20.01.2015 Ankara TOBB Deniz Ticaret Odaları Konseyi Toplantısı’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, deniz taşımacılığı ve gemi inşa sektörlerinin, gösterdikleri başarılarla, Türkiye’nin küresel rekabetteki gururu olduğunu söyledi.
TOBB Deniz Ticaret Odaları Konseyi Toplantısı, TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Lütfi Elvan’ın da katılımıyla TOBB Birlik Merkezi’nde gerçekleştirildi.
##907##
Hisarcıklıoğlu toplantının açılışında yaptığı konuşmada denizcilik
sektörünün ülkenin yıldız sektörlerinden birisi olduğunu söyledi. Gemi inşa
sanayinin dünyada tanınan marka haline geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, her
türlü gemiyi anahtar teslim yapacak durumda olduklarını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “2003 öncesinde belli bir bölgeye sıkışan
tersanelerimiz, doğru yatırım teşvikleriyle, Hopa’dan İskenderun’a kadar tüm
kıyılarımıza yayıldı. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat olmak üzere, 1
trilyon doların üzerinde dış ticaret hacmi hedefliyoruz. O halde, hem gemi inşa
sanayimizi, hem deniz taşımacılığını, hem de limanlarımızı, daha fazla
geliştirmeye ve büyütmeye ihtiyacımız var.
Hem gemi inşa sanayimizi, hem deniz taşımacılığını, hem de liman
yatırımlarını eş güdüm içinde destekleyerek büyütmeliyiz. Zira sadece AB üyesi
devletler değil, asıl rakibimiz konumundaki Çin, Kore Brezilya, Hindistan ve
Rusya da, gemi inşa sanayine, doğrudan ya da dolaylı destekler geliştirdiler.
İtalya ile Çin arasında en büyük ekonomisiyiz, sanayi malı tedarikçisiyiz,
ticaret yolları üzerindeyiz. Ama mesela ekonomik büyüklüğü bizimle hemen hemen
aynı olan, ama kıyı şeridi bizimkinin 15’te biri olan Hollanda, bizden daha
fazla yükleme-boşaltma işlemi gerçekleştiriyor.
Bugün deniz ticaret filomuz 10 milyon ton Türk bayraklı, 32 milyon ton
Türk sahipli filodan oluşmakta.
Maalesef şu anda henüz daha istediğimiz noktada değiliz ve ciddi bir
navlun açığını bu yüzden veriyoruz.
407 milyar dış ticaret hacminin yüzde 57’si deniz yolu ile
taşınmaktadır. Bunun navlun bedeli yaklaşık olarak 12 milyar dolardır. Bununsa
sadece yüzde 12’sini Türk filosu ile taşıyoruz. Dolayısıyla sadece deniz
taşımacılığından yıllık 8 milyar dolar civarında bir dış açığımız doğuyor.
Bu rakamları 2023’e taşıdığımızda, dış ticaret mallarının
taşımacılığında deniz yolunun payı yaklaşık yüzde 65-70 oranına çıkacak. 1,2
trilyon dolarlık dış ticaret hacmimiz olacağı düşünüldüğünde, bugünkü oranlarla
deniz taşımacılığından ortaya çıkan açık 30 milyar doların üzerine çıkacaktır.
Buna şimdiden tedbir alıp, deniz filomuzu güçlendirmemiz gerekiyor.”
-“Tersanelerimizi
güçlendirmeliyiz”
Öte yandan tersanelerin yüzde 80’inin servis tabir ettiğimiz tamir
bakım alanı olarak çalıştığını bildiren Hisarcıklıoğlu, “Yüzde 5’i askeri gemi,
yüzde 15’i ise özel gemi inşa sanayine yönelik çalışıyor. Gemi inşa sektöründe,
tek bir askeri geminin yerli olarak inşa edilmesinden devletin sağladığı
tasarruf 300 milyon euro’dur. Dolayısıyla, gemi filosunu geliştirmenin yolu,
önce tersanelerimizi güçlendirmekten geçiyor” diye konuştu.
Bir diğer konunun da marinalarla ilgili olduğunu söyleyen
Hisarcıklıoğlu, aynı coğrafya içindeki İtalya’da 380 marina, 180 bin bağlama
kapasitesi, İspanya’da 360 marina 130 bin bağlama kapasitesi, Fransa’da 255 marina, 227 bin bağlama kapasitesi
bulunduğunu açıkladı. “Bizim toplam 46 belgeli marinamız bulunuyor. Belediye
yat çek yerleri koyduğumuz da toplam marina sayımız 69’a ulaşıyor. Demek ki bu
alanda da gidecek daha çok mesafe ve potansiyel bulunuyor” diyen TOBB Başkanı,
Türkiye’nin, önümüzdeki 10 yıl içinde, sadece kendi ihtiyaçlarını, taşımalarını
değil, bölgelerindeki diğer ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir
denizcilik ve liman işletmeciliği anlayışı geliştirmek durumunda olduğundan söz
etti.
-Dünya ekonomisinde durum
2015 yılının tüm dünya için, tedbirli ve temkinli olunması gereken, bir
sene olacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu şunları söyledi:
“Düşen petrol fiyatları küresel ekonomiyi destekliyor. Ancak pek çok
ülke ekonomilerindeki yapısal riskler ve siyasi gelişmeler, küresel büyümeyi
yavaşlatıyor.
Bu konuda en geniş çalışmaları yapan IMF, tahminlerini güncelledi. 2015
ve 2016 yıllarına ilişkin küresel büyüme beklentisini aşağı yönlü revize etti.
Buna göre, bu yılki küresel büyüme beklentisi yüzde 3,8'den yüzde 3,5'e çekildi.
Gelecek yıla yönelik tahmin de yüzde 4'ten 3,7'ye geriledi. Aşağı yönlü bu
revizyon, Avro Bölgesi, Japonya, Çin ve Rusya ekonomilerindeki zayıflıklardan
kaynaklanıyor.
Eylül ayından bu yana yüzde 50 gerileyen petrol fiyatları, petrol
ihracatçısı ülkelerin ekonomilerini olumsuz etkilemesine rağmen, ülkemiz dahil
pek çok ülkeye olumlu yansıyor. Bununla birlikte petrol fiyatlarının azalması,
petrole yönelik yatırımları da azaltacak. Dolayısıyla düşecek üretim
kapasitesine bağlı olarak, birkaç yıl içinde petrol fiyatlarının yeniden
yükselmesi sürpriz olmamalı.
Türkiye, düşen petrol fiyatlarından şu ana kadar çoğunlukla olumlu
etkilendi. Cari açık, enflasyon ve faizler düştü. Ama burada dikkatli olmamız
gerekiyor. Dünyada toplam ihracatının en az üçte ikisi ham petrolden oluşan 23
ülke var. Türkiye bu 23 ülkeye 60 milyar dolar civarında ihracat yapıyor. Düşen
petrol bir taraftan ithalat faturamızı azaltırken, petrol ihraç eden ülkelerin
azalan geliri, daha az ithalat, yatırım, turizm şeklinde olumsuz etkilere de
yol açabilecek.
Dolayısıyla, beklenmedik bir piyango gibi gelen petrol fiyatındaki bu
düşüşün getirdiği fırsat penceresini, yapısal reformlara yeniden odaklanarak
kullanmalıyız. Başbakanımızın açıkladığı yapısal dönüşüm paketleri, bu açıdan
çok önemli. Biz de bunları destekliyoruz. Türkiye, ekonomideki yapısal dönüşümü
gerçekleştirirse, orta gelir tuzağını aşar ve gelişmiş ülkeler arasında yer
alma hedefine ulaşır.
-Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ise konuşmasında
ekonomik ömrünü tamamlayan kosterleri, birebir hurda teşviki vererek hizmetten
çekeceklerini belirterek, "Yasal düzenlemeyi yapar yapmaz döner
sermayedeki kaynağımızı kullanarak filomuzu yenileme imkanına kavuşacağız"
dedi.
Bakan Elvan, TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleştirilen TOBB Deniz Ticaret
Odaları Konseyi Toplantısında, Türkiye'nin deniz ticaretinin mevcut durumunu,
sorunlarını, çözüm önerilerini geniş hatlarıyla ele alacaklarını ifade etti.
Tersaneciliğin geliştirilmesi için ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerin
yapılması ve kara sularının emniyetli hale getirilmesinin önemine işaret eden
Elvan, ülkenin deniz ticaret filosunun güçlendirilmesi ve deniz ticaretinin
artırılmasının da en az bunun kadar önemli olduğunu söyledi.
Deniz taşımacılığı, limancılık ve gemi inşaat sektörlerini esas alan
bir çok toplantı ve çalıştay düzenlediklerini anlatan Elvan, "Denizcilik
sektörünün yüksek yerli katma değerli olmasıyla Türkiye'nin cari açığını
azaltmada etkili bir sektör olduğu vurgusundan yola çıktık. Türkiye'nin dış
ticaretine konu olan yüklerin mal değeri olarak yüzde 55'lik kısmı denizyoluyla
taşınıyor" diye konuştu.
Ekonomik ömrünü tamamlayan kosterleri, birebir hurda teşviki vermek
suretiyle hizmetten çekeceklerini ifade eden Elvan, şunları kaydetti:
"Buna yönelik karar alındı, yasal düzenlemeyle ilgili çalışmalar
tamamlandı. Hurda bedeli ve teşvik miktarının yüzde 10-15'lik proje yatırımına
yönlendirilmesi, yüzde 10-15 öz sermaye ve gemi ipoteği karşılığında, yüzde 70
banka kredisiyle koster filomuzu yenileyebilecek bir modeli inşallah sizlerle
paylaşıyoruz. Yasal düzenlemeyi yapar yapmaz döner sermayedeki kaynağımızı
kullanarak bu filomuzu yenileme imkanına kavuşacağız."