02.04.2016 Ankara TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından düzenlenen IV. Uluslararası Eğitim Forumunda yaptığı konuşmada, iş dünyasının eğitimden en temel beklentisinin, iş dünyasının mevcut taleplerine cevap verecek nitelikte insan yetiştirmesi olduğunu vurgulayarak, işsizlik çok büyük bir sorun iken firmaların çalıştıracak eleman bulamadığını söyledi.
Halim
Mete burada asıl sorunun işsizlik değil, mesleksizlik olduğunu belirterek, “gençlerin
ya mesleği yok, becerileri yok. Ya da ellerindeki beceriler özel sektörün
talepleri ile uyumlu değil” dedi.
Eğitim
sistemi kurgulanırken iş dünyasının bunun önemli bir parçası olmak istediğini
aktaran Mete, “Bana kalsa eğitim gören her genci mutlaka bir firmada staj
yaptırırım ki iş dünyası nasıl çalışır, ne iş yapar, hangi koşullarda yapar
görsün tecrübe etsin” ifadelerini kullandı.
TOBB
ETÜ olarak, ortak eğitim sistemini uyguladıklarını anlatan Halim Mete, “Ortak
eğitim sistemi şu: Üniversite eğitimini 2 dönem yerine 3 döneme çıkardık. Yaz
tatilini kaldırdık. Öğrencinin her öğretim yılının 4 ayında, üniversitenin
anlaşmalı olduğu firmalarda çalışarak geçiriyor. Staj yapmıyor, fiili olarak
çalışıyor ve çalıştığı süre boyunca asgari ücret alıyor, sigortası yatırılıyor.
Böylece her öğrenci, mezun olduğunda 1 yıllık iş tecrübesi ve iş ahlakı ile
mezun oluyor. Bu bizim bulduğumuz bir sistem değil. Batılı ülkelerde uygulanan
bir sistem. Ve iş dünyası beklentilerinin eğitim sistemine taşınmasının en
verimli örneklerinden biri. Bu tarz yeni yaklaşımlar çok önemli” dedi.
Dünyada
şu an 4.0 Sanayi devriminin konuşulduğunu aktaran Mete, Türkiye’nin ilk 3
sanayi devrimini kaçırdığını ancak ilk defa dünya ile aynı anda bir sanayi
devrimine geçiş yapma imkanı bulunduğunu söyledi.
Mete,
iş dünyasının Sanayi 4.0’ı anlamaya çalıştığını, TOBB olarak bu konuda öncülük
ettiklerini, Almanya’nın tecrübelerini öğrenmek için ortak çalışmalar yaptıklarını
kaydetti.
Eğitimin
geleceğin inşası ile alakalı bir iş olduğuna dikkat çeken Halim Mete, bunun uzun
soluklu bir iş olduğunu, o yüzden hemen yapalım, şunu da yapalım yerine, doğruyu
yapalım noktasında hemfikir olmak gerektiğini söyledi.
Mete,
teknik eğitim sisteminin merkezinde iş dünyasının olmasının gerektiğini, ikinci
olarak sadece iş dünyasının değil, tüm toplumsal kesim temsilcilerinin,
üniversitelerin, kamu kesiminin içinde olacağı ve karar alma yetkisine sahip
kurumsal bir yapı oluşturularak Türkiye’nin eğitim sisteminin amacı, modeli,
araçlarının masaya yatırılmasını istedi.
-Bakan Avcı
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da gelecek ile eğitim arasında sıkı bir bağın olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: "Geleceği eğitimcilerin kuracağı, hep söylenen bir gerçektir. Bu, aslında bir gerçeğin ifadesi ve biz eğitimciler, bize yüklenen bu 'geleceğin mimarları' sorumluluğundan da doğrusu biraz ürkmüyor değiliz"
Bütün dünyada sanayi devrimiyle şekillenen bir eğitim anlayışının 20. yüzyıl sonuna kadar geçerli olduğunu aktaran Avcı, bilgisayar teknolojisinin ilerlemesiyle hayatın bütün alanlarında köklü değişiklikler başladığını aktardı.
Hayatın bütün alanlarının dijital devrimin etkisiyle adeta mutasyona uğradığını, iletişim araçlarının olağanüstü çeşitlendiğini, iletişim biçimlerinin değiştiğini anlatan Avcı, şunları söyledi: "Bilgi kaynakları arttı, bilgiye ulaşmak hem kolaylaştı hem yaygınlaştı hem de ucuzladı. Bu alanda, bilgi sahasında okulun, kitabın ve öğretmenlerin biricikliği sona erdi. Eğitim kurumları, eğitimciler kendileri dışındaki bilgi kaynaklarıyla rekabet etmek zorunda kaldılar. Kabul edelim ki bu değişim fırtınasına çok da hazırlıklı yakalanmadılar."
TED Genel Başkanı Pehlivanoğlu ise Türkiye'nin geleceğini yetiştirmenin önemli bir sorumluluk içerdiğini aktardı.
Takip eden değil yol açan insanlar yetiştirmek istediklerini anlatan Pehlivanoğlu, "Bilimde, teknolojide, ekonomide, eğitimde ve hemen hemen her alanda fark yaratanlar, ne geçmişi en iyi şekilde tekrarlayanlar ne de en hızlı takipçilerdir. Fark yaratanlar, geçmişi ve anı çok iyi anlayarak yenilikçi, yaratıcı ve girişimci düşünebilenler ve düşündüklerini hayata geçirenlerdir" dedi.
"Türkiye'nin Geleceğine İnanıyoruz: Geleceği Okuyoruz" başlıklı 4. Uluslararası Eğitim Forumu'nda kuantum fizikçisi ve fütürist Michio Kaku ve farklı ülkelerden gelen katılımcılarca sunumlar yapıldı.