05.12.2019 İstanbul Türkiye ile birlikte 51 ülkenin imza attığı Singapur Sözleşmesi'nin, arabuluculuk üzerine yansımaların ele alındığı sempozyumda konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, uluslararası ticari uyuşmazlıkların giderilmesinde, yeni bir dönem başladığına işaret ederek, “Arabuluculuk müessesesinin önündeki en temel engel, anlaşma olması durumunda bu anlaşmanın sınır ötesi icra edilebilmesi sorunuydu. Singapur Sözleşmesiyle bu sorun, büyük ölçüde gideriliyor” dedi.
Singapur Sözleşmesi'nin Arabuluculuk Üzerine Yansımaları
Sempozyumu, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit
Gül ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun katılımlarıyla İstanbul CVK Park Bosphorus Hotel'de gerçekleştirildi.
Sempozyumda, söz konusu sözleşmenin arabuluculuğun gelişimine ve gelecek
vizyonuna ilişkin sağlayacağı katkılar ile dünyadaki arabuluculuk uygulama
örnekleri masaya yatırıldı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı
konuşmada, Singapur Sözleşmesini 51 ülkenin imzaladığına değinirken, “Bu sayı
daha da artacak. Böylece, küresel arenada faaliyette bulunan Türk
şirketlerinin, uluslararası ticari uyuşmazlıklarına çare getirilecek. Firmalarımızın, uluslararası pazarlardaki
uyuşmazlık risklerinin azalmasıyla, ticaret hacmimizin artması da sağlanacak
Farklı ülke pazarlarına, daha rahat giriş yapılacak. Aynı
şekilde ülkemiz de daha fazla yatırımcı sermaye çekecek. Öte yandan, en büyük
ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği, Singapur Sözleşmesi’ni kabul ettiğinde,
AB ülkeleri nezdindeki ticari potansiyelimiz de bundan olumlu etkilenecek”
ifadesini kullandı.
-Arabuluculuk sistemi
hızlı ve hesaplı
Yeni bir sistem olduğundan dolayı, yaygın kullanılmasının
zaman alacağını bildiren Hisarcıklıoğlu, ancak arabuluculuk sisteminin standart
dava prosedürlerine ve hatta tahkime göre daha hesaplı ve hızlı olması
sayesinde, önemli bir büyüme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti. TOBB
Başkanı, “Dolayısıyla arabuluculuğun uluslararası platformlarda da zamanla öne
çıkması beklenebilir
Bu konuda sizlerin görüşleri de, iş dünyamız için büyük
önemde ve bunları da yakında takip edeceğiz” diye konuştu.
-Hukuk, ekonominin
temel direği
Hukuk sisteminin sadece devletin değil, ekonominin de temel
direği olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Hukuk güçlü olursa, insanların
birbirine, kurumlara ve sisteme olan güveni artar. Adalet ve güven duygusu bir
ülkede güçlüyse, o ülkenin ekonomisi de güçlü olur” dedi. İş dünyası olarak,
her zaman şikâyet ettikleri konuların başında, aşırı dosya yükü sebebiyle,
yargı sisteminin yavaş işlemesi bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu şunları
söyledi: “Adalet Bakanımız Sayın Gül, burada önemli yapısal reformlara imza
attı. Alternatif çözüm yollarının devreye girmesini sağladı. Ben eskiden
Polonya’ya gıptayla bakardım. Yılda 10 milyar dolar, yatırımcı sermaye çekerdi.
Bize gelense ancak 1 milyar dolarda kalırdı. Sonra bizde de önce tahkim devreye
girdi. Bunun da etkisiyle Türkiye’nin yatırımcılar nezdinde cazibesi arttı. Gelen
doğrudan yabancı sermaye yatırımı arttı. Esasında,
biz millet olarak, bu konuya yabancı değiliz. Asırlar önce bizim ecdadımız,
bunu uygulamaya başlamıştı. Oda-Borsa Camiamızın temelini oluşturan Ahilikte,
ticari ihtilafları Ahiler çözerdi. Sonra biz bunu unuttuk, Avrupa bizden alıp
geliştirdi. Ben bu konuyu, neredeyse 15 sene önce ilk dile getirdiğimde, müthiş
bir dirençle karşılaşmıştım. Hemen herkes karşı çıkmıştı. Ama yılmadan
anlatmaya, savunmaya devam ettik. Ve nihayet bu hayalimiz gerçeğe dönüştü. Bunu
başaran da Sayın Abdülhamit Gül Bakanımız oldu. Sağ olsun, bu işe sahip çıktı. Önce
iş-işveren uyuşmazlıklarında, sonra ticari davalarda, arabuluculuk zorunlu hale
getirildi.
Arabuluculuk sisteminin kullanımı her geçen gün arttı. 6
yılda buraya gelen dosya sayısı 1 milyona ulaştı. İş dünyamız için önem
taşıyan, çalışma hayatına ilişkin konulardaki başvuru sayısıysa 800 bini geçti.
Ve bunların %65-70’i, anlaşmayla sonuçlandı. Eskiden yıllar süren davalar,
günler-haftalar içinde bitti. Yani adalete erişim hızlandı. Bu aynı zamanda,
bir kazan-kazan yöntemi. Zira insanlar, zaman kaybından ve maddi anlamda
kendilerini yıpratan uzun süreçten, yargı sistemimizse önemli bir iş yükünden kurtuldu.”
-Adalet duygusu
güçlendi
Arabuluculuk sayesinde mağduriyetlerin azaldığını, adalet
duygusunun güçlendiğini belirten Hisarcıklıoğlu, arabuluculuğun, toplumsal
barışa da katkı sağladığını anlattı. TOBB Başkanı, “Bakın tek bir çarpıcı örnek
vereyim. Şu ana kadar arabuluculukla, 730 bine yakın dosya, mahkemeye gitmeden
çözülmüş. Adli yargıda, bir hakim başına düşen dosya sayısı, yılda ortalama 800
civarında. Demek ki, 6 yılda, 900 hakimimizi bu yükten kurtarmışız, 900 mahkeme
daha az yapılmasını sağlamışız. İşte, uygulamadaki tüm bu güzel sonuçlar,
yapılan reformun doğru ve yerinde bir adım olduğunu gösteriyor” dedi.
Oda-Borsa camiası olarak arabuluculuk sistemi için her türlü
desteği verdiklerini bildiren Hisarcıklıoğlu, iş dünyasında yaygınlaşması için
büyük gayret sarf ettiklerine değinde. Odalarda Arabuluculuk ve Tahkim Merkezleri
açtıklarından ve TOBB ETÜ bünyesinde de Uyuşmazlık Çözüm Merkezi kurduklarından
bahseden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Zira bu konu, hem camiamız, hem de
ülkemiz için önemli. Öte yandan, bizim uzun süredir dile getirdiğimiz bir diğer
konuda, geçtiğimiz günlerde olumlu sonuçlandı. İstanbul Tahkim Merkezimiz,
ticari uyuşmazlıklarda, Arabuluculuk ve Tahkimin birlikte kullanılacağı, yeni
bir çözüm modeli hazırladı. Bu sayede, en geç 5 ayda, ticari uyuşmazlıklar
mahkemeye gitmeden sonuçlanacak. Böylece iş dünyamız, hem daha hızlı, hem de
daha ucuza, anlaşmazlıklarını çözmüş olacak. ISTAC Başkanımız Ziya Hocamızı ve
aynı zamanda ISTAC Yönetim Kurulu üyesi Hakan Öztatar’ı, geliştirdikleri bu
inovatif adımdan dolayı ayrıca kutluyorum” dedi.
-İş dünyasından,
yargı sistemine güçlendirecek her düzenlemeye tam destek
Mülkün temelinde adaletin bulunduğunu hatırlatan
Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Çok beğendiğim bir söz var. Adalet, kutup
yıldızı gibidir. Yerinde durur. Geri kalan her şey onun etrafında döner. İşte
bu yüzden, adalet terazisinin dengesini korumalıyız. Etkin, hızlı ve sağlıklı
çalışması için gereken her adımı atmalıyız. Yine bu kapsamda, Sayın Bakanımızla
önemli bir ilki daha yakında başlatıyoruz. İş dünyamız ile yargı camiamız
arasında, diyalog ve istişarenin artırılmasını istiyoruz. Böylece birbirimizi
daha iyi anlayacağız. Aramızda empati kuracağız. Sağolsun, Sayın Bakanımız
burada da vizyoner yapısını gösterdi. İllerde toplantılar düzenlememizi istedi.
Böylece iş dünyası ile yargı camiasını bir araya getireceğiz. Orada da,
sizlerin fikirlerini, dinlemek ve bunlardan en iyi şekilde istifade etmek
istiyoruz. İş dünyası olarak şuna inanıyoruz. Hukuk sistemimizi daha sağlıklı
ve daha iyi işler hale getirme konusunda ne kadar başarılı olursak, ülkemiz ve
ekonomimiz o kadar güçlü hale gelir. Dolayısıyla, Türk özel sektörü, yargı
sistemini güçlendirecek, kapasitesini ve etkinliğini artıracak, her düzenlemeyi
destekledi. Desteklemeye de, devam edecek.”