11.03.2015 Ankara Doğu ve Güneydoğu Anadolu Oda-Borsa Başkanları TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Ankara’da Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile biraraya geldi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada,
Türkiye'de geçen yılın sonbaharında bir oyun tertip edilmeye çalışıldığını,
Doğu ve Güneydoğu'daki oda ve borsa başkanlarının aklıselimle hareket ederek,
milletin arasına nifak sokulmasına izin vermediğini söyledi.
##940##
Hisarcıklıoğlu, son birkaç yıldır huzur ortamı kuvvetlendikçe Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da yatırım, istihdam ve ihracatın daha çok konuşulmaya
başlandığının altını çizerek, gelecekle ilgili umutlar ve hayallerin
yeşerdiğini ifade etti.
Huzur ve ticaretin birbirinden ayrılmayan bir bütün olduğunu dile
getiren Hisarcıklıoğlu, "Şunu iyi bilmeliyiz ki içinde bulunduğumuz
coğrafyanın istikrarı da Türkiye'nin daha güçlü, daha zengin, daha istikrarlı
olmasına bağlı. Bu milletin geleceğini düşünen, çocuğu için daha müreffeh
gelecek isteyen herkesin en önemli önceliği huzur olmak zorunda. Türkiye'nin
birliği ve kardeşliğini her türlü çatışmadan uzak tutmak hepimizin görevi"
değerlendirmesinde bulundu.
-Başbakan Yardımcısı Yalçın
Akdoğan
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ise, çözüm süreciyle ilgili,
"Nevruz bu süreçte önemli bir kilometre taşı olacaktır diye düşünüyorum.
Nevruz'da inşallah tüm çatışmayı, şiddeti, silahı demokrasi ateşinde yakacağız
ve hep birlikte demokrasi ateşinin üzerinden atlayacağız" dedi.
Akdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde, Doğu Anadolu Bölgesi
Oda ve Borsa Başkanları'na hitap etti.
Oda başkanlarının reel sektörün içerisinden geldiğini ve ekonomik istikrarın
önemini çok iyi bildiklerini belirten Akdoğan, ekonomik istikrarın, demokratik
istikrarla birlikte sürebileceğini, her ikisinin temelinin huzur ve güven,
temel hakların yaşanabildiği güvenlik zemini olduğunu söyledi.
Akdoğan, güvenlik ve huzur olmadan büyüme, ekonomik kalkınma,
demokratik gelişme olamayacağını dile getirerek, bu açıdan çözüm sürecinin
büyük önem taşıdığını vurguladı.
Çözüm sürecinde önemli bir aşamaya gelindiğini ifade eden Akdoğan,
şöyle konuştu:
"HDP heyetiyle birlikte yaptığımız açıklamada yapılan silah
bırakma vurgusu tarihi önemdedir. Öncelikle şunu kabullenmek durumundayız, her
türlü sorunun konuşulma, tartışılma, çözülme zemini siyasettir. Demokrasimiz
bugün her türlü sorunu çözebilecek imkan ve kabiliyete ulaşmıştır. Bunu daha da
geliştirmek bizlerin elindedir. Demokrasiye inanmak her şeyin temelidir.
Karanlık, ışığın olmama halidir. Işık varsa karanlık yoktur. Demokrasi,
karanlığı ortadan kaldıran ışıktır. Demokrasi varsa silaha yer yoktur. Silah
varsa demokrasiye inanç yoktur. Nevruz bu süreçte önemli bir kilometre taşı
olacaktır diye düşünüyorum. Nevruz'da inşallah tüm çatışmayı, şiddeti, silahı
demokrasi ateşinde yakacağız ve hep birlikte demokrasi ateşinin üzerinden
atlayacağız."
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, 44 bin insanın hayatını kaybettiği bu
sorunun el birliğiyle çözülmesi gerektiğini belirterek, bu noktada herkese
büyük sorumluluk düştüğünü söyledi.
Sivil toplum örgütlerinin sürecin önemli bir paydaşı ve muhatabı
olduğunu ifade eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir konuyu konuşmaktan, tartışmaktan çekinmemek durumundayız.
En aykırı görüşler, hiç kabul etmediğimiz düşünceler bile demokrasi zemininde
özgürce konuşulabilir. Bu yüzden demokrasi bir tahammül rejimidir. Çözüm
sürecinde milletten kaçırılan hiçbir şey yoktur ve olmayacaktır. Bu süreci
milletin rızası ve desteğiyle sürdürüyoruz. Köklü adımlar zaten Meclis'in
iradesiyle hayata geçirilebilir. Yani Meclis'ten de bir şey kaçırılamaz. Herkes
o noktada müsterih olmalıdır. Yeni anayasa kronik sorunlarımızın çözümünde
önemli bir fırsat ve zemin olacaktır. Bu meseleyi seçime kurban etmeden, kısır
çekişmelere, siyasi polemiklere boğmadan götürmek durumundayız."
- "Çözüm, kaybedeni olmayan
bir süreçtir"
Yalçın Akdoğan, "AK Parti iktidarı olarak her zaman söylediğimiz,
'Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız' ifadesidir. Çözüm, kaybedeni
olmayan bir süreçtir. Sorunlardır herkesin kaybetmesine sebep olan"
değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de hiçbir zaman etnik temelde bir çatışmanın olmadığını
vurgulayan Akdoğan, şöyle devam etti:
"Türk, Kürt kardeşliği binlerce yılı aşan bir tarihi geçmişe
sahiptir. Geçmişte yaşanan sorunlar, toplumsal birliğimizi, bütünlüğümüzü,
kardeşliğimizi sarsamamıştır. Bu önemli bir zenginliktir. Bunu hep birlikte
geliştirmek, güçlendirmek, pekiştirmek durumundayız. AK Parti olarak
paradigmayı değiştirdik. Sorunların üzerine kararlılıkla gittik. Ancak büyük
sorunlar, zihniyet devrimi gerçekleşmeden çözülemiyor. Bu noktada herkesin
olumlu yönde bir değişim geçirmesi gerekiyor."
Akdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bu amaçla, bugüne kadar 166
milyar liralık yatırım gerçekleştirdiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:
"2002'de bu bölgelerimizin, yatırımlardan aldığı pay yüzde 7'ydi.
2014'te bu, yüzde 15'e çıktı. Sayın Başbakanımızın açıkladığı yeni GAP Eylem
Planı, 27 milyar liralık bir yatırımı öngörmektedir. Buna 'Barış Projesi' de
diyebiliriz. Hükümet olarak, çok yönlü ve çok boyutlu olarak meselenin üzerine
gidiyoruz. İyi niyet ve samimiyetle nihai çözüme ulaşmak için gayret
gösteriyoruz.”
Toplantı, basına kapalı olarak devam etti.