23.11.2017 Frankfurt / Almanya TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Havayolları’nın Ankara-Frankfurt doğrudan seferlerinin başlaması dolayısıyla Ankara Ticaret Odası tarafından Frankfurt’ta düzenlenen toplantıya katıldı.
Hisarcıklıoğlu
burada yaptığı konuşmada, Ankara Ticaret Odası mensubu olmaktan gurur duyulması
gereken bir günde olduklarını belirterek, “Benim yıllardır sıkıntı çektiğim, şikâyet
ettiğim bir konu vardı. Ankara’dan direk uluslararası uçuş bulamıyorduk. Aktarmalı
gitmek demek, 4-5 saat kayıp demekti. Hadi biz mecburen buna katlandık diyelim,
yabancı yatırımcı, turist böyle bakmıyordu. Direk uçuş olmayan yere, bunları
çekemiyorduk. Gürsel Başkanımız sayesinde, yıllardır mücadelesini verdiğimiz, büyük
bir problem çözüldü. Yönetimiyle birlikte, önce Sayın Cumhurbaşkanımıza giderek
konunun önemini anlattı. Sayın Başbakanımızın da desteğini aldı ve Ankara için
bu çok hayırlı işin gerçekleşmesini sağladı” dedi.
Frankfurt,
Berlin ve Viyana seferlerinin başladığını bildiren Hisarcıklıoğlu, yakında
Düsseldorf ve Amsterdam gibi başka şehirler de ekleneceğini söyledi.
“Şehrine
sevdalı, vizyon sahibi Oda Başkanı böyle olur” diyen Hisarcıklıoğlu, “İnşallah
Ankara sadece bir şehrin değil, İç Anadolu’nun dünyaya açılan kapısı olacak. Yeni
ticaret ve yatırım fırsatları yanı sıra, turizm de canlanacak. Bu konunun
üzerinde özellikle duruyorum, zira Başkanımızın ve yönetiminin kıymetini
hepimiz bilmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Ankara
Ticaret Odası’nda demokratik ortamda bir seçim yaptıklarını vurgulayan
Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Doğal olarak, tartışmalar, çekişmeler yaşandı.
Şimdi bunları geride bırakıp, Ankara için, temsil ettiğimiz iş alemi için,
birlikte çalışma zamanı. Zira birlik olmadığımızda, hepimiz ve tüm camiamız, kaybediyor. Geçmişte böyle sıkıntılar
yaşamadık mı? Birlikte rahmet, ayrılıkta azap var öğüdünü unutup, bunun
vebalini taşımadık mı? Artık bunları geride bırakmalıyız.
İşte, kendi
içimizde kutuplaşmayla zaman ve emek israf etmek yerine, işimize odaklanınca, böyle
güzel sonuçlar elde ediyoruz. Sırada, Ankara için bir diğer tarihi adım olan,
Fuar alanı var. Odamız burada da, hem işi sahiplenmiş durumda. Hem de en büyük
sermayedarlardan biri olarak, elini de taşın altına koymaktan çekinmedi. İnşallah
Ankara, tüm bu hizmetlerle çok daha gelişmiş, zenginleşmiş bir şehir olacak. Bizler
de, burada en büyük katkı sağlayan ATO mensubu olmakla, iftihar edeceğiz”.
Hisarcıklıoğlu,
toplantıya katılan eski TBMM Başkanı ve Ankara Milletvekili Cemil Çiçek ile
eski AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günter Verhaugen’a katılımları nedeniyle
teşekkür etti.
-“Birleşmiş Milletler, en iyi uygulama seçti”
Toplantı
sonrasında Türkiye’ye geri dönerek iki temel atma ve açılışa katılacağını
anlatan Hisarcıklıoğlu, “Kapıkule Gümrük Kapısı yeni yolcu salonu inşaatını
bitirdik, açıyoruz. Hamzabeyli yeni gümrük kapısının da temelini atıyoruz. Bunlar
da yine hep birlikte bizim eserimiz. Odalarımızın ortak olduğu, GTİ şirketimiz,
tüm kara gümrük kapılarını yeniledi, büyüttü. Yaptığımız bu iş, dünyaya örnek
oldu. Birleşmiş Milletler, en iyi uygulama seçti. Bakanlığın yaptığı
hesaplamayla, ihracat yapan şirketlerimiz bu sayede yılda 400 milyon lira
tasarruf etti, yani bu para ceplerinden çıkmadı. İşte, Odalar ne iş yapıyor
diyorlar ya, sadece tek bir işle, özel sektörümüze bu kadar para kazandırdık”
şeklinde konuştu.
Hisarcıklıoğlu,
bugünlerde faiz meselesinin ön planda olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:
“TOBB ve Oda-Borsa camiası olarak, KOBİ’lerin
faizsiz veya çok düşük faizle, kredi almalarını sağladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın
öncülüğünde ve Hükümetimizin de destekleriyle birlikte, 2017’de hayata
geçirdiğimiz projeler, KOBİ’lere can suyu oldu. Ekonominin çarklarının dönmesi
sağlandı. Önce 81 il’deki Odalar-Borsalar ile TOBB, tüm kaynaklarını bir araya
getirdi. Bankalarla anlaştık ve topladığımız her 1 lira karşılığı KOBİ’lere 10
lira yeni kredi kullandırdılar. Kredi faizi yıllık yüzde 9,90 ile bugüne kadar
ticari kredilere uygulanmış en düşük faiz oldu. Enflasyondan arındırdığımızda,
esasında o tarihte reel olarak sıfır faizli kredi demekti. Şimdilerdeyse reel
faizi eksi bile oldu.
İkinci adımı Sanayi Bakanlığımızla birlikte attık. KOSGEB
aracılığıyla, 3 yıl vadeli ve faizsiz olarak, 50 bin lira işletme kredisi
imkanı sağlandı. 3. adımda, TOBB’un kurucu ortağı olduğu Kredi Garanti Fonu
KGF’ye, Hükümetimiz destek verdi. Kedi kefaleti limiti 250 milyar liraya çıkarıldı.
Bu 3 projemizle birlikte, Türkiye çapında toplam 653 bin firma (-ki büyük
çoğunluğu KOBİ’ydi), toplam 232 milyar lira banka kredisi kullanabildi. Türkiye’deki
aktif üye sayımız yaklaşık 1,2-1,3 milyon. Demek ki her 2 üyemizden 1’i, TOBB
ve Oda-Borsa camiası sayesinde, finansmana ulaştı”.
-81 İl’de Oda/Borsalar ile istihdam seferberliği başlatıldı
İstihdam
meselesinde de tarihi adımlar atılmasını TOBB ve oda/borsa camiasının hep
birlikte başardığını anımsatan Hisarcıklıoğlu, “Şubat ayında TOBB Ekonomi
Şurasında, Sayın Cumhurbaşkanımıza yaptığımız öneri kabul gördü. İstihdama
yönelik, bugüne kadar sağlanmamış destekler geldi. 81 İl’de
Odalarımız-Borsalarımız, bu işe sahip çıktı ve istihdam seferberliği başlattık.
Son 1 sene itibariyle, 1,5 milyon kişiye ilave istihdam sağladık. İşte tüm
bunlar, camiamızdaki akıl birliği, el birliği, gönül birliğiyle mümkün oldu”
dedi.
Başka
sıkıntıların da olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, hepsini aşacak iradeye ve
imkâna sahip olduklarını belirterek, “Birlik ve beraberlik içinde hareket
ederek, böyle pek çok iyileşmeyi sağlayabiliriz. Kavga ile sorun-sıkıntı
çözülmez. Ortak akılla, diyalogla çözülür. Bir ve beraber olunca Allah rahmeti
ve bereketi de verir. Yeter ki birbirimizi ötekileştirmeyelim” şeklinde
konuştu.
-"23 trilyon dolarlık bir
pazara çok rahat ulaşma şansımız var"
ATO Başkanı
Gürsel Baran da Ankara'dan yurt dışına direkt uçuşların artması için yaklaşık
bir yıldır çalıştıklarını hatırlattı.
Frankfurt'ta
bulunma nedenlerinin birinin "direkt uçuşlara destek vermek" olduğunu
vurgulayan Baran, Meclis üyeleriyle birlikte ilk seyahatlerini Almanya'ya
gerçekleştirmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Ankara'dan yurt dışına
direkt uçuşların artmasının sadece ulaşım kolaylığı açısından
değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Baran, "Direkt uçuşlar,
Ankara'nın kongre, fuar ve sağlık turizmi alanında gelişmesi için çok önemli
bir etken." dedi.
Ankara'dan
Frankfurt'a yaklaşık 3,5 saatte geldiklerine işaret eden Baran, "Coğrafi
olarak Türkiye'nin ortasında yer alan Ankara'dan 3-4 saatlik uçuşla
varılabilecek Almanya, Lüksemburg, Avusturya, Irak, Ürdün, Kıbrıs, Romanya,
İngiltere, Özbekistan gibi 34 ülke mevcut. Bunların ekonomik büyüklükleri yaklaşık
23 trilyon dolar. Yani 34 ülkeyi kapsayan 23 trilyon dolarlık bir pazara çok
rahat ulaşma şansımız var." diye konuştu.
"Ankara
Ticaret Odası olarak biz de şehrimizin geleceğini kongre ve fuar turizminde
görüyoruz." diyen Baran, ATO'nun ortağı olduğu "Uluslararası Fuar
Alanı Projesi"nin de en kısa zamanda sonuçlanacağını aktardı.
Baran,
"ATO yönetimi olarak Ankara'nın da Frankfurt benzeri bir kongre ve fuar
şehri olması için elimizden gelen çabayı göstermeye hazırız. Yurt dışına
doğrudan uçuşların artırılması ve Uluslararası Fuar Alanı Projesi'nin hayata
geçirilmesi konusundaki gayretlerimizle bu konudaki kararlılığımızı ortaya
koyduğumuzu düşünüyorum." diye konuştu.
Baran,
Almanya ile Türkiye ilişkilerinin çok eskilere dayandığına işaret ederek, hem
ithalatta hem ihracatta Türkiye'nin en önemli partnerinin Almanya olduğunu
vurguladı. Baran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla iki
haftadır uçuşların yapıldığını ifade ederek, emeği geçenlere teşekkür etti.
Baran, "Bize düşen görev bunları devam ettirmek bu anlamda bunlara sahip
çıkmak. Tüm vatandaşlarımdan da istirham ediyorum. Uçuşlarınızı Ankara'dan
yapın ki biz uçuşlarımızı artıralım." tavsiyesinde bulundu.
- "Türkiye- Avrupa Birliği
ilişkilerinde kara kışı yaşıyoruz"
Eski TBMM
Başkanı Çiçek de Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik süreci hakkında
değerlendirmelerde bulundu.
Çiçek,
halihazırda TOBB'un AB ve Almanya'dan sorumlu danışmanı olan Avrupa Komisyonu
eski Başkan Yardımcısı Günther Verheugen döneminde, AB ilişkileri konusunda
önemli çalışmalar yapıldığına işaret ederek, "Türkiye- Avrupa Birliği
ilişkilerinde şimdi kara kışı yaşıyoruz. Bu ilişkiler gelişsin isteniyorsa yeni
bahar havasına, yeni bir Verheugen'e de ihtiyaç var." dedi.
Gelinen
noktada Türk vatandaşlarında "Biz ne yaparsak yapalım, AB bizi
almayacak." görüşünün hakim olduğunu vurgulayan Çiçek, bütün bu
olumsuzluklara rağmen hükümet, devlet olarak "müzakereler sürsün"
arzusunun bulunduğunu ve gerçekçi bakıldığında aslında halihazırda müzakere
edilecek başlığın da bulunmadığını kaydetti.
Çiçek,
"Biz netice itibarıyla Avrupa Birliği'ne 'yük olsun' diye girmiyoruz.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne, Avrupa Birliği'nin de Türkiye'ye ihtiyacı var.
Bu karşılıklı bir alışveriştir. Karşılıklı bir dayanışmayla gerçekleşebilecek
bir hedeftir." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin
50 yıldır terörün her türlüsüyle uğraşan bir ülke olduğunu ve AB ülkelerinin bu
olaylar karşısında taziye mesajları dışında somut adımlar atmadığını ifade eden
Çiçek, "Dostlarımızdan ne bekliyoruz? Birlikte mutabık kaldığımız iki
işlemin yapılmasını bekliyoruz, 'ya yargılayın, ya iade edin.' İade ile ilgili
sözleşmelerimiz var. 4,5 sene Adalet Bakanlığı yaptım. İki tane işe yaramaz
terörist iade edildi. Halbuki biz yüzlercesini istedik." dedi.
Cemil Çiçek,
15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları da anımsatarak, "Kendi meclisini
bombalamış, kendi insanına kurşun sıkmış bir yapının halen buralarda Avrupa
ülkelerinde himaye görüyor olması anlaşılır gibi değil. Birilerinin bunu bize
izah etmesi lazım. Bu dostluğa, demokratik nezakete bile yakışmıyor."
değerlendirmesini yaptı.