22.10.2014 Antalya TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, markalaşmanın zenginliği getirdiğini, bunun yolunun da yöresel ürünlere sahip çıkmak olduğunu söyledi.
HABER FOTOĞRAFLARINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteği ile
Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından bu yıl 5'incisi düzenlenen Yöresel
Ürünler Fuarı (YÖREX), Antalya Expo Center'da başladı.
Fuarın açılış töreninde konuşan TOBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, markalaşmanın önemine değinerek "Markanın ne faydası var? Marka
olunca bir ürünün değeri 10 liradan 100 liraya yükseliyor. Markalaştırdığınız
zaman zenginlik gelir. Yöresel ürünlere hem sahip çıkıp hem de zenginleşin.
Ürününü marka yaparsan zenginleşirsin, marka yapamazsan sıradan mal haline
gelir" dedi.
Lale soğanının
Hollanda ile marka olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Soğandan Hollanda’nın
geliri sadece 1 milyar dolar. Markalaştırmış Hollanda Lalesi diyor. Özü aslında
bizim. Ama markalaştırmamışız. Laleye sahip çıkmışlar. Artık burada sergilenen ürünler
ticaretleşmeye başladı” dedi.
YÖREX'in yöresel ürünlerin tanıtımı, ekonomiye
kazandırılması ve markalaşma açısından çok önemli olduğunu dile getiren
Hisarcıklıoğlu, geçen yıl fuarda sergilenen bir ürünün THY'nin menüsüne
girdiğini söyledi.
Türkiye'nin turizm merkezi Antalya'nın önümüzdeki
dönemde önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacağını belirten
Hisarcıklıoğlu, 2015 yılında bu aylarda G20 Liderler Zirvesi'nin Antalya'da
yapılacağını, buna paralel dünya ekonomisinin yüzde 85'ini üreten işadamlarının
da aynı tarihlerde Antalya'da dünya liderleriyle bir araya geleceğini bildirdi.
-Kalkınma
Bakanı Yılmaz
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da binlerce yıldır
medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu'nun mutfaktan el sanatlarına çok
zengin bir kültüre sahip olduğunu, Yöresel Ürünler Fuarı'nın da ekonomik
değerinin yanı sıra kültürel mirasın tanınması açısından da önem taşıdığını
söyledi.
Dünya bir taraftan küreselleşirken bir taraftan da
yerelleşmenin güçlendiğini kaydeden Yılmaz, küreselleşme ve yerelleşmenin iç
içe geçtiği bu dönemde özgün kültürel ürünlerin kırsal kalkınmanın aracı
olacağını bildirdi.
Bakanlık olarak kırsal kalkınma stratejisinin
yenilendiğini belirten Yılmaz, Yüksek Planlama Kuruluna sunulmuş planla yöresel
ürünlerin çok daha güçlü destek bulacağını anlattı.
Yöresel ürünlerin korunması ve hak ettiği değeri
bulabilmesi açısından coğrafi işaretlerin çok önemli olduğunu dile getiren
Yılmaz, coğrafi işaret konusunu üzerinde herkesin daha fazla durması
gerektiğini vurguladı.
- 179 coğrafi
işaret
Bakan Yılmaz, bu yıl ekim ayı itibarıyla TPE'den
tescil almış 179 coğrafi işaret bulunduğunu, 203 coğrafi işaret başvurusunun da
inceleme aşamasında olduğunu bildirerek, Antalya'nın henüz coğrafi işaret
alamadığını kaydetti.
Yılmaz, "Antalya tavşan yüreği zeytini tescil
edilme sürecinde. Antalya'nın mutlaka coğrafi işaretlerini artırması
gerekiyor" dedi.
Perakende sektörüne de çağrıda bulunan Yılmaz,
"Aslında bütün perakende şirketlerimizin yöresel ürünlere sahip çıkması gerekiyor.
Belli standartlara ulamış ürünlerimizi raflarda daha fazla görmek istiyorum.
İnanıyorumki bunu yaparlarsa hem bereketi artacak hem de tüketici sağlıklı
ürünlerle tanışma fırsatı yakalayacak" diye konuştu.
-Diğer
konuşmacılar
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu
Başkanı Çetin Osman Budak da Antalya'nın Türkiye'nin misafir odası konumunda
bulunduğunu, bu nedenle YÖREX'in Antalya'da düzenlenmesinin çok yerinde bir
karar olduğunu söyledi.
Türkiye'nin kırsal kalkınmayla ilgili hamleler
yapması, artık denizin, kumun, güneşin değil, kültürün de satılması gerektiğini
ifade eden Budak, "Bu faaliyet aslında kırsal kalkınmanın da önemli
adımlarından biridir" dedi.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır ise
Yöresel Ürünler Projesi ile Anadolu'nun üretim ve tüketim alışkanlığının
deformasyona uğradığı günümüzde her kesimi ve her sektörü ilgilendiren,
kaybolmaya yüz tutmuş zenginliklerin hakkını ve hukuku korumayı ve ekonomiye
tekrar kazandırmayı hedeflediklerini anlattı.
Dünyada yöresel ürün pazarının 100 milyar dolar
olduğunu, sadece AB'nin bin 500'e yakın yöresel üründen 55 milyar avroluk
ekonomik değer oluşturduğunun altını çizen Çandır, Türkiye'de ekonomiye
kazandırılmayı bekleyen 3 bin 500 yöresel ürün bulunduğunu ifade etti.
-Tarım
ihracatının katma değeri 17 milyar dolar
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat
Mirmahmutoğulları ise yaklaşık 21 milyar dolarlık ihracatı olan otomotiv
sektörünün 1 milyar dolarlık katma değer, 17,7 milyar dolarlık tarım ihracatının
ise 17 milyar dolar katma değer yarattığına dikkati çekti.
Mirmahmutoğulları, "Otomotiv sektörünün tarımsal
ihracat kadar katma değer yaratabilmesi için 340 milyar dolarlık ihracat
yapması gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin 4 bin 200 bitki türüyle bu alanda dünyanın
en zengin ülkelerinden biri olduğunu vurgulayan Mirmahmutoğulları, buğday ve
zeytinin gen kaynağının Türkiye'de bulunduğunu belirtti.
Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay
Özerkan, fuardaki stantlarında Finike portakalından Taşköprü sarımsağına,
Giresun fındığından Aydın incirine, Zile pekmezinden Ortaca limonuna ve Ege
sultani üzümüne kadar pek çok coğrafi işaretli ürüne yer verildiğini belirtti.
Yerel değerlerin ticari değer kazanması ve
markalaşmasının kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Özerkan, yerel
üreticiler ve profesyonellerin stantlarında buluşacağını kaydetti.
"Metro olarak ürünlerimizin yüzde 97'sini
Türkiye'den alıyoruz ama bunların yerel olması, coğrafi işaretli olması
anlamına gelmiyor" diyen Özerkan, şöyle devam etti:
"Metro olarak coğrafi işaretli ürünleri
destekliyoruz. Bunların Türk şeflerinin gerçek potansiyelini ortaya
çıkartmalarında yardımcı olacağına inanıyoruz. Yöresel ürünler, ilk olarak
mülkiyet aracı olması, ikincisi de Türkiye'de kültürel ve biyoçeşitliliğin
korunması için çok önemli. Farklılaşma aracı olarak, gıda güvenliğinin
sağlanması açısından çok önemli. Bunların ötesinde ufak üreticilerin
desteklenmesi, kırsal ve bölgesel kalkınmanın desteklenmesi bakımından çok
önemli. Bu yüzden bütün mağaza müdürlerimizi ve satın almacı arkadaşlarımızı
buraya getirdik. Aynı şekilde bu projelere gönül veren insanlarla bir arada
olmak çok güzel."
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma
Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu da toplantıda yöresel
işaretlemenin önemine dikkati çekti.
YÜCİTA olarak yöresel ürünlere sahip çıkmak ve bunları
gelecek nesillere aktarmayı hedeflediklerini anlatan Tekelioğlu, Türkiye'nin
potansiyeli yüksek bir ülke olduğunun altını çizdi.
Bunu değerlendirmenin yöresel ürünleri korumakla
mümkün olacağına dikkati çeken Tekelioğlu, "Üreticilerimiz yüksek ürün
veriyor diye bir zamanlar Çin'den sarımsak getirtip ekiyorlardı. Şimdi
unutulmaya başlayan bu geleneksel ürünümüz kurtarıldı" dedi.