB) ve Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) olarak; Doğu Türkistan’da son dönemde yaşanan vahim olayları
üzülerek takip ediyoruz.
20
milyonu aşkın Müslüman Uygur Türkünün yaşadığı Uygur Özerk Bölgesinde, dini
inançlarını yaşamaları yasaklanan soydaşlarımız, baskı ve şiddete maruz
kalmaktadır.
Ramazan ayının
ilk günü başlayan olaylar halen devam etmekte, baskı her geçen gün
artmaktadır.
Yaşanan
olaylarda Çin’in resmi verilerine göre onlarca, insan hakları kuruluşlarına
göre binlerce Uygur Türkü yaşamını yitirmiştir.
Bölgeyle
hala sağlıklı iletişim kurulamamaktadır. Özellikle Yarkent şehrine bağlı iki
köyde büyük insanlık dramı yaşandığı bilgisi gelmektedir.
Biz
Türkiye-Çin ilişkilerine büyük önem veriyoruz. Ancak yaşanan haksızlığa ve
insan hakları ile bağdaşmayan uygulamalara sessiz kalamayız.
Uygur
Özerk Bölgesi’nde din ve vicdan hürriyetini baskı altında tutan uygulamalar
büyük bir zulme dönüşmüştür.
En temel
insan hakkı olan dini vecibelerin yerine getirilmesi bile engellenmektedir. Aşırı
sert müdahaleler ve idamlar giderek artmaktadır.
Bölgede
seyahat özgürlüğü ve haber alma özgürlüğü de engellenmektedir. Her türlü
iletişim kanalı kapatılmıştır.
Yardım
kuruluşlarının dahi bölgeye girmesi engellenmekte, bölgeden sağlıklı haber
alınamamaktadır.
Bölgenin
dünya ile bağının kesilerek bu şekilde karantinaya alınması, durumun
vahametiyle ilgili endişelerimizi arttırmaktadır.
Dünya
kamuoyunun konu hakkında bilgilendirilmesi ve endişelerin giderilmesi aciliyet
arz etmektedir.
Endişeleri
gidermenin öncelikli yolu, dünyadan soyutlanmış olan bölgeyi, özellikle Yarkent’i
tekrar sağlıklı iletişim kanallarıyla dünyaya bağlamaktır.
Bu
kapsamda bölge acilen yardım kuruluşlarına ve uluslararası insan hakları
gözlemcilerine açılmalıdır.
Yaşanan
toplumsal huzursuzluğun bir güvenlik problemine dönüşmemesi için, insanların en
doğal hakkı olan din özgürlüğü üzerindeki baskı ortadan kaldırılmalıdır.
Bizler işveren,
işçi, memur, esnaf ve çiftçi kesimi olarak, bugüne kadar Filistin, Irak,
Suriye’de ve dünyanın her bölgesinde sıkıntı yaşayan kardeşlerimizin yanında
olduk.
Sıkıntılarını
hafifletmek adına maddi ve manevi her türlü desteği verdik, veriyoruz.
Bu
kapsamda; Doğu Türkistan’da yaşanan olayları ve atılması gereken adımları üyesi
olduğumuz uluslararası kuruluşlara taşıma kararı aldık.
Böylece
uluslararası camianın konuya daha duyarlı hale geleceğine inanıyoruz.
Toplumumuzun
tüm kesimlerinden de aynı hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.
Gelişen
Türkiye-Çin ilişkilerinin Uygur Bölgesindeki kardeşlerimize olumlu yansımasını
bekliyoruz.
Bu
kapsamda hükümetimizin bölgede demokratikleşmeyi cesaretlendirecek her türlü
tavsiye ve atacağı her türlü adımı desteklediğimizi ifade ediyoruz.”
Ortak
basın toplantısına, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, MÜSİAD Başkanı Nail
Olpak, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen
Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk, Türk-İş Başkanı
Ergün Atalay, TİSK Başkanvekili Erol Kiresepi, TZOB Başkan Danışmanı Hasan
Hüseyin Coşkun katıldı.