21.11.2015 İstanbul TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İstanbul’da gerçekleştirilen Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, Türk özel sektörü olarak en büyük arzularının hukukun en iyi şekilde işlemesi olduğunu belirterek, “İyi işleyen bir hukuk sistemi olursa, toplumda güven duygusu da artar. Kişilere ve kurumlara güven varsa, ekonomi daha iyi ve adil işler. Güvenin olmadığı bir ülkedeyse, ne yaparsanız yapın, büyüme de istikrar da kalıcı olmuyor” dedi.
Dünyanın, köklü bir değişim sürecinden
geçtiğini belirten Hisarcıklıoğlu, eskiden dünyayı simgeleyen şeyin ülke
sınırları iken bugün internet olduğunu söyledi.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ.
Herkesin bir bütünün parçası olarak
işlev gördüğünü anlatan Hisarcıklıoğlu, “Bu yüzden AB gibi yapılar cazip hale
geliyor. Bakın, Avrupa AB’yi, ABD ise NAFTA’yı kurdu. Bunlar ekonomik anlamda
büyük başarılar sağladı. Şimdi ABD, Pasifik bölgesi ile Trans-Pasifik Ortaklığı
isimli, yeni bir ortaklık kuruyor. AB’de boş durmuyor. Onlar da ABD ile
Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı kurmaya çalışıyor. Tüm bunların
anlamı şu. Şirketlerimiz için eskiden rekabetin anlamı, sadece kendi şehri veya
ülke içi ile sınırlıydı. Bugünse artık tüm dünya rakibiniz” şeklinde konuştu.
-“Kalkınmanın
ve zenginleşmenin yolu, özel sektörden geçiyor”
Bunun öte yandan bir büyük fırsat
olduğuna dikkat çeken TOBB Başkanı, “Tüm dünya aynı zamanda pazarımız. Bu
fırsatı değerlendirmek istiyorsak, dünya standartlarında bir iş ve yatırım
ortamı kurmak şart. Çünkü artık tüm dünya şu gerçeği kabul ediyor. Kalkınmanın
ve zenginleşmenin yolu, özel sektörden geçiyor. Özel sektörü güçlendirmenin,
küresel rekabet karşısında ayakta kalmalarını sağlamanın yolu, maç yaptığımız
sahayı düzeltmek” dedi.
Türkiye’nin İtalya ile Çin arasındaki en
büyük sanayi üretim gücünü olduğunu, küresel krizin ardından, son 7 yılda, Türk
özel sektörü olarak 5 milyon ilave istihdam sağladıklarını ifade eden
Hisarcıklıoğlu, bunu rakiplerine göre çok daha yüksek istihdam maliyetlerine ve
en pahalı akaryakıtı kullanmalarına rağmen yaptıklarını söyledi.
Hisarcıklıoğlu, özel sektörde, işçisi ve
işvereni toplam olarak 15 milyondan fazla insanın çalıştığının altını çizerek,
“insanlarımız, çocuklarımız iş bulabilsin, daha iyi şartlarda yaşayabilsinler
istiyorsak, özel sektörümüzü güçlendirmemiz lazım. Daha sağlıklı iş ve yatırım
ortamı sunmamız lazım. İşte burada, iyi işleyen bir hukuk sistemi olması, bu
işin olmazsa olmazı” dedi.
-Hukuk
demek güven demek
Hukuk’un güven demek olduğunu vurgulayan
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, güven olursa, reel sektörün daha kolay risk alıp
yatırım ve üretim yapacağını belirtti.
Hisarcıklıoğlu, AB normlarının bu yüzden
hem önemli hem de gerekli olduğunu, esasında bu kavramlara yabancı
olmadıklarını, kültürlerinde de, inançlarında da, hukukun yerinin çok önemli
olduğunu söyledi.
Türk özel sektörü olarak en büyük arzularının
hukukun en iyi şekilde işlemesi olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Zira iyi
işleyen bir hukuk sistemi olursa, toplumda güven duygusu da artar. Kişilere ve
kurumlara güven varsa, ekonomi daha iyi ve adil işler. Güvenin olmadığı bir
ülkedeyse, ne yaparsanız yapın, büyüme de istikrar da kalıcı olmuyor. Dolayısıyla
esasında hukuk ekmektir. Su ve ekmek nasıl ihtiyaçsa, hukuk da aynen öyle bir
ihtiyaç.
Bugün Türkiye, orta gelirli bir ülke. Yüksek
gelirli bir ülke seviyesine çıkmamız da, ancak hukuk devleti yapımızı
güçlendirmekle mümkün. Bu çerçevede, Türk özel sektörü olarak, yargı sistemini
güçlendirecek, fiziki kapasitesini iyileştirecek, yargı mensuplarının özlük
haklarını artıracak, her düzenlemeyi destekledik ve destekliyoruz” şeklinde
konuştu.
Mahkemelerin ve hâkimlerin her gün
artan, büyük bir iş yükü ile karşı karşıya olduklarını belirten Hisarcıklıoğlu,
“Son istatistiklere göre, Ticaret Mahkemelerinde bir dava ortalama 311 gün, İş
Mahkemelerinde 381 gün, Fikri ve Sinai Haklarda ise 425 gün sürüyor. Bu kadar
uzun süren yargılamadan da herkes zarar görüyor. Daha hızlı karar alınması için
alternatif çözüm yollarına ağırlık verilmeli. Belli bir tutarın altındaki
ticari davalarda tahkimi ve bireysel davalarda arabuluculuk sistemini zorunlu
hale getirmeliyiz. Bu konuları Antalya’da sizlerle etraflı bir şekilde istişare
ettik. İnşallah yeni yasama döneminde, yargıyı rahatlatacak bu düzenlemeler,
Meclisimizden de destek bulacaktır” dedi.