01.04.2017 Adana “Üreten Türkiye Konuşuyor” toplantılarının ikincisi Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AB Bakanı Ömer Çelik, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile HAK-İŞ, MEMUR-SEN, TESK, TİSK, TOBB, TÜRK-İŞ, Türkiye KAMU-SEN, TZOB, ASKON, MÜSİAD, TİM, TÜGİAD, TÜGİK, TÜMSİAD ve TÜRKONFED başkan ve temsilcilerinin katılımıyla Adana’da gerçekleştirildi.
STK’lar adına ortak açıklamayı TESK Başkanı Bendevi Palandöken yaptı.
Türkiye’nin zor bir seneyi geride bıraktığını belirten Palandöken, bu zor
süreçte sergilenen birlik ve beraberliğin öneminden söz etti. “Söz sizde
olacak. Adana’nın, Bölgenin, Türkiye’nin ekonomisini istişare edeceksiniz.
Bütün beklenti ve taleplerinizi özgürce dile getireceksiniz” diyen Palandöken,
üreten kesimin sorunlarını dinlemek için geldiklerinin altını çizdi.
Palandöken’in seslendirdiği ortak açıklama şöyle:
“Bizler; ülkemizin çalışan ve üreten kesimleri olan; esnafları, çiftçileri,
işçileri, memurları, işverenleri ve girişimcilerini temsilen bugün buradayız.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızın öncülüğünde; Türkiye-AB Karma İstişare
Komitesi (KİK) Türkiye Kanadını oluşturan HAK-İŞ, MEMUR-SEN, TESK, TİSK, TOBB,
TÜRK-İŞ, Türkiye KAMU-SEN, TZOB; Ve iş
dünyası sivil toplum kuruluşları; ASKON, MÜSİAD, TİM, TÜGİAD, TÜGİK, TÜMSİAD ve
TÜRKONFED olarak sizlerin karşısındayız.
Bildiğiniz gibi zor bir seneyi geride bıraktık. Sözde birbiriyle ilgisi
olmayan PKK, DAEŞ, FETÖ gibi terör örgütleri aynı dönemde ülkemizi hedef aldı.
FETÖ’nün hain darbe girişimi ülkemize pek çok sıkıntı yaşattı. Diğer taraftan
etrafımızdaki coğrafya tam bir ateş çemberi haline geldi. Emin olun bu
yaşananların yarısı başka ülkenin başına gelse, hiçbiri ayakta kalamazdı. Ama
biz dimdik ayaktayız.
Allah’ın izni ile 7’si değil, 70’i bir arya gelse bizim birliğimizi
bozamaz, bozamayacak. Bu süreçte küresel ekonomideki riskler de giderek artmaya
başladı.”
-Küresel ekonomide yeni belirsizlikler
“Önce Brexit, sonra yeni ABD Başkanıyla birlikte küresel ekonomide yeni bir
belirsizlik başladı.
Küresel dengelerin yeniden oluştuğu farklı bir döneme giriyoruz. Bu yeni
döneme iyi hazırlanan, reform yapmakta öne geçen ülkeler geleceğin kazananı
olacak. Yani hazırlığı iyi yapan ülkeler, toz duman dağıldığında hızla yoluna
devam edecek. İşte bu yüzden dışarısı kötüleşirken, içeride safları
sıkılaştırmalıyız. Gün el ele, omuz omuza verme günüdür. İşçi, işveren,
üretici ve kamu görevlileri olarak, hep birlikte çalışma günüdür. Bu kritik
dönemde, şehirlerimizi daha fazla öne çıkarmamız lazım. Yeni yapısal reformları
hayata geçirmemiz ve küresel rekabette bizi öne çıkaracak adımları hızla atıyor
olmamız lazım.”
-Siz konuşun biz dinleyelim
“Üreten Türkiye Konuşuyor” toplantılarının ikincisini Adana’da yapıyoruz.
Çünkü Adana – Çukurova Bölgesi ile, Akdeniz’in tamamı ülkemizin zenginliği için
çok önemli. Bu bölge Türkiye’de tarımın ve turizmin en güçlü olduğu bölge.
Çukurova dünyanın en büyük, en verimli 3. ovası.
Turizmde tek başına Akdeniz bölgemiz, dünyadaki pek çok ülkeden daha fazla
yatak kapasitesine sahip. Bu coğrafya aynı zamanda hızla sanayileşen bir bölge.
Küresel enerji ve ulaşım koridorlarının da tam merkezinde. Özetle değerli
dostlarım, bu bölge zenginlikte Türkiye’nin ikinci Marmara bölgesi olmaya aday.
Allah’ın izni ile bunu hep birlikte yapacağız.Burada elimizde büyük fırsat var.
Karşımızda müthiş bir anlayış var. Eskiden siyasetçilerimiz konuşurdu, biz
dinlerdik. Şimdi tam tersi. İdarecilerimiz diyor ki, “siz konuşun biz
dinleyelim.”; “Siz söyleyin, biz reformları yapalım. “İşte bugün tam olarak
bunu yapacağız.
Bakanlarımız açılış konuşmalarını yapacaklar. Sonra biz kürsüden ineceğiz,
söz sizde olacak. Adana’nın, Bölgenin, Türkiye’nin ekonomisini istişare
edeceksiniz. Bütün beklenti ve taleplerinizi özgürce dile getireceksiniz.
Toplantının sonunda bakanlarımız tekrar sizinle birlikte olacak. Toplantının
sonuçlarını, sizin fikirlerinizi dinleyecekler. Bu sonuçları daha sonra detaylı
olarak hükümetimize de ileceğiz.”
-Devlet millet buluşması
“Üreten Adana konuşacak, hükümetimiz dinleyecek. Böylece devlet ve millet
buluşmasının en güzel örneğini sergileyeceğiz. Müzakereci demokrasiyi en iyi
şekilde işleteceğiz.
Bu aslında dünyaya örnek olacak bir iş. Bu işe öncülük eden Gümrük Ticaret
Bakanımız Sayın Bülent Tüfenkçi’ye ve büyük destek veren Adana’nın öz çocuğu Avrupa
Birliği Bakanımız Sn. Ömer Çelik’e Çukurovalı hemşerilerim adına yürekten
teşekkür ediyorum. Biz ortak akıl ve istişarenin gücüne inanıyoruz. Bu anlayışı
muhafaza ettiğimiz sürece, Türkiye’nin geleceğine umutla bakıyoruz.
İstişare istikrarı getirir. İstikrar da güveni getirir. Önümüzdeki yeni
dönemde de, güveni ve istikrarı muhafaza etmeliyiz. Bize düşen görev,
Türkiye’yi geleceğe bakan, daha güçlü bir ülke haline getirmektir. İnanıyoruz
ki, birlik ve beraberliğimizi muhafaza edersek, bu dönemden güçlenerek
çıkacağız. İnşallah el birliğiyle ülkemizi dünyanın en büyük ekonomileri
arasına sokacağız.”
-Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise konuşmasında "Baktığınız
zaman tüm bu olumsuz tabloya rağmen Türkiye 2016'da yüzde 2,9 büyüme başarısını
gösterdi. Eğer bu darbe girişimi olmasaydı, bu saldırılar olmasaydı Türkiye
yüzde 4,5'in daha üzerinde bir büyümeyi gerçekleştirecekti." İfadesini
kullandı.
ciddi anlamda ekonomik teşvik paketlerini hayata geçirdiklerini dile
getiren Tüfenkci, şöyle konuştu:
"Baktığınız zaman tüm bu olumsuz tabloya rağmen Türkiye 2016'da yüzde
2,9 büyüme başarısını gösterdi. Eğer bu darbe girişimi olmasaydı, bu saldırılar
olmasaydı Türkiye yüzde 4,5'in daha üzerinde bir büyümeyi gerçekleştirecekti.
Bu darbenin görünen faturası Türkiye'ye yüzde 1,5 kadar küçülme. Biz, sizler,
tüm üreten kesim Türkiye'nin gelişmesi noktasında göstermiş olduğu irade, yurt
dışı pazarlara açılma noktasında hükümetimizin almış olduğu teşvikler 2017 içinde
de inşallah bu oranların çok daha üzerinde, yüzde 5'lerde bir büyümeyi ve daha
üzeri bir büyümeyi bu Türkiye yakalamış olacak. Şimdi mart ayı ihracat
rakamlarına baktığımız zaman da Türkiye'nin bu anlayışla bir önceki yıla göre
daha iyi rakamları yakaladığımızı da göreceğiz."
Sadece sanayiciye değil, küçük işletmelere ciddi teşvikler verdiklerini,
orta ölçekli işletmelere kredi desteği sağladıklarını belirten Tüfenkci,
özellikle çıkartılan sicil affı konusunda kendilerine sanayiciden uygulama
konusunda bazı şikayetler geldiğini, bu konuda yine banka ve ilgili kesimlerin
katımıyla yapılacak toplantıda affın tam olarak uygulanmasını isteyip takip
edeceklerini aktardı.
-"Yeni bir piyasayı milletimize kazandırmış
olacağız"
Şirket kuruluş ve tasfiye işlemlerini basitleştirdiklerini ve maliyeti
düşürdüklerini, karekodlu çek uygulaması gibi çeke itibar kazandıracak
çalışmalar yaptıklarını, çekle ilgili şikayetlerin azaldığını, küçük
işletmelerin finansmana erişimi önündeki engelleri kaldırdıklarını anlatan Tüfenkci,
tarım ürünlerinin değerlerini daha iyi kazanması için lisanslı depoculuk
sistemini hayata geçirdiklerini, bu yönde üreticiye yaptığı masraflar hakkında
destek verdiklerini söyledi.
Tüfenkci, ürün ihtisas borsasının kuruluşunu da tamamladıklarına işaret
ederek, "Cumhurbaşkanımız da imzaladıktan sonra bu da yürürlüğe girmiş
olacak. Yeni bir piyasayı milletimize kazandırmış olacağız." şeklinde
konuştu.
Hal kayıt sistemini getirerek fiyattan üretime kadar ürün hakkında yapılan
işlemlerin açıklandığını dile getiren Tüfenkci, "Ancak biz bunları yeterli
görmüyoruz. Özellikle üretici örgütlerinin piyasada daha fazla etkin olmasını
sebze ve meyve ticaretinde yaşanan ürün zayiatlarının minimuma indirilmesi
üretici tüketici arasındaki fiyat farkının azalmasına yönelik çalışmalarımız
sürüyor." dedi.
Tüfenkci, terörden zarar gören illerin kalkınması için çok önemli olan 23
ilde cazibe merkezinin kurulmasının, Adana, Gaziantep, İstanbul gibi bölgeleri
de ham madde temini yönüyle olumlu etkileyeceğini aktardı.
-AB Bakanı Ömer Çelik
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ise, "Siyasi
şartlar ne olursa olsun Türkiye'nin ekonomisini büyütmek, emeğinin kıymetini
büyütmek, Türkiye'nin istihdam sağlayan üreten güçleriyle siyasi kadroların
buluşmasını sağlamak, cumhuriyetin mayasındaki öngörünün ve vizyonun bize
emrettiği bir şeydir." dedi.
Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci'nin de katıldığı, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının iş
birliğinde TÜYAP Fuar Alanında düzenlenen “Üreten Türkiye Konuşuyor”
toplantısında, istihdam sağlayan aktörlerin Adana'da olmasından dolayı
memnuniyet duyduğunu belirtti.
Adana'yı, ticaretin, sanayinin ve tarımın başkenti olarak nitelendiren
Çelik, kentin Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı olduğunu vurguladı.
Çelik, dünyadaki tüm parlamentoların bir kurtuluş savaşı sonunda
kurulduğunu ancak bunun tek istisnasının TBMM olduğunu vurgulayarak,
"TBMM, Kurtuluş Savaşı'ndan önce kurulmuş, Kurtuluş Savaşı'nı komuta
etmiş, bizzat başkomutanlık yaparak 'gazi' unvanını almış bir meclistir."
diye konuştu.
Tarihte iki kere "hasta adam" muamelesi gördüklerine, bunlardan
ilkinin 1800'lü yıllarda Osmanlı Devleti için yapıldığına dikkati çeken Çelik,
şöyle devam etti:
"O 'hasta adam' olma durumundan genç ve taze cumhuriyeti, yepyeni bir
devleti hak edilmiş ve bedeli ödenmiş bir Kurtuluş Savaşı'nın neticesinde
kurarak çıktık, zinde bir kuvvet olarak yeniden dünya sahnesinde yerimizi
aldık. Maalesef 90'lı yıllarda ve 2000'li yılların başında da benzer bir söylem
Türkiye için söz konusuydu. O zaman da Türkiye'ye 'hasta adam' etiketi ve
yakıştırması, yaklaşık 100 yıllık bir aradan sonra tekrar yapıştırılmaya
başlanmıştı. Yine o 'hasta adam' sürecinden, 2002'den beri Türkiye'de inşa
ettiğimiz istikrar, ortaya koyduğumuz vizyon, demokrasinin güçlenmesi, vatandaş
iradesinin hükümete ve devlet hayatına yansıması, buna bağlı olarak ekonominin
büyümesi, Türkiye'nin dış dünyadaki sesinin güçlenmesi şeklindeki vizyonla
çıktık. 2002'de kurduğumuz vizyon, o 'hasta adam' etiketinin kıskacından
çıkmamızı da sağlamıştır."