30.01.2015 Muş Muş Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘Ekonominin Yıldızları ’Ödül Töreni’nde konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, yapısal reformlara odaklanılması çağrısında bulundu. Hisarcıklıoğlu, ekonomideki gelişimin iş ve aş anlamına geldiğini ifade ederken, “Ne olur ekonomideki yapısal reformlara bakalım. Cebimizde paramız olmazsa hiç bir şey konuşamayız. Zengin olmak istiyorsak ekonomiye odaklanıp yapısal reformları hızla devam ettireceğiz” diye konuştu.
##914##
Muş Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ilk kez düzenlenen Ekonominin
Yıldızları Ödül Töreni Muş Öğretmenevi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada Türk özel sektörü
olarak para pul istemediklerini, sadece rakipleriyle aynı şartlarda yarışmak
istediklerini bildirdi. Büyüme rakamlarına da değinen Hisarcıklıoğlu “5 sene
üst üste yüzde 3 büyüksek 3 bin dolar zenginleşiriz. Ama yüzde 7 büyürsek 17
bin dolara ulaşırız.” Dedi
HABER FOTOĞRAFLARINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.
-Muş, ülkenin en umutlu şehri
Muş’a TOBB Başkanı olarak 6’ıncı ziyaretini gerçekleştirdiğini belirten
Hisarcıklıoğlu, bundan iki sene önce TOBB Anadolu Öğretmen Lisesi’nin ve KOSGEB
Hizmet Merkezi’nin açılışını yaptıklarını hatırlatırken, Muş’un Yıldızları Ödül
Töreni’ni düzenledikleri için emeği geçenleri de kutladı.
FIFA’nın bütün dünyada hakemlere bir talimat göndererek yıldız
oyuncuların korunmasını istediğini söyleyen TOBB Başkanı, “Çünkü futbolu
güzelleştiren, futbol ekonomisini ortaya çıkaran yıldız oyuncular. Onun için
yıldızlara ayrımcılık yapmanız lazım diyor. Muş’un zenginliğinde ayrımcılık
yapılması gerekenler de burada ödül alacak olan girişimciler. Çünkü bilin ki ekonomi
iş, aş, zenginlik demek” ifadesini kullandı.
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu:
“Kültürümüzde diyor ki insanların en hayırlısı insanlara faydalı
olandır. Benim Muş Oda Başkanım da bu anlamda büyük bir hizmet veriyor. KOSGEB
desteklerinden Muş’un daha fazla yararlanması için çaba sarf ederken, kendi
cebinden de kaynak ayırarak Muş’a önemli bir hizmet binası kazandırdı. Onun
için de teşekkür ediyorum. Sayın Valim ve Belediye Başkanım da birlik ve
beraberliği büyük önem veriyor. Bizlerle birlikte buradalar. Onlara da teşekkür
ediyorum.
Birlikte rahmet ve bereket ayrılıkta azap vardır. Marka olmuş
illerimizin başarılarının arkasında bu var. Bu illerde vali, belediye başkanı,
oda başkanı ve şehrin önde gelenleri farklı düşünseler de ilin çıkarları için
biraraya geliyorlar.
Muş sosyal gelişmişlikte 81’inci sırada. Resmi rakamlara baktım. Son
bir yılda kurulan şirket sayısı Türkiye genelinde yüzde 16 atarken, Muş’ta
yüzde 38 artmış. Yani bu Muş’un geleceğe umutlu baktığını gösteriyor. Türkiye’de
gelir vergisi mükellef sayısında hiç artış yokken, Muş’ta yüzde 2 artış söz
konusu. Şirketleşmede ise Türkiye genelinde yüzde 2 Muş’ta yüzde 5 artış var.
Protestolu senet artışına bakarsanız Türkiye’de yüzde 10 artış, Muş’ta yüzde 24 azalış var. Bu müthiş bir rakam.
Muşlu borcuna sadık demek bu.
Muş ovası büyük bir potansiyel. Burayı verimli kullanabilirsek, bu
ovalar bütün Türkiye’yi besler. Tarım ve hayvancılıkta müthiş bir potansiyel
var. Yapılması gereken, bunlarla bağlantılı sanayiyi buraya getirebilmek.
Muş 6’ıncı teşvik bölgesinde ve müthiş avantajlara sahip. İmalat sanayi
teşvikininin çok daha fazlası olması lazım. 300 km yarıçaplı uzaklıkta tam 53
milyar dolarlık bir ekonomi var.
Muş’un en büyük avantajı Muş Ovası.
Etrafındaki 4 büyük proje daha tamamlandığında Muş, Türkiye’nin parlayan
yıldızı olacak.
81 ildeki ekonominin içindeki arkadaşlara bir anket yaptık. Önümüzdeki
bir yılda kendi ilinin ekonomisi Türkiye ekonomisine göre daha iyi performans
gösterir diyenler sıralamasında Muş Türkiye birincisi oldu. Bu Muş’un
geleceğine Muşluların nasıl umutlu baktığını gösteriyor.
Muşlular önce çözüm süreci, siyasi kutuplaşma sonra demokrasi ve
özgürlükleri sayıyor. Çözüm sürecine katkı sağlamak için bizzat parmağımızı
taşın altına koyduk. Biz de Akil Adamlar Heyeti’nde görev aldık.
Muş ekonomisinin en önemli sorununu sorduk, işsizlik çıktı. İkincisi
huzur ve güven ortamı diyor. Aslında bu bütün Türkiye’nin de sorunu.”