-2017’de önemli
adımlar atıldı
Hisarcıklıoğlu istihdam, finans ve yerli oto alanında atılan adımları şu sözlerle anlattı: “İstihdamda, özel sektörü teşvik edecek,
ödüllendirecek yeni bir şeylere ihtiyaç var dedik. Şubat ayında TOBB Ekonomi
Şurasında hemen talimatı verdi. İstihdam seferberliği başlatıldı. Tarihi
destekler sağlandı. Bu sayede istihdamı hızla artırdık. Allah nasip ederse,
önümüzdeki ay, istihdamda en başarılı illeri-girişimcilerimizi de birlikte
ödüllendireceğiz. İkinci olarak, finansman noktasında, bankaları
hareketlendirmemiz lazım dedik. Sayın Cumhurbaşkanımız burada da yolumuzu açtı.
Hükümetimizle birlikte, hayata geçirdiğimiz projeler, KOBİ’lere can suyu oldu. Ekonominin
çarkları dönmeye başladı. 81 il’deki Odalar-Borsalar ile TOBB, tüm kaynaklarını
bir araya getirdi. Bankalarla, kredi faizi olarak yıllık yüzde 9,90’da anlaştık.
Böylece, bugüne kadar ticari kredilere uygulanmış en düşük faizi hayata
geçirmiş olduk. Hükümetimiz, KOSGEB aracılığıyla, 3 yıl vadeli ve faizsiz
olarak, 50 bin lira işletme kredisi imkanı sağladı. TOBB’un kurucu ortağı
olduğu Kredi Garanti Fonu KGF’nin, kredi kefaleti hacmi de, Hükümetimiz
desteğiyle artırıldı. Bu projelerle birlikte, Türkiye çapında 653 bin firma banka
kredisi kullanabildi. Şimdi benzer adımları, Bankalarımızdan da görmek
istiyoruz. Sağolsun burada Sayın Cumhurbaşkanımız bizi yalnız bırakmadı. Yüksek
faize karşı, onun liderliğinde sesimizi duyurduk Ve üçüncü olarak, tarihi bir
adımın atılmasını sağladı. 73. Genel Kurulumuzda Sayın Cumhurbaşkanımız bizden
bir çağrıda bulundu. Türkiye’nin otomobilini yapacak babayiğit TOBB’un içinden
çıksın dedi. Biz de, ‘siz bizim yanımızda olun, biz bunu yaparız’ dedik. Yoğun
bir mesai yaptık ve 5 babayiğidi ortaya çıkardık. Tarihimizde bir ilki başaracak olmanın
heyecanı içindeyiz. İnşallah 2019’da ilk prototip ortaya çıkacak. 2021’de de
ticari satışlar başlayacak. Bunu sadece bir araba yapma projesi olarak görmüyoruz.
Türkiye’nin otomobili projesi, aynı zamanda ülkemiz sanayisinin, teknolojik
dönüşümünü de sağlayacak.”
-Sıkıntıları
aşacak iradeye sahibiz
Türkiye ekonomisinin büyük yollar katettiğine vurgu yapan TOBB
Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, reform ve istikrar adımlarıyla Türkiye’nin
adeta çehresinin değiştiğini anlattı.
Ekoniminin doğası gereği sıkıntıların da olduğunu belirten
Hisarcıklıoğlu, “Ama hepsini aşacak iradeye ve imkâna sahibiz. Hep birlikte el
ele verdiğimizde, ülkemiz hak ettiği yere gelecek. Yani dünyanın en büyük 10
ekonomisi arasına girecek. Devletten tek isteğimiz, rakiplerle eşit şartlar
olsun. Gerisini biz hallederiz” diye konuştu.
-Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı konuşmada,
"Ekonomisi güçlü olmayan bir devletin altyapı yatırımları da diğer
hizmetleri de milleti memnun edecek düzeyde olamaz. Böyle bir devletin güçlü
bir ordu kurabilmesi ise hiç mümkün değildir" ifadesini kullandı.
Erdoğan, Ankara Ticaret Odası tarafından ATO Congresium'da
düzenlenen "Ankara'nın En'leri Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada,
dört yıllık bir aranın ardından ödül töreninde tekrar birlikte olmaktan
mutluluk duyduğunu belirtti.
Ödül kazanmaya hak kazanan firmaları ve iş adamlarını tebrik eden
Erdoğan, "Ülkemizdeki pek çok kuruluş gibi Ankara Ticaret Odamız da
Feto'nun tacizleri altında sıkıntılı bir dönem geçirdi. Hamdolsun, o günler
geride kaldı." diye konuştu.
ATO'nun Ankaralılara, Ankaralı iş adamlarına, esnaflara hizmet
veren bir kuruluş olarak çalışmalarını kararlı bir şekilde sürdürdüğünü dile
getiren Erdoğan, oda yönetiminin milletini seven tüm kesimleri bir araya
getiren çoğulcu yapısıyla ortaya koyduğu gayretleri, elde ettiği neticeleri yakından
ve takdirle takip ettiğini söyledi. Erdoğan, "Ankara'nın sadece
bürokrasinin değil aynı zamanda üretimin, girişimin, ihracatın, istihdamın ve
verginin de iddialı şehri olduğunu ortaya koyan sizlere şükranlarımı
sunuyorum." ifadesini kullandı.
Güçlü ekonominin güçlü devlet olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ekonomisi güçlü olmayan bir devletin altyapı yatırımları da
diğer hizmetleri de milleti memnun edecek düzeyde olamaz. Böyle bir devletin
güçlü bir ordu kurabilmesi ise hiç mümkün değildir. Peki ekonomi nasıl güçlü
olacak? Bunda elbette devletin izlediği politikaların rolu çok büyüktür.
Siyaset her alanda olduğu gibi ekonomi konusunda da çok belirleyici ama ekonomi
asıl gücünü milletten alır. Milletin çalışkanlığı, üretimi, gayretiyle ortaya
çıkardığı katma değerin bir bölümü devletin hazinesine gider. Bu gelirle de
devlet temel görevlerini yerine getirir."
Geçmişten bugüne devletlerin farklı gelir kaynakları olduğuna
dikkati çeken Erdoğan, kimi ülkelerin petrol ve doğal gaz gibi yer altı
zenginlikleriyle kimilerinin de başka imkanlarıyla ekonomisini güçlendirdiğini
vurguladı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Herkesin adeta 'öldük, bittik, tükendik' havasıyla baktığı
2016 yılında dahi yüzde 3,2 oranında bir büyüme elde ettik. Bu yıl ilk iki
çeyrekte yüzde 5,2'yi yakaladık. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte çok daha büyük
oranlar bekliyoruz. 2017 büyümesinin yüzde 6'dan fazla, muhtemelen yüzde 7
civarı olması kimseyi şaşırtmayacaktır. Yatırımlarda bu yılın ilk üç çeyreğinde
yüzde 20'nin üzerinde bir artış elde ettik. Ve sanıyorum yıl bittiğinde tüm
zamanların rekorunu kırmış olacağız."
- "Hedef 1
trilyon dolar"
Türkiye'nin toplam milli gelirinin göreve geldiklerinde 236 milyar
dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunu şu anda 853 milyar dolara
çıkardıklarını, az bir gayretle 1 trilyon dolara ulaşılabileceğini, hedefin bu
olduğunu söyledi.
"Bunu sizlerle beraber yaptık, sizlerle beraber yapmaya devam
edeceğiz." diyen Erdoğan, kişi başına milli gelirin 3 bin 500 dolardan 11
bin dolara yükseldiğini ifade etti.
Türkiye'nin, milli gelire göre dünyanın 17'nci, satın alma
paritesiyle hesaplandığında ise dünyanın 13'üncü büyük ekonomisine sahip
olduğunu aktaran Erdoğan, "Hedefimiz 10 büyük ekonomi arasına girmek.
Türkiye böyle yürüyor. Bunun için mevcut durumumuzu ikiye katlamamız yeterli
olacak." şeklinde konuştu.
- "Durmak
yok, yola devam"
Geçen 15 yılda neredeyse 3,5 kat büyümüş Türkiye'nin yeni bir
hamleyle, gelecek 6-7 yılda 2 kat daha büyümesinin önünde hiçbir engel
olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için "2023"
dediklerini belirterek, "Olur mu? Olur. Durmak yok, yola devam." dedi.
Erdoğan, kapasite kullanım oranlarının yüzde 80'i bularak son 10
yılın zirvesine çıkmasının, üretimdeki artışın ve büyüme eğiliminin sürdüğüne
işaret ettiğini kaydetti.
- Gümrük ve Ticaret Bakanı
Tüfenkci
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise, "Esnaf ve
tacirimiz, ülkemizde bir daha oyunlar oynanmaması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi'ne 'evet' dedi. 2019'da da inşallah istikrardan, güvenden, tek millet,
tek bayrak, tek vatan ve tek devletten yana tavır koyacaktır." dedi.
Tüfenkci, Ankara'nın, girişimcisi, sanayicisi, tüccarı, esnafı ve
üniversiteleriyle öncü sektörlerin yer aldığı üreten bir şehir olduğunu
belirtti.
Kentin, savaş meydanlarında kurulan, inancın, mücadelenin, yeniden
doğuşun ve umudun başkenti olduğunu anlatan Tüfenkci, Ankara'nın bu
özelliğinin, hain darbe girişiminde bir kez daha şahlandığını ve kentin 15
Temmuz gecesi destan yazdığını vurguladı.
Bakan Tüfenkci, "Esnaf ve tüccarımız, Cumhurbaşkanımız,
Başkomutanımız ve liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'a duyduğu sevgi ve güvenle
meydanlara inerek vatanımıza sahip çıkmıştır. 16 Temmuz'dan itibaren
kepenkleri, iş yerlerini açarak ekonomimize sahip çıktı." diye konuştu.
- ATO Başkanı
Baran
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da, "Farklı
siyasi görüşten bütün arkadaşlarımızla şu bayrağın altında, bu ülkenin
istiklali ve istikbali, daha güzel yarınları, kayıtsız şartsız bağımsızlığı için
el birliğiyle gönül birliğiyle durmadan, dinlenmeden çalışmamız gerektiğini
biliyoruz." dedi.
Baran, törende yaptığı konuşmada, ödedikleri vergi,
kazandırdıkları döviz ve sağladıkları istihdamla hem Ankara hem de ülke
ekonomisine katkıda bulunan iş adamlarının, ekonominin neferleri olduğunu
söyledi.
- ATO Meclis
Başkanı Gürgür
ATO Meclis Başkanı Nuri Gürgür ise ödül verdikleri firmaların,
kendilerine kar sağlamanın yanı sıra ülke ekonomisine de katkı yaptığını
anımsatarak, "İnsanımıza istihdam alanı sağlıyorlar. Ticari potansiyeli
yükselterek refahın toplumda yaygınlaşmasına hizmet ediyorlar. Ekonomik ve
ticari alanlarda küresel rekabetin en yoğunlaştığı günümüzde bu yarışlarda
geride kalmamak için girişimcilere her zamankinden daha fazla ihtiyaç
var." ifadesini kullandı.