10.03.2016 Ankara TOBB Deniz Ticaret Odaları Konsey Toplantısı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin de katılııyla TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi.
Konsey Toplantısı’nın açılışında bir
konuşma yapan TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, denizcilik
sektörünün dünyadaki ekonomik yavaşlamadan kaynaklı sıkıntılar yaşadığına
işaret ederek, 2009'dan bu yana ilk kez küresel ticaret hacminin gerilediğini
söyledi.
Küresel ticaret hacminin 2015’te
bir önceki yıla göre yüzde 14 daraldığını anlatan Mete, "Geminin günlük
kazancının birkaç katı giderimiz olduğu halde ayakta kalmaya çalışıyoruz.
Gemilerin değeri düşüyor. Pek çok firmamız, gemilerini piyasadan çekiyor,
bekleme moduna alıyor. Gemi sanayimiz de bu durumdan olumsuz etkileniyor"
ifadelerini kullandı.
Mete, Türkiye'nin gemi ve yat
ihracatının 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 19 gerilediğini anlatarak,
2016'da küresel ekonomik büyümenin, 2015’in üzerine çıkacağının tahmin
edildiğini, buna paralel olarak küresel ticaret hacminde ve ihracatta artış
beklendiğini kaydetti.
Denizcilik sektörünün
canlılığının korunması gerektiğine dikkati çeken Mete, şöyle konuştu:
"Yoksa artacak ticaret
hacmimiz, yabancı taşıma şirketlerine yarayacak. Sadece geçen sene, yurt dışına
navlun için ödediğimiz para 5 milyar dolar. Bu kadar büyük tutar niye her sene
yurt dışına gitsin? Niye ülkemizde, milli şirketlerimizde kalıp, ülkemiz
ekonomisine kazandırılmasın? Hedefimiz 500 milyar dolar ihracat yapmaksa,
denizcilik sektörümüzü de buna uygun geliştirmeliyiz. Gemi inşa sanayimizi,
deniz taşımacılığını, limanlarımızı, daha fazla büyütmeliyiz."
Mete, gemi inşa sektöründe tek
bir askeri geminin yerli olarak inşa edilmesinden devletin sağladığı tasarrufun
300 milyon avro olduğunu vurgulayarak, gemi filosunu geliştirmenin yolunun
tersaneleri güçlendirmekten geçtiğini ifade etti.
Denizcilik sektörünün Türkiye'nin
cari açığını azaltmada önemli rol oynadığına işaret eden Mete, "Önümüzdeki
10 yıl içinde, sadece kendi ihtiyaçlarını, taşımalarını değil, bölgelerindeki
diğer ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir denizcilik ve liman
işletmeciliği anlayışı geliştirmek durumundayız. Ülkemiz ve reel sektörümüz
için altın değerindeki denizcilik sektörümüz, küresel piyasalardaki
dalgalanmanın ve finansal piyasaların insafına bırakılmamalı"
değerlendirmesinde bulundu.
- Gümrük ve Ticaret
Bakanı Bülent Tüfenkci
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent
Tüfenkci da konuşmasında dünyada uluslararası ticaretin yüzde 90'ından
fazlasının deniz yoluyla gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Ülkemizin bu
pastadan daha fazla pay alma zarureti ortaya çıkmaktadır. Bu hedefi
yakalayabilmemiz için limanları, deniz taşımacalığını ve gemi inşa sanayimizi
el birliği ile geliştirmemiz ve büyütmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı.
Belirli bölgelerde lojistik
üslerin kurulmasının ülkede deniz yolu taşımacalığının gelişimine katkı
sağlayacağı değerlendirmesinde bulunan Tüfenkci, "Ülkenin 3 tarafı
denizlerle çevirili ve bu bizim için aynı zamanda fırsatları da içinde
barındırmaktadır. Coğrafi konumumuz ve tarihten gelen birikimimizle dünyanın en
önemli aktörlerinden biri olabiliriz" şeklinde konuştu.
Denizcilikte yapılması gereken
birtakım işler olduğunu söyleyen Tüfenkci, ticaret odalarının bu konudaki
çalışmalarının etkin bir şekilde sürdürülebilmesinin önemine dikkati çekti.
-
"El birliği ile denizciliği geliştirmeliyiz"
Bakan Tüfenkci, Türkiye'deki
ihracatın yüzde 54,3'ünün, ithalatın ise yüzde 60,1'inin deniz yoluyla
yapıldığını belirterek, "İhracat ve ithalatın yarısından fazlası deniz yoluyla
gerçekleştirilmektedir. Dünyada ise uluslararası ticaretin yüzde 90'ından
fazlası deniz yoluyla gerçekleştirilmektedir. Ülkemizin bu pastadan daha fazla
pay alma zarureti de ortaya çıkmaktadır. Bu hedefi yakalayabilmemiz için
limanları, deniz taşımacalığını ve gemi inşa sanayimizi el birliği ile
geliştirmemiz ve büyütmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Yetersiz lojistiğin, ticaret
maliyetlerini artırdığına dikkati çeken Tüfenkci, Bakanlık olarak bu anlamda
çeşitli mevzuat değişiklikleri yaptıklarını sözlerine ekledi.
-
Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım
Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise, denizcilik sektöründeki arz
kapasitesinin talebin iki katından fazla olduğunu belirterek,
"Taşımacıların hiçbiri hak ettikleri navlun gelirlerini elde
edemiyor" dedi.
Dünyanın her tarafında bir
ekonomik küçülme olduğuna dikkati çeken Yıldırım, geçen yıl ile bu yıl
arasındaki gayri safi küresel hasıla karşılaştırıldığında 3 trilyon doların
üzerinde bir küçülmenin olduğunun altını çizdi.
Yıldırım, taşımacılığın da
ekonomi ile çok yakından ilgisi bulunduğunu vurgulayarak, ekonomide 1 birim
küçülme yaşandığında taşımacılıkta 4 birim küçülme olduğunu belirtti.
Duruma bu pencereden bakıldığında
2008 öncesi sunulan arz kapasitesinin bugün talebin üzerinde kaldığını belirten
Yıldırım, "Bu yüzden de navlun fiyatları giderek düşmeye devam ediyor,
yakıt fiyatları düştüğü halde, burada bir çelişki var. Çelişkinin sebebi
yeterli emtianın olmaması, piyasada fiyatların düşmesidir. Bu bir nevi 2003'te
Türkiye'nin içinde bulunduğu kara taşımacılığı sektörünün durumu gibi"
diye konuştu.
Yıldırım, sektördeki arz
kapasitesinin talebin iki katından fazla olduğuna dikkati çekerek, dolayısıyla
taşımacıların hiçbirinin hak ettikleri navlun gelirlerini elde edemediğini
belirtti.
-
DTO Başkanı Kalkavan
Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Sefer Kalkavan da küresel kriz ve coğrafyada yaşanan
bölgesel sorunların Türk denizcilik sektörünü büyük sıkıntı içine soktuğunu
belirterek, yapılan yatırımların karşılanamaz, mevcut işletmeler ve gemilerin
çalıştırılamaz hale geldiğini kaydetti.
Gün geçtikçe sektörde yaşanan
sorunların derinleştiğini ve kronikleşmeye başladığını dile getiren Kalkavan,
"Herkesin gemisi suda yüzer ama Türk denizcileri gemilerini ateşin içinde
yüzdürmeye çalışıyor. Gemilerin günlük kazançları gemilerin günlük giderlerinin
yüzde 20'sini karşılayamaz hale geldi. Bu hesapların içerisine finansman
masraflarını da eklediğinizde denizciliğin tamamında sürdürülmesi mümkün
olmayan bir tablo ortaya çıkıyor" diye konuştu.
Kalkavan, olağanüstü bir dönemden
geçildiğini belirterek, halihazırda Türk deniz ticaret filosunun büyük
bölümünün yabancı bayrak altında çalıştırıldığını, bu filonun Türkiye bayrağına
kazandırılması için cazibe ortamının teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. 2008
küresel krizinden bu yana gemilerin yüzde 50-80 arasında değer kaybettiğinin
altını çizen Kalkavan, "Bilançolar da buna bağlı olarak bozulmuştur.
Dolayısıyla da BDDK kuralları gereğince de denizcilik şirketlerine bankalarca
kredi verilmemektedir. Burada denizcilik sektörü için farklı bir anlayış
geliştirilmeli, en azından geçici bir süre için denizcilik şirketleri için bir
istisna oluşturulmalıdır" dedi.