28.02.2014 Ankara Taşıma Hukuku Uygulamaları ve İktisadi Etkileri Çalıştayı, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete’nin de katılımıyla TOBB Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi.
TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete Çalıştay’ın
açılışında yaptığı konuşmada, taşımacılık sektörünün, hem ülkemizin en güçlü
olduğu alanlardan birisi olduğunu, hem de diğer tüm sektörlerin ticaret ve
yatırım kapasitesini doğrudan etkilediğini söyledi.
HABER FOTOĞRAFLARINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.
Türkiye’nin turizmden sonra ikinci büyük döviz gelirini taşımacılıktan
elde ettiğini belirten Mete, bu sektörün performansının, diğer sektörlerimizi
de doğrudan etkilediğini bildirdi. Halim Mete şöyle konuştu:
“Mal ihracatımızın yüzde 40’ı bu sektör tarafından taşınmaktadır.
Taşımacılık şirketlerimizin sunduğu kaliteli ve uygun maliyetli hizmetler,
sadece Türk şirketleri tarafından değil, gittikleri tüm ülke şirketleri
tarafından da tercih edilmektedir. Elbette bu durum hepimizin göğsünü
kabartmaktadır. TOBB olarak biz de bu sektöre azami ölçüde destek veriyor ve
daha güçlü hale gelmesi için çalışıyoruz.
Uluslararası taşımacılık sisteminin kalbi sayılan Tır
Karneleri sisteminin ülkemizdeki uygulaması TOBB tarafından yürütülüyor.
Yılda yaklaşık 600 bin tır karnesi ile tır sisteminin
dünyadaki bir numaralı kullanıcısı Türkiye’dir.
Bu kullanımlardan doğan, yıllık 50 milyar Dolar kefalet riski
Birliğimiz tarafından üstlenilmektedir.
Öte yandan, ulaştırma, denizcilik ve haberleşme
bakanlığından alınan yetkiye istinaden geçiş belgeleri, sayısal takograf
kartları ve k türü yetki belgelerinin dağıtımı da odalarımız işbirliği ile Birliğimiz
tarafından gerçekleştirilmekte.
AB ortak transit sözleşmesine 1 Aralık 2012 tarihinde taraf
olmamızla birlikte, TOBB ile Uluslararası Nakliyeciler Derneği, ortaklaşa TOBB UND
Lojistik Yatırım A.Ş.’yi kurdu.
Bu şirket, ülkemiz karayolu taşımacılarının bu sistemde gümrük
idareleri nezdinde doğabilecek borçlarına yönelik teminat sağlamaya
başlamıştır.
Sınır geçişlerinin kolaylaştırılması amacıyla ülkemiz sınır
kapılarının yap-işlet-devret modeliyle yenilenmesini, birliğimiz üstlenmiştir. İştirakimiz
olan GTİ Anonim Şirketi vasıtasıyla, devlet bütçesine tek kuruş yük getirmeden,
kara gümrük kapıları modernize edilmektedir.
Modernizasyonu tamamlanan kapılarda geçiş hacmi 4 katına
çıkarken, bekleme süreleri yarı yarıya azalmıştır. Bunun sonucu olarak, bu
proje, BM ve AGİT gibi uluslararası örgütler tarafından, dünya çapında örnek
olarak gösterilmektedir.”
-“500 milyar hedefine
ulaşmak için sektörün büyümesi gerekiyor”
Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen daha kat edecek çok mesafe
bulunduğuna işaret eden Halim Mete, “Zira 500 milyar dolarlık ihracat hedefine
ulaşmak için, sektörümüzün büyümesine devam etmesi şart. Nitekim, 10. beş
yıllık kalkınma planında da, lojistik sektörünün ilk defa ana temalardan birisi
olarak belirlenmesi de bu durumun bir göstergesi. Bunun için de, önümüzdeki
bazı sorunların çözülmesine ihtiyaç var” dedi.
Bu sorunların bir kısmının yapısal olduğunu, bir kısmının
ise mevzuatla alakalı bulunduğunu ifade eden Mete, “Özellikle, iş akdinin feshi
sonrasında açılan davalar büyük önem arz etmektedir.
İşçinin alın teri kurumadan ücretinin verilmesi temel
düsturumuzdur. Dolayısıyla çalışanın emeğinin karşılığını, tazminatlarını vermek
boynumuzun borcudur. Ancak, özellikle son dönemde seri halde açılan kıdem
tazminatı davalarının, sektörün birçok firmasını kapanma noktasına getirdiğini
de gözlemliyoruz. Bu nedenle, iş akdinin feshi uygulamalarında, sektörde
yaşanan gerçeklerin, bizzat temsilcileri tarafından sunulması faydalı
olacaktır. Ayrıca, özellikle sigortalar konusunda önemli sorun yaratan,
kusursuz sorumluluk hallerine ilişkin ülkemiz ve gelişmiş ülke uygulamalarının
incelenmesi de, yeni ve pratik düzenlemeler yapılmasına yardımcı
olacaktır.
Maksadımız, ülkemiz için önemli bir hizmet ve istihdam sağlayan
bu sektörün sorunlarının, sektörün kendi temsilcileri tarafından sunulmasıdır”
diye konuştu.