16.03.2022 Ankara Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin çevre ülkeler için cazip bir üretim merkezi olduğunu belirterek, "Bu noktada, ABD'li yatırımcıları Türkiye'yi bir yatırım ve ticaret üssü olarak değerlendirmeye davet ediyorum." dedi.
Hisarcıklıoğlu'nun davetiyle Türkiye'ye gelen ABD Ticaret Odası Kıdemli
Başkan Yardımcısı Myron Brilliant'ın Ankara temasları kapsamında TOBB'da "TOBB-ABD
Ticaret Odası Mutabakat Zaptı" imza töreni ve çalışma yemeği düzenlendi.
Törene, Hisarcıklıoğlu ve Brilliant yanında, ABD'nin Ankara Büyükelçisi
Jeffry Flake ile Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu da katıldı.
Burada konuşan Hisarcıklıoğlu, Kovid-19 salgını ile ekonomilerde yaşanan
zorluklar, değer zincirlerindeki kopmalar, ham madde fiyatlarındaki artış ve
arz güvenliği sorunlarıyla mücadele ederken, bu defa Ukrayna-Rusya savaşıyla
karşı karşıya kalındığına dikkati çekti.
Hisarcıklıoğlu, "Öncelikle bir hususu güçlü şekilde vurgulamak
istiyorum. Rusya'nın Ukrayna topraklarına yönelik saldırısını kabul edilemez
görüyoruz. Ukrayna'nın egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne
saygı gösterilmesinden yanayız. Rusya da Ukrayna da bizim yakın komşumuz."
diye konuştu.
Rusya'nın, Türkiye'nin önde gelen ticaret ortaklarından olduğunu bildiren
Hisarcıklıoğlu, ülkenin yanı başındaki Rusya-Ukrayna krizinin Türkiye
ekonomisine olumsuz etkisinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye-ABD ilişkilerinin askeri, siyasi ve iktisadi olmak
üzere üç boyutu olduğunu belirterek, "Biz, iş dünyası olarak, her zaman
ilişkilerimizin ticari yönünü öne çıkaracak yaklaşımlara öncelik verilmesini
istiyoruz. Zira, biliyoruz ki refahın da huzurun da güvenliğin de yolu
ticaretten geçer. Biz 100 milyar ticaret hedefinin gerçekçi ve ülkelerimizin üretim
potansiyeli ile uyumlu olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
TOBB ve ABD Ticaret Odası olarak, yıllardır ticareti
artırmak, daha uygun yatırım ve iş yapma iklimi oluşturmak için birlikte
çalıştıklarına işaret eden Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye-ABD ticaretini iki müttefik ülkeye yakışır seviyeye
çıkarmalıyız. Tekrar vurgulamak istiyorum. Türk ve ABD iş dünyası 100 milyar
dolarlık ticaret hedefini başarabilecektir. Bu hedefin gerçekçi olduğuna
inanıyoruz. Türkiye'de ABD'li yatırımcılar için ciddi fırsatlar vardır.
Ülkemiz, konumu ve insan kaynağı itibarıyla çevre ülkeler için de cazip bir
üretim merkezidir. Bu noktada, ABD'li yatırımcıları Türkiye'yi bir yatırım ve
ticaret üssü olarak değerlendirmeye davet ediyorum. ABD Ticaret Odası ile
bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu alanlardaki iş birliğimizi
genişletmek istiyoruz."
- "Sağlık, enerji
ve bilişim konularında iş birliğine ağırlık verilecek"
Hisarcıklıoğlu, bu konuda siyasilerden beklentileri olduğunu da dile
getirerek şöyle konuştu: "Türkiye ile ABD arasında, bir serbest ticaret
anlaşması veya benzeri etkisi olacak tercihli ticaret anlaşması imzalanmalıdır.
Türkiye, Section 232 kapsamı dışında tutulmalıdır. Zira Türk iş dünyası bu
uygulamadan ciddi zarar görmektedir. İkili ticaretimizi olumsuz etkileyen bu
konunun bir an evvel çözüme kavuşturulmasında destek istiyoruz. Türkiye
müteahhitlik sektöründe son derece başarılıdır. Türk ve ABD firmaları üçüncü
ülkelerde ortak projelere de imza atmıştır. Bu çerçevede, ABD müteahhitlik
piyasası Türk firmalarına da açılmalıdır."
İmzalanan mutabakat zaptı ile 2022 yılı için ortak çalışma alanlarını da
kararlaştırmış olacaklarını bildiren Hisarcıklıoğlu, sağlık, enerji, bilişim
teknolojileri, dijital ekonomi, turizm, altyapı konularında iş birliğine
ağırlık vereceklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, TOBB ve
Amerikan Ticaret Odası olarak, 2022 yılında üçüncü ülkelerdeki iş birliğini de
güçlendireceklerini belirterek, şunları kaydetti: "Özellikle Şikago'da
faaliyete geçen Türk Ticaret Merkezi'nin ilerleyen dönemde lojistik
operasyonları da yürütür bir hale gelmesini planlıyoruz. Şu ana kadar bu
merkezden 50 firma yararlanmaya başladı. Böylece Türk şirketlerinin Amerikan
pazarına girişinde kapıdan kapıya hizmet verir hale geleceğiz. Aynı zamanda
Amerikan firmalarının lojistik operasyonlarını da ucuzlatacağız. ABD çapındaki
lojistik ağımızı Ticaret Bakanlığımızın da destekleriyle 5-6 eyalete yaymayı
planlıyoruz."
- "Vizyonumuz
üretim ve ticaret üssü konumunu pekiştirmek"
Ticaret Bakan Yardımcısı Tuzcu da Türkiye'nin küresel yatırımları çeken en
önemli destinasyonlardan birisi olduğunun altını çizerek, ülkenin, makroekonomik
verileriyle salgın sürecinde pozitif ayrıştığını söyledi. Türkiye'nin, Dünya
Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde 2021 yılı itibarıyla 190 ülke arasında
33'üncü sıraya yükseldiğini anımsatan Tuzcu, son iki yıldır elde edilen büyüme
ve ihracat rakamlarına işaret etti. Tuzcu, "Bu olumlu gelişmeler ışığında
Türkiye ekonomisinin uzun vadeli vizyonu, dijital ve yeşil dönüşümü tamamlamak,
rekabet gücü yüksek, lojistik ve hukuki altyapısı güçlü bir üretim ve ticaret
üssü konumunu pekiştirmektir." dedi.
ABD'li firmaların Türkiye'deki yatırımlarını ve bu yatırımların yıldan yıla
artmasını takdir ve memnuniyetle karşıladıklarını bildiren Tuzcu, "Türkiye
ve ABD arasındaki yatırım ve ticaret ilişkileri son dönemde salgın ve diğer
koşullara rağmen önemli mesafe kaydetti. Bu mesafelerin alınmasında, ABD'yi 14
milyar dolarla ülkemizde en çok yatırım yapan ikinci ülke konumuna getiren 2
bin ABD şirketinin önemli katkısı vardır ve bu yatırımlar, onların Türkiye ve
ekonomisine olan güvenini gösteriyor. ABD'nin dünyada 8 trilyon dolarlık
doğrudan yatırımı olduğunu değerlendirdiğimizde, Türkiye'deki mevcut gelişmiş
yatırım ortamına ABD'den çok daha fazla yatırım gelebileceğini, bu potansiyelin
çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.
Tuzcu, ABD'nin, Türk yatırımcılar için de çok önemli bir destinasyon
olduğunu ve Türk firmalarının bu ülkede 8,3 milyar dolarlık yatırımı
bulunduğunu anlatarak, ABD'nin, Türk firmalarının en çok yatırım yaptığı ikinci
destinasyon olduğunu söyledi. Tuzcu, "Her iki ülke yatırımcılarının
duyduğu karşılıklı güvenin, ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik
ilişkilerin gelişmesinde önemli rolü olduğunu ve ilişkilerimizin stratejik
yapısına en büyük katkının ticari ve ekonomik ilişkilerden geleceğini söylemek
yanlış olmaz." ifadesini kullandı.
- "Çelik
vergileri kaldırılmalı"
İki ülke ticaret hacminin geçen yıl 31,4 milyar dolar düzeyine ulaştığını
belirten Tuzcu, bu seviye ile ABD'nin, Almanya'dan sonra Türkiye'nin en yüksek
ticaret hacmine ulaştığı ikinci ülke konumuna geldiğini aktardı. Tuzcu, ABD
yönetimiyle ticari ve ekonomik ilişkileri daha da geliştirmek için temaslarda
bulunduklarını da ifade ederek, "Section 232'deki çelik ve alüminyum
vergilerinin kaldırılması, ABD yönetiminden önemli beklentimizdir. Bu
beklentimizde Amerikan özel sektörünün desteğini alacağımızı öngörüyoruz. Bu
noktada daha önce Japonya, Kore, AB, birçok ülke ile ABD arasında kurulan iyi diyaloğun
Türkiye ile de kurulabileceğini ifade ettik ve kendilerinin de bu konudaki
katkılarını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Tuzcu, dijital ve yeşil dönüşüm konularının da iş birliği için önemli
başlıklar olacağını düşündüklerini vurgulayarak, bunlarla ilgili yakın
çalışmaya hazır olduklarını söyledi.
Birçok Amerikan firmasının da içinde olduğu şirketlerin küresel tedarik
zincirinde özellikle üretim ve imalat noktasında tek merkeze, özellikle Asya'ya
bağımlı olmasının ciddi olumsuz etkileri olduğunu yaşanarak tecrübe ettiğine
dikkati çeken Tuzcu, "Bu bağlamda Türkiye'nin, yatırımların yeniden
konumlanması anlamında Asya merkezli üretim ağına alternatif olabileceğini ve
bu alternatif arayışında olan ABD yatırımcıları için ciddi potansiyel ve avantajlar
barındırdığını ifade etmek isterim. Amerikan özel sektöründen bu avantajlar
noktasında firmalarımızla iş birliğini artırmalarını beklediğimizi ifade etmek
istiyorum." dedi.
- ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake, Kremlin'in "insanlık dışı
saldırısı gölgesinde bir araya" geldiklerini belirterek, Rusya-Ukrayna
savaşına diplomatik çözüm yolları araması nedeniyle Türk devletine ve halkına
teşekkür etti.
Flake, "Rusya tabii ki bu işgal dolayısıyla ekonomik, siyasi ve
diplomatik anlamda büyük bir bedel ödeyecek. Uluslararası toplum her zaman
olduğundan çok daha güçlü ve iş birliği içinde çalışıyor." dedi.
Kısa vadede ticarette birtakım kesintiler olacağını ancak ortaklar ve
müttefikler olarak ticareti ve ticari bağları artırmaları gerektiğini
vurgulayan Flake, "1100 kadar Amerikan şirketi Rusya'da iş yapıyordu.
Bazıları şimdi orayı terk ediyor. Bazıları da operasyonlarının bir kısmını
Türkiye'ye kaydıracağını söyledi. Bence de Amerikan şirketleri Türk pazarını
düşünmeli." ifadelerini kullandı.
Flake, bu durumun daha fazla yabancı yatırımcı çekebilmek için Türkiye için
bir fırsat olabileceğine işaret ederek, "Yabancı yatırımı çekebilmenin ve
burada tutabilmenin en önemli koşullarından birisi iş ortamının istikrarlı ve
sürdürülebilir olması. TOBB ve
ABD Ticaret Odası arasındaki bu iş birliğiyle bu hedefe ulaşabileceğimizi
umuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Salgın
sırasında Türkiye'nin ABD'ye ihracatı yüzde 45 artmış"
Geçen yıl ABD-Türkiye ikili ticaret hacminin 28 milyar dolara ulaştığına
dikkati çeken Flake, "Bu da bir yıl içerisinde yüzde 30'luk bir artış
anlamına geliyor. Türkiye'nin ABD'ye ihracatının artması tabii ki buna bir
katkı. Çok etkileyici bu. Salgın sırasında Türkiye'nin ABD'ye ihracatı yüzde 45
artmış." dedi.
Flake, Türkiye'de 1900'den fazla Amerikan şirketinin aktif olduğunu ve 20
milyar dolarlık yatırım yaptığını ifade ederek, "Dolayısıyla ikili
ekonomik ilişkilerimizin daha da güçlenmesi ve gelişmesi için yeterli zemin
var. Ben her zaman Amerikan şirketlerine ürünleri, hizmetleri ve yatırımları
için Türkiye'nin, düşünmeleri gereken bir pazar olduğunu söylüyorum." diye
konuştu.
Flake, devletler arasındaki ilişkilerin artırılabileceğini belirterek,
Amerikan firmalarının uzun vadede Türkiye'de yatırım yapma konusunda Türk
ekonomisi hakkında olumlu görüşlere sahip olduğuna işaret etti.
- "Yaşadığımız
uluslararası sistemde birlikte olmazsak yeterince güçlü olamayız"
ABD Ticaret Odası Kıdemli Başkan Yardımcısı Brilliant ise salgın nedeniyle
çok fazla zorlukla karşı karşıya kaldıklarını anlatarak, ABD Ticaret Odası
ve TOBB'un çok dayanıklı ve tarihi
bir ilişkiye sahip olduğunu söyledi.
Brilliant, TOBB ile farklı
platformlarda birçok kez bir araya geldiklerini belirterek, "Bence her iki
kuruluş yalnızca her iki ülkedeki insanların yaşamlarını iyileştirmiyor, bunun
yanında Türkiye ve ABD'nin küresel ilişkilerde oynadığı rolü düşününce, burada
da çok önemli bir rol oynuyor ve ABD-Türkiye ilişkilerini geliştiriyor."
dedi.
Kovid-19 salgınının yarattığı büyük zorlukların yanı sıra Rusya-Ukrayna
savaşının da tüm vatandaşları etkilediğini vurgulayan Brilliant, Ukrayna'da
uzun süredir bulunan şirketlerin ve ABD odalarının da orayı terk etmek zorunda
kaldığını dile getirdi. Brilliant, "Bu yüzden de biz İkinci Dünya
Savaşı'nın sonundan bu yana içinde yaşadığımız uluslararası sistemde birlikte
olmazsak yeterince güçlü olamayız." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin bazı yatırımları ve ticareti kendine çekebileceğini aktaran
Brilliant, Türk hükümeti ve özel sektörünün insani krizle başa çıkma konusunda
yaptığı yardımları takdirle karşıladığını dile getirdi.
- ABD-Türkiye
ilişkileri açısından yeni bir fırsat
Brilliant, "Şu andaki durumun da farkında olmamız ve gerçekten bu
ortaklık üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor. Bana göre bu daha öncesinde
ABD-Türkiye ilişkileri açısından ortaya çıkmamış olan bir fırsatı gösteriyor.
Bu durumun hem ABD için hem de Türkiye için bir fırsat doğurduğunu söylemem
lazım." diye konuştu.
Yüksek düzeyli ticari diyalogların nasıl güçlendirilebileceğini düşünmeleri
gerektiğini de kaydeden Brilliant, "Ticaret hacmini 2021'de 32 milyar
dolara çıkarmış durumdayız ve bu da ABD ve Türkiye'nin birbirleri için ne kadar
önemli ticaret ortakları olduğunu gösteriyor." ifadesini kullandı.
- Ortak stratejik
mekanizma vurgusu
Brilliant, daha büyük potansiyelin varlığına işaret ederek, "Yeni bir
ABD-Türkiye ortak stratejik mekanizmasının olması ve bunun içerisinde de
ticaret bileşeninin olması, bence bu iyileşmeyi daha da güçlendirecektir. Hem
ekonomik ve hem de ticari diyaloğunun geliştirilmesi gerekmektedir. Belki
bakanlıklar seviyesinde böyle bir mekanizmanın kurulmasıyla beraber önemli
çalışmalar gerçekleştirilebilir." dedi.
Serbest Ticaret Anlaşması (STA), dijital ticaret, enerji ve yenilenebilir
enerji ile Türkiye'nin yeni gaz kaynakları bulmasını sağlayabilecek bir enerji
modeli üzerinde çalışmaları gerektiğini anlatan Brilliant, ABD'nin de bu
anlamda güvenilir bir tedarikçi olabileceğini kaydetti.
Brilliant, bu konuyu ABD'deki politika yapıcıların da çok önemsediğini
belirterek, "Çin ve Rusya'ya olan bağımlılığın azaltılması, ABD ve Türkiye
ilişkilerinin geliştirilmesini sağlayacak. Daha güçlü tedarik zincirleri,
enerjinin çeşitlendirilmesi, ABD'den gelecek olan LNG'nin kullanılması bana
göre küresel değer zincirine Türkiye'nin daha fazla katılmasını
sağlayacak." dedi.
Türkiye'nin Avrupa ve Pasifik'te bir dijital anlaşma içerisine katılmasının
önemli olacağını aktaran Brilliant, sınır ötesi veri transferinin
gerçekleştirilmesi ilkelerinin iki ülkenin diyaloglarında da önemli yer
tutacağını söyledi.
- "İş Kadın
Konseyi oluşturulabilir"
Brilliant, kadınların daha fazla iş gücüne katılmasını sağlamanın ekonomik
refahın yükseltilmesi açısından da önemli olacağını belirterek, "TOBB ve ABD Ticaret Odası bu anlamda
'Türkiye'de gelişen başarıya nasıl katkıda bulunabiliriz' diye düşünmesi iyi
olur. Belki ABD Dışişleri Bakanlığıyla beraber bir İş Kadın Konseyi oluşturulabilir
diye düşünüyorum." dedi.
Gerçekten değişim için bir fırsat olduğunu düşündükleri için Türkiye'de
bulunduklarının altını çizen Brilliant, "Biz bu ülkede çok uzun süredir
yatırım yapıyoruz ve çok uzun süredir de yatırım yapmaya devam edeceğiz."
diyerek sözlerini tamamlandı.
Konuşmaların ardından Hisarcıklıoğlu ve Brilliant tarafından TOBB-ABD Ticaret Odası Mutabakat Zaptı
imzalandı.
(A.A.)