07.02.2017 Ankara Türkiye Ekonomi Şurası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve ekonomiyle ilgili bakanların katılımıyla TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde yapıldı. Hisarcıklıoğlu istihdam çağrısını yinelerken, “Dışarısı kötüleşirken içeride safları sıklaştırmalıyız. Reform ateşi parlasın ki masa başından ahkam kesen reyting şirketleri de mahcup olsun, utansınlar” diye konuştu.
TOBB’un organize ettiği Türkiye Ekonomi Şurası, M. Rifat Hisarcıklıoğlu’un
ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım,
Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Mehmet Şimşek ve Nurettin Canikli,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Müezzinoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Berat Albayrak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve
Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile Maliye Bakanı
Naci Ağbal'ın katılımıyla TOBB İkiz Kuleler'de gerçekleştirildi.
FOTOĞRAF GALERİSİ İÇİN TIKLAYINIZ.
##1164##
Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, PKK ve DAEŞ gibi
terör örgütlerinden sonra FETÖ'nün "hain" darbe girişiminin de ülkeye
pek çok sıkıntı yaşattığını dile getirirken, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve
milletimizin basiretli duruşuyla bunların hepsini aşacak güce ve azme sahip
olduğumuzu gösterdik." diye konuştu.
Artık 2017'ye baktıklarına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu,
yaşanan tüm çalkantılara rağmen özel sektörün son bir yılda 155 milyar liralık
makine ve teçhizat yatırımı yaptığını, 141 milyar dolarlık mal ihracatı
gerçekleştirdiğini, turizm, denizcilik ve müteahhitlik sektörlerinde 38 milyar
dolarlık döviz geliri elde edildiğini kaydetti.
- "Vergi
indirimleri isabetli bir adım oldu"
Yaşanan olumlu gelişmelere rağmen sıkıntılar da bulunduğunun
altını çizen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye ekonomisinin yüzde 80'i iç tüketimden
kaynaklanıyor. Dünya ekonomisi ve küresel ticaret uzun bir süredir yavaşlamış
durumda. Böyle bir ortamda iç piyasamızı canlı tutmak daha önemli hale geldi.
Unutmayalım ki ekonomi bileşik kaplar gibidir. İstihdam için üretim, üretim
için de iç tüketim şart. İleride daha büyük atılımlar yapabilmek için bugün
eldekini muhafaza etme zamanıdır. Şimdi iç piyasayı canlı tutma zamanıdır.
Hükümetimizin beyaz eşya, mobilya ve konut sektörlerindeki vergi indirimleri bu
açıdan isabetli bir adım olmuştur."
Hisarcıklıoğlu, döviz kurlarında yaşanan hızlı yükselmenin
firmalarda ve piyasada sıkıntılara neden olduğunun altını çizerek, "Kredi
faizlerinin makul seviyelere inmesi beklenirken Merkez Bankasının likiditeyi
kısması ve faizleri yükseltmesi üzerimizdeki yükü de artırdı."
değerlendirmesinde bulundu.
İçeride ve dışarıda zorluklar yaşandığı bir dönemde özel
sektör olarak devleti yanlarında görmek istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şuraya katılımının bürokrasinin
çarklarını işletmek ve özel sektörün sürdürdüğü mücadelenin önemini göstermek
açısından önemli olduğunu vurguladı.
Ekonomiye odaklanılması ve reform ateşinin yeniden
canlandırılması gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Yapısal
reformlara ve küresel rekabette bizi öne çıkaracak yeni adımlara ihtiyacımız
var. Zira önce Brexit sonra yeni ABD Başkanıyla birlikte dünyada ticaret
yatırım ve fon akışı yavaşlıyor. Dışarısı kötüleşirken içeride safları
sıklaştırmalıyız. Reform ateşi parlasın ki masa başından ahkam kesen reyting
şirketleri de mahcup olsun utansınlar." diye konuştu.
- "En az artı
bir istihdam"
Son dönemde Hükümetin istihdamı, ticareti ve sanayiyi
destekleme yönünde yeni adımlar attığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bu kapsamda
vergisini düzenli ödeyenlere yönelik vergi indiriminin de gündemde olduğunu
ifade etti.
İş dünyasının moralini ve şevkini artıran tüm bu desteklerin
ekonomiye ve yatırımlara yeniden ivme kazandıracağına inandığının altını çizen
Hisarcıklıoğlu, bu anlamda TOBB olarak son dönemde yaptıkları çalışmalar
hakkında bilgi verdi.
Türkiye'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında nasıl
milli bir mücadeleye giriştiyse özel sektörün de 2017'de istihdam yarışı
yapması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, özel sektör temsilcilerine
"Türkiye'nin geleceğine en az artı bir istihdam sağlamaları"
çağrısında bulundu.
- Güven ve istikrar
vurgusu
Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği tüm kazanımların
temelinde güven ve istikrar yattığını anlatan Hisarcıklıoğlu, güven ve istikrar
olmadığında nasıl krizler yaşandığının görüldüğünü söyledi.
İş dünyası olarak güven ve istikrarın kıymetini iyi
bildiklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, "15 Temmuz'da gücünü sandıktan,
yetkisini milletten almayan bir idareyi kabul etmeyeceğimizi gösterdik.
İstikrara ve demokrasiye sahip çıktık. Önümüzdeki yeni dönemde de bu güveni ve
istikrarı muhafaza etmeliyiz. Sandığa güven ve istikrar için gitmeliyiz.
Bizlere düşen görev de Türkiye'yi yeniden geleceğe bakan coşkulu bir ülke
haline getirmektir." ifadesini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, terör örgütlerini kullanarak saldıran
odakların Türkiye ekonomisini zor duruma düşürmek istediklerine de işaret
ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Buradan çok açık söylüyorum. Ne yaparsanız yapın,
nasıl saldırırsanız saldırın asla başaramayacaksınız. Biz bir oldukça, el ele
omuz omuza verdikçe bizi yenemeyeceksiniz. Siz her saldırdığınızda Türk iş
dünyası olarak ülkemizin geleceği için daha çok çalışacak ve üreteceğiz.
Devletimizin yanında milletimizin emrinde olacağız."
- Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında,
"Yaşadıklarımız ve ortaya çıkan hakikatler bize, FETÖ, DEAŞ, PKK gibi
terör örgütlerinin başını tamamen ezmeden güvenle ve tam kapasiteyle yolumuza
devam etmekte zorlanacağımızı gösteriyor." ded
Erdoğan, TOBB İkiz Kuleler'deki Türkiye Ekonomi Şurası'nda
yaptığı konuşmaya, toplantının hayırlı olması temennisini ileterek başladı.
Ekonomiyle ilgili her adımı istişareyle attıklarını ifade
eden Erdoğan, yine böyle bir istişare için bugün bir araya geldiklerini
belirtti. Değerler sistemlerinde istişarenin çok farklı yeri olduğunu,
istişareyle yollarına devam ettiklerini bildiren Erdoğan, iş adamlarının
ülkeye, şehirlere, sektörlere ilişkin görüşlerinin daima kıymetli olduğunu
söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin son 14 yılda 3 kat büyümeside, yapılan
istişarelerin büyük katkısı bulunduğunu vurgulayarak, bugün ve bundan sonra
yapılacak iş birliğinin 2023 hedefleri doğrultusundaki yürüyüşü
hızlandıracağının altını çizdi.
İş dünyasının, TOBB çatısı altında temsil edilen
kuruluşların, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında gösterdikleri sağlam duruş
dolayısıyla takdiri hak ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları
söyledi:
"Sizlerden FETÖ ihanet çetesinin ülkemizin her yerinden
olduğu gibi iş dünyasından da temizlenmesi hususunda daha fazla hassasiyet
göstermenizi özellikle milletim adına bekliyorum. Yaşadıklarımız ve ortaya
çıkan hakikatler bize, Türkiye'nin FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütlerinin
başını tamamen ezmeden güvenle ve tam kapasiteyle yoluna devam etmekte
zorlanacağımızı gösteriyor. Bu bakımdan sadece kendiniz için değil ülkeniz,
milletiniz, özellikle de gelecek nesiller için yürütülen mücadeleye destek
vermeniz şarttır. Ülkemizin ve milletimizin müreffeh, huzurlu, güçlü geleceği
için bugüne kadar yaptıklarınız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı
sunuyorum. Artık şu gerçeği 80 milyon vatandaşımızın tamamının gördüğüne
inanıyorum, Türkiye sınırları içinde ve dışında yaşanan gelişmeler sebebiyle
tarihinin en kritik mücadelelerinden birini veriyor."
Buna "yeni istiklal mücadelesi" dediklerini
aktaran Erdoğan, "Çünkü bugün yaşadıklarımızı ancak Çanakkale ve Kurtuluş
Savaşımızla mukayese edebiliriz. Sınırlarımızdan ekonomimize, huzurumuzdan
refahımıza kadar her alanda yoğun saldırı altındayız." ifadesini kullandı.
- "Ekonomik
terör"
Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile ilişkisini fiilen
kesmeye yönelik Suriye ve Irak'ta bir terör koridorunun inşa edilmeye
çalışıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunun için tüm terör örgütleri kullanılıyor, gizli
veya açık destekleniyor. Aynı terör örgütleri malum merkezlerden aldıkları
güçle ülkemizde de eyleme yönlendiriliyor. Bölücü terör örgütünün 6-7 Ekim
olaylarında, çukur eylemlerinde ortaya koyduğu strateji kendi aklı da değildir,
kendi imkanlarının ürünü de değildir. Yine DEAŞ'ın ülkemizde yaptığı veya
yapmaya çalıştığı eylemlerin de akılla, mantıkla izah edilebilecek bir tarafı
yoktur. Türkiye'nin yakın tarihte gördüğü en büyük ihanet olan 15 Temmuz darbe
girişiminin ardından, 'çalışma arkadaşlarımızın hepsi hapiste', bu tür
serzenişte bulunanların niyetleri de gayet açıktır. Ülkemizin güvenliğinden öte
istiklalini ve istikbalini hedef alan bu saldırıların tamamı da ekonomi
ayağıyla birlikte yürütülmüştür."
Buna "ekonomik terör" ve "ekonomik terörün
aktörleri" dediğini belirten Erdoğan, bunların iyi bilinmesi gerektiğini
söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne zaman Türkiye güvenlik
sorunlarıyla karşılaşsa hemen ekonomiyi durdurmayla ilgili çağrılar, döviz ve
faiz manipülasyonları ve üreticileri ürkütmeye yönelik taktiklerin beraberinde
zuhur ettiğine işaret ederek, "Sadece içeride değil aynı zamanda dışarıda
zuhur ediyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili attıkları
adımın altında ne yatıyor zannediyoruz? Orada da yatan kesinlikle bir ekonomik
terörle, bu terörü estirmek suretiyle acaba biz Türkiye'yi nasıl ürkütürüz,
bunun gayreti içerisine girdiler." değerlendirmesinde bulundu.
- "Birileri sırf
kaptanı sevmedikleri için ..."
Bu kesimlerin istedikleri neticeleri alamadığını vurgulayan
Erdoğan, şunları kaydetti:
"İddiayla söylüyorum, alamayacaklar. Dünyadaki kredi derecelendirme
kuruluşlarının iradesi bu topluluğun iradesinin üzerinde değildir,
olamayacaktır. Yeter ki biz dik duralım, sağlam duralım. Şu değerlendirme
kuruluşu, bu derecelendirme kuruluşu, bu milletin girişimcisinin kaderini
belirleyemez. Bu kaderi siz belirleyeceksiniz. Bu kaderin üzerinde de bir kader
vardır, biz buna da inanırız. Bazı çevrelerin de sırf kendi siyasi çıkarları
uğruna maalesef bu koroya katıldıklarını görüyoruz. Hepimizin aynı gemide
bulunduğunun farkında olmayan birileri sırf kaptanı sevmedikleri için geminin
dibini delmeye, direğini de devirmeye çalışanlara destek veriyor."
Milletin tüm oyunları gördüğünü ifade eden Erdoğan,
"Onun için ben 'Rabia' diyorum. Ne var bu Rabia'da? Tek millet, tek
bayrak, tek vatan, tek devlet vardır. Biz bunun etrafında bütünleştik ve böyle
yürüyoruz." diye konuştu.
-Başbakan Binali
Yıldırım
Başbakan Binali Yıldırım da, TOBB üyelerine hitaben,
"Her bir üye bir kişiyi istihdam etse 1,5 milyon yeni iş alanı, yeni aş
anlamına geliyor. İşte bugün burada Cumhurbaşkanımız da ifade etti, en az bir.
Bu sayıyı artırdığımız zaman iki olunca 3 milyondan bahsediyoruz. Siz ekonomiyi
büyütmek için, insanlarımıza yeni iş alanı oluşturmak için bir adım attığınızda
biz de iki adım atacağız. Bu yükü sadece size taşıtmayacağız." dedi.
Şuranın özellikle 2017'nin ilk günlerinde yapılmasının
ekonomi açısından çok önemli olduğunu ifade eden Yıldırım, ülkenin her bir
köşesinden oda ve borsa temsilcilerinin gelmesiyle ekonominin nabzının
Ankara'da attığını belirtti.
Yıldırım, Türkiye ekonomisinin, son 15 yılda büyümesiyle
adeta bir destan yazdığını, 2016'nın son aylarında dünyadaki belirsizlikle
beraber yaşanan kurdaki dalgalanmayla yine bazı çevreler ve dış ekonomik lobilerin
Türkiye ekonomisi üzerinde bir takım oyunlar oynamak için harekete geçtiklerini
söyledi.
Değerlendirme kuruluşlarının ekonomiyi değerlendirmekten
ziyade Türkiye'deki istikrar ve güveni sekteye uğratmak, ülkenin gelişmesini
geciktirmek için her türlü gayreti gösterdiklerini vurgulayan Yıldırım, şöyle
devam etti:
"Biz ekonomimize, milletimize, iş adamlarımıza
güveniyoruz ve bugüne kadar bu oyunları nasıl boşa çıkardıysak son zamanlarda
sahnelenen bu oyunu da boşa çıkaracağız. 2017 bazılarının sürekli olarak
karamsarlık pompaladığı bir yıl olmayacak, aksine Türk ekonomisinin tekrar şaha
kalkacağı bir yıl olacaktır Sayın Cumhurbaşkanım. Bugün bir sorumluluk almak
üzere bu salondasınız. Cumhurbaşkanımızın geçmiş yıllardan beri söylediği bir
şey var. TOBB, iş camiamızın en büyük çatı örgütü. Dolayısıyla bünyesinde 1,5
milyon üye var. Her bir üye bir kişiyi istihdam etse 1,5 milyon yeni iş alanı,
yeni aş anlamına geliyor. İşte bugün burada Cumhurbaşkanımız da ifade etti, en
az bir. Bu sayıyı artırdığımız zaman iki olunca 3 milyondan bahsediyoruz. Siz
ekonomiyi büyütmek için insanlarımıza yeni iş alanı oluşturmak için bir adım
attığınızda biz de iki adım atacağız. Bu yükü sadece size taşıtmayacağız."
Başbakan Yıldırım, planlanan 1,5 milyon çalışan için 1 yılda
12 milyar liralık kaynağı hükümet olarak karşıladıklarını aktardı.
Çalışanların iş başı eğitimini karşılayacaklarını ve eğitim
süresince 500 bin çalışanın maaşını vereceklerine işaret eden Yıldırım, 1,5
milyona kadar olan bütün çalışanların sigorta primi ve vergilerinin Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca karşılanacağını bildirdi.
Yıldırım, çalışmaların bunlarla sınırlı olmadığını, mesleki
eğitim programı için istihdam alanı oluşturduklarını, bütün bunlarla en az 2
milyon vatandaşa yeni iş imkanı açılacağını belirterek, şunları ifade etti:
"(Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben) Sizin uzun zamandan
beri TOBB'a yaptığınız çağrı bugün karşılık buldu. Bu hayırlı programı burada
sizin riyasetinizde başlatmış oluyoruz. Ülkemiz için ve bu istihdamdan
yararlanacaklar için güzel bir iş oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”