05.09.2014 İstanbul Türkiye Gıda Sanayi Meclisi ve Türkiye İçecek Sanayi Meclisi, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çamur Ali Kopuz’un katılımıyla TOBB İstanbul Hizmet Binasında toplandı.
-Meclis üyeleri kanatlı sektöründeki DİR
uygulamalarını değerlendirdi
Toplantıda
gündem maddesi kapsamında ilk olarak, Dahilde İşleme Rejimi’nin (DİR) kanatlı
sektöründe (yem hammaddesinde) uygulanmasında yaşanılan sıkıntılar görüşüldü. İthal
edilen hammadde kullanılarak yetiştirilen kanatlı hayvanların menşeinin
belirlenmemesi, yan sanayici faktörünün göz önünde bulundurulmaması, takip
sisteminin bu sektörde düzgün işleyemeyecek olması, eşdeğer eşya ile ilgili
kurallarda sürekli değişim yapılması gibi sorunlara dikkat çeken meclis üyeleri
bu konular üzerinde kapsamlı çalışma yapılması gerektiğini belirttiler. Bu
alanlarda çalışma gruplarının oluşturulması ve yeni düzenlemelerin hayata
geçirilmesi konusunda sektördeki meclis üyesi firma ve derneklerle birlikte
ortak rapor hazırlanması ve bu raporun Ekonomi Bakanlığına iletilmesi talep
edildi.
Toplantıda,
ülkemizde kırmızı et ve ürünlerinin yurt dışı pazarlara göre pahalı olması
sebebiyle kırmızı etin ihracatta önemli bir aşama kaydedemediğine değinildi.
Meclis üyeleri; sucuk, pastırma, döner, köfte gibi geleneksel kırmızı et
ürünlerimizin yanı sıra salam, sosis gibi ürünlerin ülkemize yakın pazarlarda
oldukça talep gördüğünü, bu kapsamda kırmızı et sektörünün ihracatta rekabetçi
hale getirilebilmesi için süttozuna uygulanan destek modelinin kırmızı et
sektörüne de uygulanabileceğini dile getirdiler.
-Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi tekrar
değerlendirildi
Sektöre
olası etkileri tartışılan Ürün
Doğrulama ve Takip Sistemi (ÜDTS) ile ilgili son gelişmeler değerlendirildi. Toplantıda,
sahte, taklit ve tağşiş edilmiş ürünlerin üretimini, satışını engelleyerek
halkın güvenli gıdaya ulaşmasını amaçlayan yeni bir işaretleme ve kontrol
sistemi olan ve 6 alt sektörde uygulanması öngörülen ÜDTS’nin yatırım, tedarik,
işletme ve maliyet gibi unsurlar göz önünde bulundurulduğunda sektörü ciddi
sıkıntılara sokacağı ifade edildi. Uygulamanın ertelenmesinden ziyade, tasnif
edilmesini isteyen sektör temsilcileri, gerekirse tekrar bir rapor hazırlanıp
Bakanlığa iletilmesine karar verdi.
Toplantıda
ayrıca mevzuat değişiklikleri görüşüldü. Meyve şarabı, mistel, cidder gibi
ürünlerde mevzuat eksikliği olduğunu belirten sektördeki üyeler, özellikle
meyvenin kendinden veya konsantresinden yapılması gereken meyveli şarabın,
ilgili mevzuatın tamamlanmaması sebebiyle çoğu üretici tarafından meyve esansı
katılarak yapıldığını, böylece tüketicinin hem sıhhi açıdan hem de mali açıdan
kandırıldığını belirttiler.
Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından üzerinde çalışılan mevzuatın biran
evvel tamamlanması konusundaki talebin Bakanlığa iletilmesine karar verildi.
Toplantıda
ayrıca, şarapta pet ambalajın kullanımı
ile ilgili olarak Türk Gıda Kodeksi Gıda İle Temas Eden Madde ve Malzemeler
Yönetmeliğinde değişiklik yapılması konusu görüşüldü. Meclis üyeleri alkollü
içkilerde cam ve ya pet ambalaj kullanılması konusunda yönetmelikte bir
kısıtlama getirilmemesinden dolayı, şarapta da pet ambalaj kullanımına
gidildiğini hatırlattılar. Gerekli koşulların (kalite, sertlik gibi)
sağlamaması durumunda pet ambalajın şaraplarda kullanımının sakıncalı olduğu,
tebliğde düzenlemeye gidilmesi gerektiğini belirtildi.
-“Ambalaj Atıklarının Kontrolü
Yönetmeliği yeniden düzenlenmeli”
Ambalaj
Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin 5 inci maddesinde yer alan “bedelsiz şartı
aranmaksızın” ibaresiyle ilgili Danıştay iptal kararı ve sektöre etkileri
görüşüldü. Danıştay iptal kararına istinaden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
tarafından illere iletilen yazı ile üreticilerden ambalaj atıklarını
belediyenin toplama sistemine veya toplama ayırma tesislerine bedelsiz olarak
verilmesine başlandığını belirten üyeler, söz konusu uygulamanın hem üretici
firmalar hem de lisanslı toplama/ayırma firmaları için ciddi sorunlar
yaratacağı ve halihazırda sorunsuz bir şekilde işleyen ambalaj atıkları yönetim
sistemine zarar vereceğini bildirdiler.
Yeni
bir yönetmelikle kararın tekrar düzenlenmesini isteyen üyeler, bu düzenlemenin
hem üretici firmaların, hem lisanslı firmaların hem de ambalaj atıkları toplama
sisteminin yararına olacağını ifade ettiler.
Mevzuat
değişikleri kapsamında ayrıca, Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında
Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında yapılan
düzenleme ile Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve aşırı tüketimi tavsiye
edilmeyen yiyecekler listesinin, bazı kriterler tespit edilmeden ve sektörün
görüşü alınmadan yayınlanmasının sakıncaları görüşüldü. Bu konuda yapılan
çalışmalar ve alınan kararlarda sektörün temsil edilmesi için Sağlık
Bakanlığına talep yazısı gönderilmesine karar verildi.
Toplantıda
son olarak, firmaların ihtiyacı olan hammaddelerde işlem yardımcısı olarak
kullanılan enzimlerin ithalatında yaşanan zorluklara değinildi. Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığının geçtiğimiz Mayıs ayından itibaren başlattığı uygulama
ile enzimlerin ithalatı esnasında firmalardan “GDO’suzdur” belgesi istendiğini
ve bu belge ile ürünün ülkeye girişine izin verildiğini belirten üyeler,
bikrobiyal kaynaklı enzimler için böyle bir yazının üretici firmalardan
alınamadığını, bu uygulamanın gıdanın süt, bira, şarap, meyve suyu, ekmek ve
pasta, nişasta ve şekerleme sanayilerinde kullanılan enzimlerin hepsini etkilediğini
vurguladılar.
Ülkemizde
de enzim ithalatının ticarileştirilebilir ve rekabet edilebilir boyutta olması
gerektiğini ifade eden üyeler, ürünün kendisine geçmeyen, sadece işlem
yardımcısı olarak kullanılan GDO’lu enzimlerin ithalatının bir an önce AB
mevzuatına uygun hale getirilmesi gerektiğini kaydettiler.