26.12.2015 Gaziantep GSO tarafından düzenlenen “2015 Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni”, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in katılımıyla, Abdulkadir Konukoğlu Spor ve Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M.
Rifat Hisarcıklıoğlu, ödül töreninde yaptığı konuşmada, TOBB olarak asgari
ücretin artırılmasıyla ilgili çalışmaları yakından takip ettiklerini söyledi.
##1050##
Asgari ücretle mesajlar veren
Hisarcıklıoğlu, "Biz, işçilerimiz 'az kazansın' demiyoruz, kesinlikle
yanlış anlaşılmasın. Böyle bir talebimiz yok. Daha fazla kazansınlar. Çünkü
onlar kazandıkça biz de kazanıyoruz. Onlar kazanmadan bizim kazanabilmemiz
mümkün mü? Biz diyoruz ki sayın bakanım, benden bin 500 TL para çıkıyor,
işçinin eline bin lira geçiyor. Bunu yapın bin 300 lira, zaten ben bin 500 lira
vermeye devam edeyim. Ne var bunda, ben bin 500 lirayı zaten veriyorum. Helali
hoş olsun bin 500'ü net alsınlar ona da razıyım, ama bir sene geçti asgari
ücret artmadı. Enflasyon ve refah payını koyun ona da razıyım. Ondan ötesine
razı değiliz haberin olsun. Niye razı değiliz, çünkü tamamının bize getireceği
yük, tamamını bizlere yüklerseniz 26 milyar lira, bakınız sırf geçen yıl, vergi
öncesi küçük orta boy işletmecileri, Türkiye işletmelerinin yüzde 99,2'si KOBİ’ler,
bunların vergi öncesi karları 40 milyar lira, 26 lirasını biz asgari ücret diye
dağıtırsak, bunların yarın ne yatırım yapacak, ne teşvik yapacak ne adam
istihdam edebilecek, paraları kalmaz " diye konuştu.
Karşılıksız çek oranının bir
önceki yıla göre yüzde 80 artış gösterdiğini, iş adamlarına karekodlu çekin
kullanılmasını tavsiye eden Hisarcıklıoğlu, "Gaziantep'te anket yaptık.
Ticaret borsası üyelerimin yüzde 90'ının bundan haberi yok. Vadeli çeki alırken
vatandaşın bindiği arabaya, oturduğu eve, giydiği paltoya göre değil vatandaşın
ödeme alışkanlıklarına göre, işi yapıp yapmadığına göre mal verme şansımız var.
Sağ olsunlar yürürlüğe koydular. O yüzden sıkıntı yaşamamak için barkodlu çeki
kullanın" ifadelerini kullandı.
Hisarcıklıoğlu,
Kredi Garanti Fonu’nun yeteri kadar bilinmediğini, bu konudan üzüntü duyduğunu
söyledi.
Riski
olmayan tek yatırımın eğitime yapılan yatırım olduğunu ifade eden
Hisarcıklıoğlu, “Nobel Kimya Ödülü Alan Aziz Sancar ve Başbakan Yardımcısı
Mehmet yer alıyor. En fazla endüstriyel tasarım başvurusu yapan 2'inci il ve en
fazla marka-patent başvurusu yapan 6'ncı il konumundayız. Burada
sayamayacağımız daha pekçok başarılarımız var. Bütün bunları, bu salonu
dolduran işadamlarına borçluyuz. Her birini tek tek kutluyor, yürekten
alkışlıyorum" dedi.
Şimşek'in
bir köy okulunda okuyarak bugünlere geldiğini hatırlatan TOBB Başkanı, “Gaziantep'te
her bir girişimci bir yıldız. Her birine madalya takmak gerekiyor. Gaziantep, son
5 yıllık istidamda, yeni açılan iş yeri sayısında ve ihracatta Türkiye'den daha
hızlı büyüdü. Güneyinde savaş, Avrupa'da ekonomik kriz, Kuzeyinde problem
olmasına rağmen bunu yaptı. Aslında bu kadar zor şartlara rağmen, iki
komşusunda savaş varken dünyanın hiçbir şehrinde bu başarı hikayesini
göremezsiniz. Gaziantepliler olarak bu övgüyü her zaman hak ediyorsunuz"
diye konuştu.
-Başbakan Yardımcısı Şimşek
Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşek ise, Türkiye'nin zor bir dönem ve küresel konjonktürden geçtiğini
belirtti.
Her şeyin güllük gülistanlık
olmadığını, meselenin bugün bir ve beraber olup bu sıkıntıları aşmaktan, böyle
bir dönemi fırsata çevirmekten geçtiğini ifade eden Şimşek, "İş yapmanın
hilesi dürüstlükse refahın hilesi de reformdur. Başka da bir yolu yordamı da
yoktur. Bunu da hep birlikte yapacağız. Çünkü reformlar toplumsal destek, güçlü
siyasi irade, sahiplenme gerektirir. Normal şartlarda reform yapmak çok zordur
ama imkansız değildir. O yüzden biz de böyle bir yolun arifesindedir. Hep
birlikte bunu başaracağız" dedi.
Konuşmasına, "Türkiye:
Yapısal Dönüşüm Vizyonu" adlı sunumla devam eden Şimşek, Türkiye'nin
aslında uzun bir süre alt-orta gelir grubuna sahip bir ülke olduğunu, uzun
yıllar da orada kaldığını, yakın dönemde ise 1. nesil reformları yaparak ülkeyi
orta-üst gelir grubuna çıkardıklarını kaydetti.
Bir süredir bu konumda
olunduğunu belirten Şimşek, reform yapmadan üst gelir grubuna çıkmanın artık
imkansız olduğunu, o yüzden Türkiye'nin reformlara ihtiyacı olduğunu belirtti.
Reformların ideal olarak uzlaşmayla yapıldığını dile getiren Şimşek, ancak
Türkiye'de bunun ne yazık ki olması gerektiği kadar olmadığını aktardı.
Türkiye'de çalışabilir çağda
bulunmasına rağmen istihdam oranının yüzde 50'nin biraz üzerinde olduğuna
dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti: "Yani çalışabilir çağda olup da
özellikle genç ve kadınlar anlamında çok büyük bir nüfusumuz var. Ancak
sistemimizdeki bazı katılıklar, bu çalışmaların önünde birer engel. Burada bir
çok unsur var. Şu anda kıdem tazminatından işçilerin sadece yüzde 8'i
yararlanabiliyor. Biz işçilerin hepsi yararlansın istiyoruz. 'Uluslararası
standartlarda yeni bir model kuralım, Türkiye'nin tasarrufları artsın' diyoruz.
Şirketlerimiz önlerini görebilsin, gelecekte kalabilecekleri riskleri fona para
koyarak tedbir alsınlar. Bu kesinlikle tamamen işçilerimizin lehinedir.
Dolayısıyla bizim maksadımız işçimizin haklarını garanti altına almaktır. Dünya
standartlarındaki parametrik modelle bu sistemi yeniden kurgulamak istiyoruz."
Hollanda'da çalışanların yüzde
20'sinden fazlasının part time çalıştığını, işsizlik oranı yüzde 5 olan ABD'nin
de dünyadaki en esnek çalışma saatlerine uygun ülke olduğunu, iş piyasası
kuralları katı olan Avrupa'da ise işsizliğin yüzde 10'un üzerinde olduğuna
dikkati çeken Şimşek, "Avrupa'da çalışma sistemi esnek değil. Yani demek
ki biz işsizin yanındaysak, eğer biz istihdamı artırmak istiyorsak bu alan çok
önemli" dedi.
- Mesleki liselerle ilgili iş dünyasına çağrı
Asgari ücretle ilgili tartışmalara
da değinen Şimşek, bu sene itibarıyla iş başı eğitimine alınacak tüm işçilerin
masraflarının devlet tarafından ödeneceğini hatırlattı.
Asgari ücret konusunun çok
hesaplı yapılması gerektiğine işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu konuda rekabet gücü
dikkate alınmalı. Yansımaları iyi hesaplanmalı. Seçim döneminde bu tür vaatler
hemen hemen tüm partiler tarafından ortaya konuldu. Açık konuşuyorum. Şimdi
bunun sonuçları iş alemi açısından var, bunu biliyorum. Ama şunu da bilmek lazım,
birçok sektörümüzde zaten asgari ücretle çalışan yok. Birçok sektörde durum bu.
O yüzden işi ne çok abartalım ne de küçümseyelim. Yük paylaşımı gündemde. Bu
konuyu çalışıyoruz. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum, iş başı eğitim
programları son derece önemli programlardır. Şuna razıyız, tüm meslek
liselerini birlikte yapılandıralım, iş aleminin ihtiyaçlarına göre sizlerle
birlikte yönetelim. Her bir okula bütçe verelim, siz 'bu işi daha iyi yaparız'
diyorsanız, birlikte burada önemli bir reformu gerçekleştirelim."
Kadınların iş gücüne katılımı
anlamında önemli mesafeler kat edildiğini anlatan Şimşek, ancak nüfusun
yarısını oluşturan kadınların daha fazla iş gücüne katılması için önümüzdeki
çalışmaları yoğunlaştıracaklarını bildirdi.
- Asgari ücret
Türkiye'deki yatırım ortamının
mükemmel olmadığını, iş adamlarının birçok soruna rağmen başarılı olarak
kahraman haline geldiğini dile getiren Şimşek, bu ortamı daha makul seviyeye
getirmek için başta Ar-Ge ve tasarım olmak üzere destekler vermeye devam edeceklerini,
bu noktada hafta içerisinde Ar-Ge ve tasarım konusunu Ankara'da görüşeceklerini
ve en yakın zamanda TBMM'ye göndereceklerini kaydetti.
Artık konuşma döneminin yerini
iş yapmaya bıraktığını ifade eden Şimşek, "İlk işimiz Ar-Ge ve tasarım. Çünkü
katma değer zincirinde yükselirsek, bu asgari ücret meselesi mesele değildir.
Ürettiğimiz malın kilogram değeri, 1 dolar 58 cent. Örnek olarak söylüyorum
bunu 3 dolara çıkarırsak, zaten asgari ücretin payı, çok önemli olmayacak. Onun
için korkuya, endişeye gerek yok. Tabii bir miktar yük paylaşımı, daha önemlisi
de kalıcı bir şekilde rekabet gücü artışının peşinde olacağız" diye
konuştu.
Şimşek, 2015 yılında
Türkiye'deki bütçenin genel devlet olarak dengede olacağını söyledi.
AB uyum sürecinin Türkiye için
önemine işaret eden Şimşek, "Bu konu çok önemli. Bakın Türkiye, hukuk
devleti, evrensel hak ve özgürlükler, demokratikleşme gibi konuları nereye
bakıp örnek alacak? Ortadoğu'ya mı, Kuzey'den mi yoksa Doğu'dan mı? Tabii ki
hayır. Bizim için ilham kaynağı, Avrupa'dır. O nedenle Ulu Önder Atatürk'ün de
dediği gibi muasır medeniyetlere ulaşmak için çalışmalıyız. Her konuda Avrupa
ile yakınlaşma sürecini devam ettirmemiz gerekir. Bu kadar açık ve net. Mesele
bir kulübe üyelik değil, mesele Türkiye'nin birinci sınıf düzenlemelere,
kurumlara, demokrasiye sahip olmasıdır. Şimdi o seviyede değiliz. O yüzden AB
süreci halen hayati bir önem taşıyor. AB sürecini canlandırmak bu anlamda çok
önemli" dedi.
Geçen günlerde AB üyelik
sürecindeki bir faslın açılışı için Brüksel'de bulunduğunu anımsatan Şimşek, AB
konusunda bazı alanlarda ilerlemelerin olduğuna dikkati çekti. Şimşek, şöyle
devam etti:
"Türkiye için gerekli
olan şeyleri yapacağız. 15 faslı açtık. Bundan sonraki süreçte ne yapacağız?
1990'lı yıllara giderseniz, AB aslında ekonomik bir birliktir. Yani malların,
hizmetlerin ve vatandaşların serbest dolaştığı büyük bir ekonomik alandır.
Şimdi Türkiye olarak biz bu alana tam üyeliği yakın zamanda başarmak istiyoruz.
Yani siyasi birlik işin bir boyutu. Bu, gümrük birliğini, tarımı, hizmetleri,
kamu alanlarındaki alımları vize muafiyetleriyle serbest dolaşımı sağlayıp
aslında eski AB'nin tam üyesi olmak. Zaten Türkiye'nin de en çok yararlanacağı
alan budur. Buna yönelik de çalışıyoruz. Şubat veya martta, komisyonun başkan
yardımcısı başkanlığında, tüm alanlardaki komiserler benim başkanlığımda ilgili
bakanlarla iki gün görüşeceğiz. İş alemiyle bir araya geleceğiz."
-"2016 yılında büyümenin hızlanmasını bekliyoruz"
Gelişmekte olan ülkelerin Çin
ve Hindistan gibi bazı ülkeler haricinde yüzde 1,8 oranında büyüme
kaydettiğini, Türkiye'nin ise 2 seçim geçirmesine ve çevresindeki ateş
çemberine rağmen seneyi yüzde 3,5-4 oranındaki büyümeyle kapatacağını aktaran
Şimşek, bunun da ülke için önemli bir ekonomik parametre olduğuna işaret etti.
Türkiye'deki enflasyonun yüzde
8 olduğunu, bunun da arzuladıkları bir rakam olmadığını anlatan Şimşek,
"2016 yılında büyümenin hızlanmasını bekliyoruz. Çünkü belirsizlik azaldı,
AB toparlanıyor. Özetle 2016 büyüme, rahatlıkla yüzde 4,5 ve üzerini
yakalayabilir. Yüksek istihdamın büyümeyle devam edeceğini düşünüyorum. Mali
disipline devam etmeliyiz ve enflasyonu da kontrol altında tutmamız
gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin iyi bir dönem
geçirdiğini, bunu sürdürmek gerektiğini ifade eden Şimşek, Türkiye'nin genç
nüfusuyla büyük bir fırsat penceresine sahip olduğunu, yapılacak reformlarla da
bu fırsatı kullanacaklarını kaydetti.
Gaziantep’in gastronomi
dalında, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO)
"Yaratıcı Şehirler Ağına" girmesine de değinen Şimşek, bu gelişmeden
dolayı yaşadıkları gururu dile getirdi.
Gaziantep’in tüm
olumsuzluklara rağmen büyümeyi ve gelişmeyi hedefleyen, dünyaya insanlık dersi
veren bir kent olduğunu aktaran Şimşek, kentin sahip olduğu girişimcilik
ruhuyla daha da büyüyeceğini sözlerine ekledi.
-Adil Konukoğlu
Törene katılan Şimşek ve
Hisarcıklıoğlu’na teşekkür eden GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu,
konuşmasında, Gaziantep’in emekle, özveriyle ve cesaretle sürdürülen
sanayileşme hikayesinin kahramanları olan üyelerine ödüllerini takdim
edeceklerini söyledi.
Konukoğlu ülke ekonomisine yön
veren en önemli şehirlerden birinin Gaziantep olduğunu söyledi.
Gaziantep Organize Sanayi
Bölgesi'nde 130 bin kişiye istihdam sağlandığını ve 925 fabrikanın faaliyet
gösterdiğini aktaran Konukoğlu, 5. Organize Sanayi Bölgesinde ise 117
fabrikanın inşaatına devam edildiğini vurguladı.
Konukoğlu, dış piyasalarda zor
bir yıl geçmesine rağmen Gaziantep'in en fazla ihracat yapan ilk 10 şehir
içerisinde 5'inci sıraya yükselmeyi başardığını sözlerine ekledi.
İş dünyası olarak vergi
reformunun yapılmasını beklediklerini belirten Konukoğlu, istihdam üzerindeki
yüklerin hafifletilmesini isteyerek, "Biz, asgari ücret artışına karşı
değiliz. İşçimizin daha fazla almasından mutlu oluruz. Bu konuda işveren,
üzerine düşeni yapacaktır. Hükümetimizden bu yükü paylaşmasını, sigorta primi
işveren payını düşürmesini istiyoruz" diye konuştu.
- Diğer konuşmacılar
Vali Ali Yerlikaya da elindeki
sermayeyle riskler alarak, gecesini gündüzüne katarak çalışan tüm iş
adamlarının birer yıldız olduğunu ifade etti.
Sanayide nitelikli ara
elemanla ilgili kentte fikir alışverişi yapıldığını anlatan Yerlikaya, endüstri
mesleki eğitimle ilgili Gaziantep'in çok ciddi başarılara imza attığını, bunu
daha da geliştirmek istediklerini vurguladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı
Fatma Şahin ise Gaziantep'in yıldızların anası olan kutup yıldızı olma
hedefiyle çalışmalar yürüttüğünü dile getirdi.
Siyasi hayatı boyunca, her
çalışmaya demokrasi anlamında taraf olduğunu anlatan Şahin, artık ülke
yarışından kent ekonomisi yarışına geçildiğini belirterek, "Dünya Bankası
geliyor ve şehirleri inceliyor, Gaziantep için de dünyanın 7'nci büyük rekabet
edebilir şehri olduğunu belirliyor. Bundaki başarının sırrı ise birlikte rahmet
vardır görüşünden hareket ederek her zaman gücümüzü birleştiriyoruz. Başarı da
böylelikle geliyor. UNESCO'dan kazandığımız ödül de bu güç birliğinin
eseri" değerlendirmesinde bulundu.
Kentteki çalışmalar konusunda
OSB'leri merkez alarak hareket ettiklerini aktaran Şahin, bu noktada ulaşımdan
konut ihtiyacına kadar farklı alanlardaki çalışmaları OSB'lerin ihtiyaçları
doğrultusunda da şekillendirdiklerini kaydetti.