09.06.2015 İstanbul TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulan büyümenin yeni kaynağını üretim ve ihracatta inovasyondan bağımsız düşünmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, “Türkiye’nin yeni hikâyesinin en önemli bileşeni sanayide yüksek teknolojinin payını hızla artırmak olmalıdır. Sürdürülebilir büyümenin olmazsa olmazı budur” dedi.
TOBB Türkiye Biyoteknoloji Sektör Meclisi, TOBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla İstanbul’da toplandı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji
Üniversitesi (ETÜ) Rektör Yardımcısı ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma
Vakfı (TEPAV) Direktörü Prof. Dr. Güven Sak’ın başkanlığında ana faaliyet
konusu ilaç, medikal, tarım, genetik, kimya, plastik sektörü olan birçok
işletmenin temsilcisi, sektörün geleceğine yönelik görüş alışverişinde bulundu.
Meclis toplantısının açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, dünyanın teknolojik bir dönüşümden geçtiğini, sanayiden tarıma
tüm eğilimlerin yeni teknolojilerin etkisiyle yeniden şekillendiğini
belirterek, bilim ve teknolojideki gelişmelerle inovasyona dayalı stratejiler,
gerek ülke gerekse şirket seviyesinde verimlilik artışı ile rekabetin temel
unsuru haline geldiğini belirtti.
Dünya bu teknolojik dönüşüm sürecinden geçerken, Türkiye'nin de yeni
bir hikayeye ihtiyacı olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, “Önümüzdeki dönemde
ihtiyaç duyulan büyümenin yeni kaynağını, üretim ve ihracatta inovasyondan
bağımsız düşünmek mümkün değildir. Türkiye’nin yeni hikayesinin en önemli
bileşeni sanayide yüksek teknolojinin payını hızla artırmak olmalıdır.
Sürdürülebilir büyümenin olmazsa olmazı budur. Artık mevcut sorunlar üzerine
konuşmanın yanında, Türkiye'nin geleceği üzerine konuşmak gerekir. Türkiye'nin
ekonomik dönüşümünü dünyanın inovasyon gündeminden bağımsız düşünmek mümkün
değildir. Türkiye’nin teknolojik önceliklerini belirlemesi ve bu önceliklere
yönelik inovasyonu hızlandırıcı somut adımlar atması gerekir. Sanayide hızlı
bir dönüşüm için farklı sektörleri dönüştürme potansiyeline sahip yatay
teknoloji platformları fırsattır. Türkiye’nin teknolojik önceliklerinin
dünyanınkilerle paralel olması gerekir. Burada kritik olan bu teknolojilerden
hangilerine hangi sektör aracılığıyla odaklanmak gerektiğini ve diğer
sektörlere yayılma etkisini tasarlamaktır” dedi.
“Teknolojik değişim sürdürülebilir büyümenin itici gücü”
Teknolojik değişimin, sürdürülebilir büyümenin itici gücü olduğuna
dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, birçok sektörü yatay olarak kesen bu teknoloji
platformlarından biri olan biyoteknolojiyi TOBB olarak öncelikleri arasına
aldıklarını belirtti. Gıdadan plastiğe, enerjiden ilaca birçok sektörde
kullanılan biyoteknolojinin yayılma etkisiyle niceliksel dönüşüme olanak
verdiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: “Yeni teknolojileri
Türkiye’ye transfer etmek ve yapabilir hale gelmek için hızlandırıcı projelere
ihtiyaç vardır. Türkiye’de inovasyona dayalı büyüme sürecinin başlaması için
proje bazlı yaklaşımın yerleşmesi ve hızlandırıcı projeler tasarlanması
gerekir. Yeni sanayi politikası araçları, hızlandırıcı projelerin etrafında
örgütlenmeye başlamalıdır. Başlangıçta yapılması gereken, odaklanma ve
önceliklendirme sonrası ilk hızlandırıcı projelerin tasarımı ile yönetişim
mekanizmasının kurulmasıdır.Teknoloji transferlerinde Türkiye hep geç kaldı. Biyoteknoloji de böyle
olmasını istemiyoruz. Dünya çapında B20 çalışmalarını sürdürüyoruz ve dünyanın
en büyük şirketleriyle yaklaşık 1.000 şirketle bir arada çalışıyoruz. Şunu
görüyorum, gelişmiş şirket olmanın yolu teknolojiden geçiyor. Yedi sene önce
rüzgâr tribünü imal edemeyen Çin şimdi rüzgâr tribünü satıyor. Hindistan,
Brezilya teknoloji transferi yapıyor. Bizler niye yapamayalım? TOBB’a düşen
görev Türkiye’de yüksek teknolojileri hayata geçirmek için hızlandırılmış
projelerin yolunu açmak. Bu kapsamda Kalkınma Bakanlığı’yla birlikte
Biyoteknoloji Vakfı kurma çalışmalarını başlattık. Bu alanda büyük şirketlerle
birlikte çalışarak Türkiye’nin ekonomik sıçramasını sağlamak, inovasyon
çalışmalarını sanayiye aktarmak gerekiyor.”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, kendisini en çok heyecanlandıran Sektör
Meclisi’nin Biyoteknoloji Sektör Meclisi olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin
zenginleşmesinin sektör meclislerinin çalışmasıyla olacağını vurguladı.
NEDEN BİYOTEKNOLOJİ?
TOBB Türkiye Biyoteknoloji Sektör Meclisi toplantısında bir sunum yapan
TEPAV Direktörü Güven Sak, biyoteknolojinin Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu
sıçramayı hızlandırabileceğini söyledi. Bu kapsamda yatırım ortamının
iyileştirilmesi ve akıllı yatırım modellerinin geliştirilmesi gerektiğine
dikkat çeken Prof. Dr. Sak, Türkiye’nin doğru adımları atarak 2023 hedeflerine
ulaşmada yeni teknolojilerle süreyi kısaltabileceğini belirterek, şunları
söyledi: “Yeni sanayi politikasının odağında teknoloji platformları var;
Biyoteknoloji, nanoteknoloji, bilgi-iletişim teknolojileri(BİT), büyümenin en önemli belirleyicilerinden biri
teknolojik değişimle birlikte artan verimlilik olup, yeni teknolojilerin odağı
da verimlilik artışı ve küresel meselelere çözüm üretmektir.