16.01.2010 Ankara TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, AB KİK’i (Avrupa Birliği Karma İstişare Komitesi) oluşturan STK’ların (Sivil Toplum Kuruluşları) temsilcileri ile birlikte Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret etti.
TESK Başkanı Bendevi Palandöken,
TZOB Genel
Sekreter Vekili Hikmet Yavuzyiğit, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya,
Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk ve TİSK Başkanı Yağız Eyüboğlu birlikte
gerçekleştirdikleri ziyaret sonrasında heyet adına ortak açıklamayı seslendiren
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, seçimler sonrasında sandıktan koalisyon
tablosunun, yani uzlaşı mesajının çıktığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu,
yeni hükümetle
birlikte güçlenecek huzur ortamında Türkiye’nin ekonomiye, AB üyelik sürecine
ve bunların gerektirdiği yapısal reformlara yeniden odaklanacağına inandıklarını
bildirdi.
##975##
Hisarcıklıoğlu’nun dile getirdiği ortak
açıklama şöyle:
“Bizler; ülkemizin çalışan ve üreten kesimleri olan,
esnaflarını, çiftçilerini, işçilerini, memurlarını ve işverenlerini temsilen
bugün buradayız.
Öncelikle son milletvekili seçimine yüksek oranda katılım
sağlanmasından dolayı vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Türk halkı sağlam bir
demokrasi geleneğine sahip olduğunu bir defa daha göstermiştir.
Sandıktan koalisyon tablosu, yani uzlaşın mesajı çıkmıştır.
Erken seçimin ülkemizdeki yapısal sorunlara kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini ve
vakit kaybettireceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla mevcut
parlamento aritmetiği içinde bir hükümetin kurulmasını arzu ediyoruz.
Küresel iktisadi ortamda belirsizliklerin yeniden arttığı,
risklerin daha fazla hissedilir olduğu, kritik bir dönemdeyiz. Çevre coğrafyamızdaki
ekonomik ve siyasi çalkantılar da artıyor.
Tüm bu gelişmeler karşısında hazırlıklı olmak ve
gereken tedbirleri alabilmek için yeni Hükümetin bir an önce oluşturularak işbaşı
yapması gerekiyor. Ufukta dalgaların kabardığının göründüğü bir ortamda gemi
kaptansız bırakılamaz.
Milletin iradesini yansıtacak bir koalisyon hükümetinin
kurulması kısa vadede ekonomide artan küresel
risklere bir de içerden ilave yapılmasını önleyecek, uzun vadede ise ülkemizde
uzlaşma kültürünün gelişmesine katkıda bulunacaktır.
Hepimizin aynı gemide olduğunu hatırlamalıyız. Uzlaşma kültürünü öne çıkaran bir yaklaşımla
birlikte çalışırsak, diyalog ve ortak aklı sağlarsak, tüm meselelerimizin üstesinden
gelebiliriz.
Herkes sorumlu, sağduyulu ve itidalli davranmalı, Türkiye
için kazanç olabilecek bu fırsat kaçırılmamalıdır. Aksi halde ortaya çıkacak
ekonomik ve sosyal maliyetin faturası ülkemiz ve milletimiz için ağır olacaktır.
Yeni hükümetle birlikte güçlenecek
huzur ortamında Türkiye’nin ekonomiye, AB üyelik sürecine ve
bunların gerektirdiği yapısal reformlara yeniden odaklanacağına ve küresel
riskleri iyi yöneten ülkeler grubunda yer alacağına tüm kalbimizle inanıyoruz.”