07.10.2019 İstanbul Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi tarafından organize edilen "Ticaret Savaşları, Brexit ve Çok Taraflı Ticaret Sisteminin Geleceği" başlıklı toplantıda konuşan TOBB Başkanı ve ICC Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Ticaret savaşlarının kazananı olamaz. Kaybedeni de hepimiz oluruz. Bu nedenle özel sektör, korumacılığa ve ticaret engellerine karşı sesini yükseltmeli ve ikna çabalarını güçlendirmeli." dedi.
"Ticaret
Savaşları, Brexit ve Çok Taraflı Ticaret Sisteminin Geleceği" toplantısı
Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve ICC Genel
Sekreteri John Denton’ın da katılımıyla İstanbul Feriye’de gerçekleştirildi.
Hisarcıklıoğlu burada yaptığı değerlendirmede, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın
Türkiye'nin ticaretinin gelişmesi, bu zorlu süreçte Türkiye'nin zarar görmemesi
için çok yoğun bir ticari diplomasi süreci yürüttüğünü söyledi.
Brexit
konusunda değerlendirmelerde bulunan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"Nasıl
çözülecek, hangi süreç içinde çözülecek ya da ayrılık gerçekleştikten sonra ne
olacak, tam olarak bilmiyoruz. Süreç tam bir karmaşaya dönmüş durumda. Bu
sürecin üçüncü başbakanı olan Boris Johnson meseleyi çözebilecek mi, yoksa
İngiltere yeni bir seçime veya referanduma mı gidecek konusu belirsiz. İş
dünyası olarak bizler, belirsizlik arttıkça daha da büyük risklerin içine
sürükleniyoruz."
Toplantı
kapsamında ticaret savaşları konusunun da ele alınacağını bildiren
Hisarcıklıoğlu, ABD ile Çin arasında bir ticari düello olarak başlayan sürecin,
giderek Avrupa Birliği'ni (AB), NAFTA'yı, Japonya ve Kore'yi içine çeken bir
girdaba dönüşmeye başladığını ifade etti.
- "Serbest ticaret zenginlik,
korumacılık sefalet demektir"
M.
Rifat Hisarcıklıoğlu, korumacı ekonomik politikaların tüm ülkeleri yakından
ilgilendirdiğini ve küresel büyümeyi ciddi şekilde tehdit etiğini belirterek,
şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu
kapsamda özel sektörün görüşü nettir. Serbest ticaret zenginlik, korumacılık
sefalet demektir. Uzun vadede kimsenin korumacılıktan kazanması mümkün
değildir. Bunun da temelinde 3 faktör var. Birincisi, tarihsel olarak şunu çok
iyi biliyoruz ki bu tür ticaret savaşlarının fiili bir çatışmaya, hatta savaşa
dönüşme riski çok yüksektir. İkincisi, bu tür korumacı politikalar, zenginin
daha zengin, fakirin daha fakir olmasını sağlayacaktır. Küresel eşitsizlikler
arttıkça da sosyal patlamaların artması riski artmaktadır. Üçüncü olarak,
malların ticaretini engellediğinizde insanların göç hareketlerini
hızlandırırsınız. Artan göç hareketleri de daha büyük bir entegrasyon sorunu
olarak önünüze gelir. Kısacası, ticaret savaşlarının kazananı olamaz. Kaybedeni
de hepimiz oluruz. Bu nedenle özel sektör, korumacılığa ve ticaret engellerine
karşı sesini yükseltmeli ve ikna çabalarını güçlendirmelidir."
Bu
kapsamda ICC'ye önemli rol düştüğünü ifade eden Hisarcıklıoğlu, ICC'nin dünyada
ticaretin ve yatırımların artması için çalışan, Birleşmiş Milletler ve Dünya
Ticaret Örgütü nezdinde küresel iş dünyasını temsil eden en büyük iş dünyası
kuruluşu olduğunu vurguladı.
Hisarcıklıoğlu,
"ICC, bugün 100'den fazla ülkede, 45 milyondan fazla şirketi ve 1
milyardan fazla çalışanı temsil etmektedir. Böylelikle ICC'nin uluslararası
ticaret alanında yol gösterici etkisi gün geçtikçe artmaktadır." diye
konuştu.
-
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan
Ticaret
Bakanı Ruhsar Pekcan ise konuşmasında, "Hükümet olarak 2019 yılını
dengelenme yılı olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de net ihracatımızın
büyümeye katkısının devam edeceğini öngörüyoruz" ifadesini kullandı
Pekcan,
Türkiye'nin çok taraflı her girişimi desteklediğini ifade ederek, ICC ile
yürütülecek tüm çalışmalara destek vereceklerini söyledi.
Türkiye'nin
belli hedefleri olan dinamik bir ülke olduğuna işaret eden Pekcan, şunları
kaydetti:
"Hedefimiz,
bir an önce Türkiye'yi yüksek gelirli, müreffeh, kalkınmış ülkeler statüsüne
taşımak. Bu konuda kararlıyız, adımlarımızı da bu doğrultuda atıyoruz. Hükümet
olarak 2019 yılını dengelenme yılı olarak görüyoruz. Küresel ve bölgesel
bazdaki konjonktürel faktörler, bizim ana hedefimizi değiştirmeyecek.
Potansiyelimiz olan sürdürülebilir büyümeyi sağlamakta kararlıyız. İlk 9 ay
itibarıyla ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 71'lerden yüzde 86'lara
ulaşmış durumda. Önümüzdeki dönemde de net ihracatımızın büyümeye katkısının
devam edeceğini öngörüyoruz."
- "Küresel ticareti olumsuz
etkileyen pek çok korumacı önlemle karşı karşıyayız"
Ruhsar
Pekcan, küresel ekonominin gündemine taşınan ticaret savaşlarının söylem
olmaktan çıkıp "yaralayan bir eylem" haline dönüştüğünü söyledi.
ABD,
Çin ve Avrupa Birliği'nin (AB) aldığı korumacı önlemlerin, küresel ekonomiyi
kıskaca aldığını belirten Pekcan, "Esasen baktığımızda, 'ticaret
savaşları' olgusunun çağımızın ekonomik koşulları ve gerçeklikleri ile
çeliştiğini görüyoruz. Küresel ekonomi, beraberinde küresel tedarik
zincirlerini oluşturdu. Ülkelerin, firmaların ekonomileri birbiri ile
bağlantılı." diye konuştu.
Bilgi
iletişim teknolojilerindeki yeniliklerin, e-ticaretin pek çok alanda
konvansiyonel ticaretin yerini almasının konuşulduğunu ifade eden Pekcan,
iletişimin bu denli ileri olduğu çağda "ticaret savaşları" olgusunun,
üzerinde tartışılması gereken bir olgu olduğunu vurguladı.
Pekcan,
"Bugün yaşadığımız ticaret savaşlarının, daha çok ülkelerin konjonktürel
politika tercihlerinin bir sonucu olduğunu görüyoruz ama öngörebildiğimiz
gelecekte de bu realite ile, küresel ticareti olumsuz etkileyen pek çok
korumacı önlemle karşı karşıyayız. Türkiye olarak bugüne kadar kendi
uluslararası rekabet gücümüze güvendik, güvenmeye devam edeceğiz. Adil rekabet
şartlarında, çok taraflı ticaret sisteminin korunması ve geliştirilmesinden
yana olduk ve bu görüşümüzü devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.
Ticaret
Bakanı Pekcan, Türkiye'nin, Gümrük Birliği içerisinde AB ülkeleri ile rekabet
içinde iş birliğini sürdürdüğüne işaret ederek, bu iş birliğinin daha da
gelişmesinden yana olduklarını söyledi.
- ICC
Genel Sekreteri John Denton
ICC
Genel Sekreteri John Denton da toplantıda, Brexit ve ticaret savaşlarına
ilişkin görüşlerini dile getirdi. Denton Brrexit’in aslında bir sebep değil,
sonuç olduğunu ifade ederken “Şu anda olup biten herşey zamanın ruhundan
etkileniyor. Zaman artık çok hızlı akıyor” dedi.
ICC’nin
belli bir amacı bulunduğunu belirten Denton, “Amacımız küresel olarak özel
sektörün önünü açmaktır. Sonuca odaklı bir kuruluşuz. Özümüzde açık ekonomi
var. Barışın ve refahın tohumları bu şekilde atıldı” diye konuştu.
Aşırı
yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısının azaldığını bildiren Denton, “Küresel
yoksulluk azalıp, refah artıyor. Bu özel
sektörün önünün açılmasıyla ilgili” dedi.