11.12.2014 Ankara TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in de katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, tarım sektörünün dünyanın en stratejik sektörlerinden birisi haline geldiğine işaret ederek, bu alandaki yapısal reform ve dönüşümleri hızla tamamlamak gerektiğini vurguladı.
HABER VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ
Hisarcıklıoğlu
konuşmasına toplantıya katılımları ve sektöre destekleri için Bakan Eker’e
teşekkür ederek başladı. Tarım sektörünün önemi üzerinde duran TOBB Başkanı “Şu
an dünya ülkeleri için enerji sektörü neyse, tarım ve gıda kaynakları da aynı
stratejik öneme sahip. Küresel politikaları da bu iki ana sektör belirliyor. En
son Avrupa ile Rusya arasında yaşanan sıkıntıda buna yakından şahit olduk. Türkiye’de
enerji kaynakları yok. Ama en az onun kadar önemli olan tarım kaynakları
bakımından çok zengin bir ülkeyiz.
Türkiye, yüzölçümü bakımından dünyada
37. Sırada; ama ekilebilir arazi büyüklüğünde 12. ülkeyiz.
4 mevsimi bir arada yaşayan, her çeşit
tarımsal ürün yetiştirmeye uygun topraklarda yaşıyoruz.
Bu imkanlar, hem ekonomik olarak
zenginleşmek, hem de bölge politikalarında daha etkin olabilmek için büyük bir
fırsat. Özellikle son yıllarda bu anlamda önemli aşama da kaydettik.10 yıl önce
tarımsal hasılada dünyada 11., Avrupa'da 4. ülkeydik. Şu an 62 milyar dolarlık tarım
hasılasıyla dünyada 7., Avrupa'da 1. olan bir Türkiye var. Şu an Türkiye, dünya
tarımsal üretiminde 30 üründe; dünya tarımsal ürün ihracatında ise 26 üründe
ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Tarımsal ürünlerdeki net ihracatımız 5 milyar
doların üzerine çıktı. Bu süreçte Avrupa Birliğinde tarım sektörünün yıllık
ortalama büyümesi yüzde 0,2 olurken; bizim tarım sektörümüz yıllık ortalama
yüzde 2,2 büyüdü” diye konuştu.
-“Artık borsalarımızda dünyanın en
modern teknolojileri kullanılıyor”
Türkiye
genelinde 113 Ticaret Borsası ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak bu
süreçte önemli yatırımlara imza attıklarını ifade eden Hisarcıklıoğlu, tarımsal
üretim ve ticaretin daha verimli koşullarda yapılabilmesi için yatırımlar yaptıklarını
anlattı. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Tarımsal ürün analizi yapan aktif
Laboratuvarlara sahip borsa sayımız 75’e yükseldi. 9 borsamızın laboratuarı
yetkili sınıflandırıcı, 5 Borsamızın laboratuarı ise yeterlilik test sağlayıcı
hale geldi. Canlı hayvan park Pazar yeri bulunan Borsa sayımız da 23’e
yükseldi. 67 Borsamız satış salonları ile üretici, tüccar ve sanayiciye hizmet
veriyor.
Özellikle
son dönemde Borsalarımızın inşa ettiği satış salonları; dünyanın en modern altyapı
ve teknolojilerini kullanıyor. Tarım ürünlerinin dünya standartlarında alınıp
satılması sağlanıyor.
Diğer
yandan ülkemizde lisanslı depoculuk sisteminin kurulması ve kanuni altyapısıyla
ilgili uzun yıllar çalıştık. Nihayetinde meclisimizde ilgili kanun çıktı. TMO
ile birlikte LİDAŞ’ı kurarak bu anlamda faaliyet izni alan ilk şirket olduk. Bu
attığımız adımı özel sektörümüz de takip etti. Şu an özel sektör lisanslı depo
yatırımları da hayata geçiyor. Lisanslı depoculuk önümüzdeki yıllarda
Türkiye’nin tarım sektöründe küresel oyucu olmasında da büyük bir rol
oynayacak.”
-Köyden kente hızlı göç dalgası
365
milyar dolar tarımsal ürün ithalatı yapan; 1,5 milyar insanın yaşadığı
coğrafyanın tam ortasında bulunduklarından söz eden Hisarcıklıoğlu, özellikle
bu coğrafyada, köylerden kente hızlı bir göç olduğunu bildirdi. Tarım üreticisi
iken, tüketici orta sınıf haline gelen büyük bir nüfus bulunduğunun altını
çizen Hisarcıklıoğlu, “İşte bu yüzden artık tarım eskisinden çok daha büyük bir
kazanç kapısı. Ülke olarak bizim bu sektörden yiyeceğimiz daha çok ekmek var. Türkiye
olarak 2023 yılında tarımsal ekonomik büyüklükte, dünyada ilk 5 ülkeden biri
olmayı hedefliyoruz. Yani 2023 yılına kadar Türkiye’nin tarımsal üretim
değerini 150 milyar dolara, ihracat değerini ise 40 milyar dolara çıkarmamız
gerekiyor. Biz bunu yaparız. Bizde bu inanç var. Bunu başarabilmek için
yapmamız gereken, tarım sektöründe başladığımız yapısal dönüşümü ve reformları
hızla tamamlamaktır” dedi.
En acil çözüm bekleyen konulardan birisinin
Türkiye’deki tarım arazilerinin bölünmüşlüğü olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, şu
an Türkiye’de 30 milyon civarında tarım arazi parseli bulunduğunu açıkladı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:
“Tarlaları miras yolu ile bölerek
çoğaltmışız ama hepsi çok küçük hale gelmiş. Şu an ortalama parsel büyüklüğü
yarım hektara kadar düşmüş durumda. Bu kadar küçük üretim alanı ile ne sağlıklı
ürün planlaması yapabiliyorsunuz, ne de verimli üretim. Bakanlığımız bu anlamda
kısa sürede çok ciddi mesafe kaydetti. 6 milyon hektara yakın arazinin
toplulaştırması tamamlandı ve toplulaştırmalar devam ediyor.
Diğer yandan devrim niteliğinde, tarihi
bir adım atıldı. Bakanlığımızın yoğun çalışması ile; ülkemizdeki Tarım
arazilerinin miras yoluyla parçalanmasını engelleyecek bir kanun tasarısı
hazırlandı ve meclisimizden geçti. İnşallah bu sorunu çözdüğümüzde ülkemizin
geleceği için en hayırlı işlerden birini yapmış olacağız. Yine hayvancılık
sektöründe önemli aşama kaydettik. Son yıllarda büyük ve küçükbaş hayvan
varlığını kademeli olarak arttırdık.
Burada da bir sonraki aşamaya geçmemiz
gerekiyor. Yem bitkisi üretim teşvikinden tutun da, süt üretiminin teşvikini ve
et üretimini; buradaki piyasa düzenlemelerinin tamamını bütüncül hale getirecek
bir çerçeve çizmemiz, yani bu işin anayasasını ortaya koymamız gerekiyor. Bunun
yanında Bakanlığımızın yine devrim niteliğinde ortaya koyduğu bir proje olan
ürün takip sistemi konusu var. Bütün bunlar bizim de gündemimizde olan konular.
Yine gündemimizdeki konulardan biri, bu yıl yaşadığımız kuraklık ve don
olaylarından dolayı tarım sektöründeki ortaya çıkan sorunlardır.”
- Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker ise konuşmasında “Varsın bize angus önerdiğimiz için hakaret
etsinler, küfretsinler, hiç önemli değil. Biz onu bu milletin geleceği için bu
çiftçinin geleceği için sineye çekeriz” ifadesini kullandı
Bakan Eker, tarımsal altyapıyı
düzenlemek için arazi toplulaştırma projesine başladıklarını ve ilgili kanunu
çıkardıklarını bildirerek, "4,5 milyon hektar bitti, 2-2,5 milyon hektar
önümüzdeki yıl içerisinde sonuçlanacak, toplulaştırılabilecek toplam arazimiz
14 milyon hektar. Biz bunun 6-6,5 milyon hektar alanını tamamlamış oluyoruz.
Bugünkü bütçe imkanlarını dikkate aldığımızda 2023'te inşallah biz bu
toplulaştırmayı bütünüyle tamamlamış olacağız" şeklinde konuştu.
Lisanslı depoculuğun geliştirilmesi
için de çalıştıklarına değinen Eker, şunları söyledi:
"Tarımsal üretimimizi geliştirip,
bunun ekonomik hayata daha yüksek düzeyde katkı sağlamasını istiyorsak, ticaret
mekanizmamızı geliştirmemiz lazım, çağdaş ticaret mekanizmalarını kurmamız
lazım. Bu da ticaret borsalarından geçiyor. Onun için lisanslı depoculuk bunun en
önemli ayaklarından birisi. Biz de kira desteği uygulamasını başlattık.”
Hayvancılığı tarımın üvey evladı
olmaktan çıkarıp, sektörün en önemli ayağı konumuna getirdiklerini belirten
Eker, tarıma verilen 9 milyar lira desteğin 3 milyar lirasını hayvancılığa
yönlendirdiklerini bildirdi.
Etçi sığırı geliştirmek için özel
destekleme sistemleri getirdiklerini, eti etçi ırktan, sütü de sütçü ırktan
almak gerektiğini ifade eden Eker, şunları kaydetti:
"Eğer biz bu ülkenin
hayvancılığını da, tarımını da modernleştireceksek, ekonomiye daha fazla katkı
sağlayacak hale getireceksek, buradaki geliri refahı arttıracaksak bunu
yapmamız gerekiyordu, bu kararı almamız gerekiyordu. Varsın bize angus
önerdiğimiz için hakaret etsinler, küfretsinler, hiç önemli değil. Biz onu bu
milletin geleceği için bu çiftçinin geleceği için sineye çekeriz. Kimin doğru,
kimin yanlış yaptığını, kimin hangi küçük hesaplar uğruna, küçük polemiklerle,
küçük politikalarla neler yaptığı konusunda tarih hükmünü verecek.”
Tarım ve hayvancılıkla ilgili işletme,
paketleme tesisi kurulurken 800 milyon liraya kadar olan yatırım tutarının
yüzde 50'sini hibe vermek üzere proje başlattıklarını anlatan Eker,
"Hedefimiz 6 bin tesisi Türkiye'ye kazandırmaktı, 5 bin 500 tesisi
tamamladık. Şu anda programa alınan 700 küsur tane, 6 bini 2015 başı itibariyle
bitirmiş oluyoruz. Hedefimizi aştık. Türkiye'deki 42 vilayette AB fonlarından
temin ettiğimiz kaynakla da başka bir kırsal kalkınma projesi başlattık. 39
vilayet 'niye bizde yok' diyor, haklı. Şimdi 2015'te 39 vilayet için de AB
fonlarından aldığımızın benzerini, çok daha geniş imkanlarla olan kısmını orada
da hayata geçiriyoruz. Onlara da daha geniş imkanlarla yapacakları tarımsal
sanayi yatırımları, hayvancılık, su ürünleri, et ürünleri ve kırsal turizm ile
ilgili yatırımların yüzde 60 hibe yoluyla destekliyoruz, destelemeye devam
edeceğiz" diye konuştu.
Eker, gelecek dönemde, aspir, kanola,
soya olmak üzere sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracaklarını, 2015 yılında
hayvancılığa da 3 milyar lira destek öngördüklerini belirterek, çiğ sütte
sözleşmeli modele geçileceğini bunun da üretici ve sanayici açısından önemli
olacağını kaydetti.