06.12.2017 Ankara TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, bugün tarımda yaşanan sıkıntıların kaynağının dönemsel ve geçici değil, yapısal olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Sistemin tamamını, bütüncül bir şekilde yeniden düşünmek gerekiyor. Tarım sektörüne, tarımsal desteklere, ticarete yeni bir bakış açısı kazandırmalıyız” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı
Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbaba’nın da katılımlarıyla TOBB İkiz Kulelerde gerçekleştirildi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, tarım ve
hayvancılık sektörünün istihdam ve üretimdeki önemine vurgu yaptı. 3 milyon
çiftçinin, 120 milyon ton bitkisel, 23 milyon ton hayvansal üretim gerçekleştirdiğini
belirten Hisarcıklıoğlu, “160 milyar lira tarımsal hâsıla elde ediyor. Tarımsal
üretimde Avrupa'da 1. sıraya yükseldik. Dünyada da ilk 10 içindeyiz. Diğer
taraftan, 16 milyar dolarlık tarımsal ihracat yapıyoruz. 186 ülkeye bin 730
çeşit tarımsal ürün ihraç ediyoruz. Tarım-Hayvancılık sadece iktisaden değil,
stratejik açından da önemli. Zira başka alanlara benzemiyor. Her şey yolunda
giderken, önemi tam anlaşılmıyor. Ama Allah yokluğunu göstermesin. Tarımın
değeri, stratejik önemi, ancak yokluğunda anlaşılır. Tedbir almazsak, bugün
daha ucuz diye her ürünü ithal etmeye kalkarsak, gelecekte boğazımızdan dışa
bağımlı hale geliriz. Sadece gıda değil, milli güvenliğimiz de tehlikeye girer.
Peki, bugün ithalat daha ucuz diye ne yapalım? üretimi bırakalım mı? Elbette
hayır. Nasıl daha iyi bir sistem kurarım, verimi nasıl artırır, ölçeği nasıl
büyütür, ekonomik değer üretirim. İşte bunun peşinde olalım” diye konuştu.
-Tarım ülkenin kalıcı serveti
Bakan Fakıbaba’nın, 2018’i tarım ve hayvancılık yılı ilan etmesi ve birkaç
sene içinde et ithalatını önleyecek tedbirlere odaklanmasının gelecek için ümitleri
artırdığını bildirdi.
Tarımın, sadece ekonomik değil, kültürel kodları da olan, bir hayat tarzı
olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, tarımın, ülkenin kalıcı servet alanı olduğunu
vurguladı. “Ama biz elimizin altındaki bu serveti kullanamıyoruz” diyen
Hisarcıklıoğlu, Avrupa ile Gümrük Birliği’ne girildiğini, böylece sanayinin
değişerek küresel sisteme entegre olduğunu hatırlattı. Ancak bu gelişmelere
rağmen tarımın aynı kaldığını ifade eden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Bunun
olumsuz sonuçlarını bugün hepimiz hissediyoruz. Dünyada gıda fiyatları düşüyor.
Ama Türkiye’de artıyor. İlginçtir, bundan üreticimiz de faydalanamıyor. Herkes
şikâyet ediyor. Şehirlerde yaşam daha pahalı hale geliyor. Gıda sanayimizin
rekabetçiliği olumsuz etkileniyor. Bizden çok daha küçük yüz ölçüme sahip
Danimarka, Polonya, bizden daha fazla tarımsal ihracat yapabiliyor.
İşletme ölçeklerinin küçük olması ayrı bir sorunumuz. Allah’ın bize büyük
bir nimeti olan tarım alanlarımızı gözümüz gibi korumalıyız. Verimli
arazilerimizin tarım dışına çıkarılmasına göz yummamalıyız” dedi.
-Tasarlanmış sistem farkı
Türkiye’nin tarımsal girdilerin büyük kısmını dışarıdan aldığını kaydeden
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Gübre, ilaç ve makinaların çoğu ithal. Döviz
kurlarındaki artışın en çok olumsuz etkilediği sektörlerin başında tarım
geliyor. Öte yandan bizde 5,5 milyon kişi tarımda çalışıyor gözüküyor. Tarımda
çalışan kişi başı üretimimiz yıllık 10,500 dolar civarında. Fransa, İtalya,
İspanya’da ise 50 bin dolarlarda. Yani bizdeki üreticiden 5 kat daha fazla
üretip kazanabiliyorlar. Peki, oradaki çiftçinin fazladan 2 kolu mu var? Hayır.
Aradaki fark, daha iyi tasarlanmış bir sistemin getirdiği farktır.
Özetle, bugün ülkemiz tarımında yaşanan sıkıntıların kaynağı dönemsel ve
geçici değil, yapısaldır. Sistemin tamamını, bütüncül bir şekilde yeniden
düşünmek gerekiyor. Tarım sektörüne, tarımsal desteklere, ticarete yeni bir
bakış açısı kazandırmalıyız. Yüksek teknolojili ve inovatif üretim altyapısını
geliştirilmeliyiz. Tarım sektörünü küresel rekabete uyumlu hale getirmeliyiz. Yani
sanayideki gibi tarım sektörünü de dönüştürmeliyiz.”
-Borsalar sektörü geliştirmek için
çalışıyor
TOBB olarak, ticaret borsalarıyla birlikte, tarım ve hayvancılık sektörünü
daha da geliştirecek, projeler ve çalışmalar yürüttüklerine dikkat çeken
Hisarcıklıoğlu, borsalardaki elektronik satış salonları, akredite
laboratuvarları, canlı hayvan borsalarıyla ve lisanslı depolarla, tarım ve
hayvancılık sektörüne hizmet ettiklerine işaret etti. Borsaların görüş, öneri
ve sıkıntılarını, siyasi iradeye ilettiklerini ve çözüm yolları aradıklarını
bildiren TOBB Başkanı şunları söyledi:
“Hükümetimiz, bunlardan pek çoğuna öncelik verdi. Mesela Gübre’de ve Yem’de
KDV oranı düşürüldü. Bu sayede üreticimize yaklaşık 3 milyar lira destek geldi.
Tarımsal destekler 81 ile yaygınlaştı. Lisanslı depoculuk yatırımları artmaya
devam ediyor. TMO ile ortaklaşa LİDAŞ’ın kurduk ve Borsalarımızla birlikte büyütüyoruz.
Tarım sektörünün 50 yıllık rüyası, Ürün İhtisas Borsası’nın kuruluş izni çıktı.
Bunu mümkün kılan Hükümetimize, Gümrük-Ticaret Bakanımıza ve Tarım Bakanımıza
teşekkür ediyorum.
Öte yandan, Bakanlığımız, Et ve süt gibi, geçmişten gelen sıkıntıların
biriktiği alanlarda, önemli adımlar atıyor. Coğrafi işaretler konusunda,
Odalarımız ve Borsalarımız çok daha aktif hale geldiler. Bu sayede son 10
senede coğrafi işaretli ürün sayımız ikiye katlandı. 100’den 210’a ulaştı. 3
yöresel ürünümüzün de Avrupa'da tescillenmesini sağladık ki bunlar; Gaziantep
Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya Kayısısı.
Diğer yerel ürünlerimizin de AB nezdinde tescili için; TOBB, oda ve borsa
camiası olarak çalışıyor ve üreticilerimize yardım ediyoruz. Uluslararası
tescil, ürünlerimizin küresel anlamda markalaşmasında büyük önem taşıyor. Bakın
İtalya, sadece Parmesan peynirinden yılda 1.5 milyar Euro kazanıyor. Bu açıdan
bakınca, ülkemizin müthiş potansiyelini görüyoruz. Biz TOBB olarak,
Borsalarımızla birlikte, tarımdaki dönüşümün gerçekleşmesi için çalışacağız.”
-Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Fakıbaba
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ise, yeni
hizmete giren Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi'nin Kazakistan-Çin hattına
Türkiye için bir emtia koridoru açtığını belirterek, "Bölgesel Emtia
Borsası'na öncülük etmek istiyoruz" ifadesini kullandı
Fakıbaba, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz
Kuleler'de gerçekleştirilen TOBB Ticaret Borsalar Konsey Toplantısı'nda yaptığı
konuşmada, tarımsal ürünler piyasaya 1-2 ay içinde arz edilirken, bu ürünlere
talebin yıl boyunca devam ettiğini söyledi.
Bu durumun hasat dönemlerinde tarımsal ürünlerin düşük fiyatlardan
işlem görmesine, dolayısıyla üreticilerin kazançlarının azalmasına yol açtığına
işaret eden Fakıbaba, dünyanın gelişmiş pek çok ülkesinde tarımsal ürünlerin
arz-talep dengesinin lisanslı depoculuk sistemiyle çözüme kavuşturulduğunu ve
istikrarlı bir piyasa oluşturulduğunu bildirdi.
Fakıbaba, "Ürün ihtisas borsalarının da devreye girmesiyle
tarım piyasalarında fiyat istikrarının sağlanacağını düşünüyoruz." diye
konuştu.
Ticaret borsalarına lisanslı depoculuk için önemli roller
düştüğünü vurgulayan Fakıbaba, Türkiye'de 113 ticaret borsasının faaliyet
gösterdiğini, 2016 sonu itibarıyla bunların işlem hacminin 213 milyar lira
düzeyinde olduğunu dile getirdi.
- "TMO, bu
yıl 335 bin ton hububat satın aldı"
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) alımlarını lisanslı depolara
yaptırdıklarına dikkati çeken Fakıbaba, şöyle devam etti:
"Bu kapsamda Cumhuriyet döneminin en büyük lisanslı depoculuk
hamlesini başlattık. TMO'nun uzun süreli kiralama garantili depo yapımı
projesiyle hayata geçirilen 3,5 milyon ton kapasiteli lisanslı depoların yapımı
devam etmektedir. Her geçen gün iş adamlarımız bunun için müracaat etmektedir.
TMO, 2017 yılında 335 bin ton hububatı lisanslı depolarda elektronik ürün
senedi (ELÜS) olarak satın almıştır. Bu miktar toplam satın alınan hububatın
yüzde 15'ine denk gelmektedir. Yine hükümetimiz döneminde lisanslı depolarda
muhafaza edilen ürünlere kira desteği ve vergi istisnaları getirilmiştir.
Amacımız tarım piyasalarında fiyat istikrarını sağlamaktır."
- TOBB Ticaret Odaları Konsey Başkanı Özdemir
TOBB Ticaret Odaları Konsey Başkanı Abdullah Özdemir de Ürün
ihtisas Borsasının yakın coğrafyayı kapsayan bölgesel bir borsa olmasını
istediklerini söyledi.
Serbest piyasa kurumu olan ürün borsasının amaçlarına ulaşabilmesi
için serbest piyasa kurallarına aykırı müdahalelerin olmaması gerektiğini
vurgulayan Özdemir, "TMO'nun rolünün ne olacağı önceden net şekilde
tanımlanmalıdır. TMO bir şirket gibi davranmalı, piyasadaki diğer oyunculara
göre hiçbir ayrıcalığı olmamalı. Eğer TMO'nun gümrüksüz ithalat yapma
ayrıcalığı olacaksa bu ayrıcalık tüm özel şirketlere sağlanmalı."
ifadesini kullandı.
##1273##