10.01.2017 Londra / Birleşik Krallık TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından Londra’da düzenlenen, "Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları: Avrupa'nın Geleceği" toplantısına katıldı.
Türkiye'den ve İngiltere'den
ağırlıklı olarak iş çevreleri temsilcilerinin katıldığı toplantıyı
yöneten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, toplantının açılışında yaptığı
konuşmada, bu etkinliğin daha önce Brüksel ve Berlin’de de yapıldığını
anımsatarak, AB Bakanlığının iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının
birbirileriyle olan diyaloğuna önem verdiğini, AB Bakanı ve Baş Müzakereci Ömer
Çelik ve çalışma arkadaşlarını, bu güzel vizyonlarından dolayı kutladığını
söyledi.
TOBB’un
Türkiye’de iş dünyasının çatı kuruluşu olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, “1,5
milyon üyemiz var. Her sektörden ve her ölçekten işletmeler bizim network
içinde. Ben aynı zamanda, EUROCHAMBRES’ta da başkan yardımcısıyım. Milletlerarası
Ticaret Odasının yönetim kurulu üyesiyim. 2015 yılında, Türkiye’nin G20 dönem
başkanlığı esnasında da B20 Türkiye Başkanlığı görevini yürüttüm” dedi.
TOBB
olarak, İngiltere Ticaret Odası ile 2001 yılına kadar uzanan bir ortaklıkları
olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: “Odalarımızda hizmet
kalitesini üst noktaya taşımamızı sağlayan, Oda Akreditasyon sistemimizi
İngiltere Ticaret Odası ile birlikte geliştirdik. Bugün burada, Türkiye’den iş
insanları, esnaf, işçi ve memur sendikaları konfederasyonları liderleri var. Türkiye’nin
iş dünyası, esnaf, sendika konfederasyonları ve sivil toplum kuruluşları olan
bizler, esasen, ikili ve Avrupa düzeyindeki platformlarda muhataplarımıza bir
araya geliyoruz. Küresel düzeyde B20 ve L20’de bir araya geliyoruz. Avrupa
düzeyinde, EUROCHAMBRES, BusinessEurope, UEAPME ve ETUC’da Avrupalı İşçi ve
işveren kesimleri olarak birlikte çalışıyoruz”.
Hisarcıklıoğlu,
AB Bakanlığının bu çalışması için, Brüksel ve Berlin gibi, Londra’nın seçilmesinin
son derece isabetli olduğunu, Avrupa Kıtasıyla ilgili konularda, Londra’nın her
zaman belirleyici ve yön gösterici olduğunu söyledi.
-“Birleşik
Krallık, Avrupa Kıtası ve Avrupa bütünleşmesi için anahtar ülkeler arasında”
Birleşik
Krallığın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu,
“Yani, ekonomik olarak bir dünya devi. Özellikle 2008 küresel krizinden sonra,
Birleşik Krallık ekonomisinin kapasitesini daha iyi gördük. Ekonominin yanında,
siyasi açıdan da Birleşik Krallık, Avrupa Kıtası ve Avrupa bütünleşmesi için
anahtar ülkeler arasında. Küresel sorunların arttığı son yıllarda, bu gerçek
herkes tarafından daha fazla hissediliyor” dedi.
Türkiye
ile Birleşik Krallık arasındaki ikili ilişkilerin iktisadi boyutunun son derece
sağlam olduğuna vurgu yapan TOBB Başkanı, “Geniş bir yelpazede yatırım ve
ticaret ilişkilerimiz var. Yaklaşık 16 milyar dolarlık ticaret hacmi ile
Birleşik Krallık, Türkiye’nin AB’deki en büyük ticaret ortaklarından biri. Aynı
şekilde, yaklaşık 8,5 milyar dolarlık hacmiyle, Birleşik Krallık yine en önemli
yatırım ortaklarımız arasında. Türkiye’de yaklaşık 2.800 Birleşik Krallık menşeli
şirket faaliyet gösteriyor. Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı şirketlerin arasında,
sayı olarak da ilk üç ülke arasında yer alıyor. Birleşik Krallık’ta da ciddi
Türk yatırımları var. Özellikle, Yıldız Holding tarafından satın alınan United
Biscuits ile Birleşik Krallık’taki yatırımlarımızda ciddi artış oldu” şeklinde
konuştu.
-Avrupa
Parlamentosu’nun, müzakereleri askıya alma kararı
Hisarcıklıoğlu,
Türkiye’de işçiler, işverenler, esnaf ve çiftçiler olarak, Avrupa’daki
muhatapları ile diyaloğa çok önem verdiklerini, diyaloğu ve müzakereyi askıya
alma önerilerini, hayretle karşıladıklarını vurguladı.
Avrupa
Parlamentosu’nun, Türkiye-AB müzakerelerini askıya alma kararını üzülerek
izlediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, “AB’yi şikâyet ediyoruz. Zira, Birleşik
Krallık hala AB üyesi. Hem de AB’nin en önemli üyelerinden birisi. Türkiye-AB
İlişkileri, uzun bir tarihi geçmişe sahip. İlişkilerimizde, Birleşik krallık
Hükümetlerinin her zaman yapıcı katkıları oldu. Bu tarihi süreçte, ilişkiler
için bazı kilometre taşları var. Bunlardan en önemlisi de kuşkusuz, 2005
yılındaki katılım müzakerelerinin başlatılmasıdır. Aradan geçen sürede,
Türkiye’nin AB’ye katılım süreci maalesef başarılı olamadı. Esasen, Türkiye’nin
AB üyelik projesi, doğru bir projedir. Türkiye için doğrudur; AB için de
doğrudur. Avrupa Kıtası için doğru bir projedir. Arka planında ciddi bir vizyon
ve öngörü vardır. O nedenle, bu proje başarılı olmalıdır. Hiçbirimiz mükemmel
değiliz. Ancak, hepimizin, bu kadim Kıtanın geleceği için söyleyecek sözümüz,
sağlayacak katkımız var” dedi.
Hisarcıklıoğlu,
AB’nin temel değerleri olan, insan onuruna saygı, özgürlük, demokrasi, eşitlik,
hukukun üstünlüğü ve azınlık haklarına saygı, piyasa ekonomisi gibi değerlerin
herkesin ortak değeri olduğunu, bu değerlerin Kıta’daki tüm ülkelerde
yerleşmesinde Avrupa bütünleşmesinin çok önemli bir çıpa görevi gördüğünü
söyledi.
Türkiye
işveren, esnaf, memur, işçi ve sivil toplum kuruluşları olarak, Avrupa
Kıtası’nda barış ve refahın devam edeceği bir gelecek istediklerine dikkat
çeken TOBB Başkanı, bu geleceğin sağlanmasında da Birleşik Krallığın her zaman
en önemli aktörlerden biri olacağını, AB’nin de kendisini, bu geleceğe uygun
biçimde hazırlaması gerektiğini vurguladı.
Hisarcıklıoğlu,
BREXIT sürecini ve ayrılmanın, AB’nin geleceği, hatta Avrupa Kıtası üzerindeki
etkisini merak ettiklerini, BREXIT sonuçlarının, bir ölçüde yaşanarak görüleceğini
ifade etti.
-“İş dünyası
olarak, temel sorunlarla mücadelede, AB’yi müttefik olarak görüyoruz”
AB’nin
temel sorunları arasında yer alan mülteci-göçmenler konusunda, mülteciler ve
göçmenlerin entegrasyonu konusundaki başarılı örnekleri incelediklerini
belirten Hisarcıklıoğlu, “Türkiye, 2011 yılından bugüne kadar Suriyeli
Mülteciler konusunda yaklaşık 25 milyar dolar harcadı. Mültecilerin insani
ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, ekonomiye de entegre etmeye çalışıyoruz. Bugün
kriz olarak görülen hususların, esasen, iyi yönetilmesi halinde, başarı
hikayesi haline gelebileceğini konuşuyoruz. Örneğin, Avrupa’da da ABD’de de çok
başarılı göçmenlerin ekonomiye entegrasyonu hikâyeleri var. Ancak, başarı
hikâyelerinin tamamında, dışlayıcılık değil kapsayıcılık, ulusalcı politikalar
değil, uluslararası işbirliğine dayalı politikalar var” dedi.
Hisarcıklıoğlu,
Türkiye ve AB olarak, enerji güvenliği, özgürlük ve güvenlik dengesinin
sağlanması ve uluslararası terörle mücadele gibi bölgesel ve küresel boyutta
işbirliği gerektiren alanlar olduğunu belirterek, bu konularda da ortak çözüm
bulunması gerektiğine dikkat çekti.
-Katılımcılar
görüşlerini aktardı
Toplantıda katılımcılar, Avrupa Birliği’nin son dönemde karşı karşıya kaldığı, ekonomik kriz,
mülteci krizi, enerji güvenliği, özgürlük-güvenlik dengesi gibi, çoklu krizler
çerçevesinde AB’nin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin üyeliği,
AB’nin bu krizleri aşmasına kaktı sağlar mı? Katkı sağlarsa, ne tür katkılar
sağlar? İş dünyası olarak, nasıl katkı sağlayabiliriz? Bu konuda önerileriniz
nelerdir? Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki iktisadi ilişkilerin
geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? şeklindeki konu başlıkları
çerçevesinde görüşlerini aktardı.