Yazılımcıların
sanayici kimliğini kazanmasıyla birlikte firmaların devlet teşviklerinden artık
daha etkin bir şekilde faydalanabileceğine dikkat çeken Halim Mete, sektöre
verilen her ilave desteğin, küresel ölçekte söz sahibi yazılım şirketleri
çıkarabilmeye büyük katkı vereceğini söyledi.
Bilişim
alanında yapılanların Türkiye’ye daha fazla zenginlik getireceğini söyleyen
Mete şunları kaydetti: “Gerçekten de dünyada baş döndürücü hızda gerçekleşen
bir teknolojik dönüşüm yaşanıyor. Zengin ülkelerin geçtiği yollardan yürüyerek
zenginleşmek artık mümkün değil. Devir, eskiyi parlatıp yeniden piyasaya sürme
devri değil. Eskinin yerine yenisini koyma, ihtiyaçları yeniden tanımlama,
yenilik yapma devri. “Büyük balık, küçük balığı yutar” sözü geçerliliğini
yitirdi. Artık “hızlı balık, yavaş balığı yutuyor”. Mazisi 10 yılı bile
bulmayan genç şirketlerin, 100 yıllık dünya markalarının iş modellerini yıkıp
geçmesi bunun göstergesi.
“Uber
ve Tesla”, otomotiv endüstrisini değiştirdi. Uber’in bir tane Taksi’si yok,
değeri 50 milyar dolar. Tesla’nın şirket
değeriyse BMW’yi geçti. “Airbnb”, konaklama sektörünü geliştirdi. Sahip olduğu bir tane otel yok, değeri 25
milyar dolar. “Whatsapp” telekom altyapısına sahip değil, ama değeri 20 milyar
dolar. “Alibaba”, toptan ve perakende
ticaretini değiştirdi. Stokta ürün tutmuyor, değeri 200 milyar dolar. “Facebook
yazılı ve görsel medyayı dönüştürdü. İçerik oluşturmak için 1 kişi
çalıştırmıyor, değeri 200 milyar dolar.
Buradaki
büyük kazancın sermayesi bilişim! Teknoloji, bilişim, mobil uygulama ekonomide
yeni bir çağ başlattı. Önümüzdeki 25
yılda mevcut mesleklerin yüzde 47’si ortadan kalkacak. Elbette yok olan
mesleklerin yerine yenileri gelecek. Ancak tüm bu yeni meslekler yeni sanayi devrimi
teknolojilerini, uygulama ve geliştirme becerilerini gerektirecek”.
Dijital
dönüşümün, Türkiye’nin zenginleşmesi için çok büyük bir fırsat olduğuna vurgu
yapan Mete, “Dijital dönüşüm ekonomi gündeminin temeli olmalı. Yeni nesilleri,
dijital dönüşüme uygun becerilerle yetiştirebilirsek, Türkiye’nin dünyanın en
zengin ülkeleri arasında yer alacağına yürekten inanıyorum” dedi.
Mete, Türkiye’yi
dijital dönüşüm sürecine hazırlamak için kamunun, firmaların, üniversitelerin
ve sivil toplumun birlikte çalışmasının önemine değinerek şöyle devam etti: “Kamu,
uygun yasal çerçeve ve desteklerle firmaların gelişmesine katkı sunmalı.
Firmalar, eski iş yapma biçimlerini yeni ekonomiye uyumlu bir şekilde gözden
geçirmeli. Üniversiteler, yeni ekonomiyi doğru okumalı ve müfredatlarını ona
göre şekillendirmeli. Sivil toplum ise kamu ve özel sektör arasındaki
işbirliğini kuvvetlendirecek ve toplumun bilinçlenmesini sağlayacak adımları
atmalı”.
-Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk
Özlü ise Üretim Reform Paketi ile birlikte bilişim teknolojisi ve yazılım
üreten işletmelerin, Sanayi Sicil Kanunu kapsamına alındığını belirterek,
"Paketle, yazılımcılarımızı sanayici kapsamına aldık. Artık yazılımcılar,
sanayicilerin elde ettikleri tüm haklardan faydalanacaklar. Bu paketin sunduğu
imkanları, özellikle genç girişimcilerimizin takip etmelerini istiyorum."
dedi.
Şirketlerin ayakta kalabilmesi ve
piyasanın etkin aktörleri olabilmesinin teknolojiye ne oranda yatırım
yaptıklarına bağlı olduğuna işaret eden Özlü, iş dünyasına ve girişimcilere
teknolojiye yatırım yapmaları çağrısında bulundu.
Sanayileşme politikalarını, Sanayi
Devrimi’nin gereklerine göre yeniden güncellediklerini ve kurguladıklarını
anlatan Özlü, dijital değişime ayak uydurmanın, yazılıma bilişime yatırım
yapmanın tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladı.
Bilişim ve yazılım sektörlerinin
yaşadığı sorunların farkında olduklarını da dile getiren Özlü, "Bu sektörlerin
nitelikli iş gücü açığı, Ar-Ge teşviklerinin uygulanmasında yaşanan sorunlar,
fiyat odaklı ihale süreçleri gibi problemler yaşadığınızı biliyoruz. Bu
alanlarda çalışmalar yapmak ve ilerleme kaydetmek durumundayız. Bu amaçla,
Bilgi Teknolojileri ve yazılım sanayimizin cirosunun en kısa sürede iki katına
çıkarılmasını hedefleyen, 'Bilgi Teknolojileri ve Yazılım Sanayi Programı'
çalışmasını başlattık. Hem kamunun hem şirketlerin hem de bilişim ve yazılım
sektörünün çok daha fazla proje üretmesi gerekmektedir." şeklinde konuştu.
-Yazılım Sektör
Meclisi Başkanı Elmas
TOBB
Türkiye Yazılım Sektör Meclisi Başkanı Melek Bar Elmas da Gartner verilerine göre dünya yazılım pazarının 2016 yılında % 6 büyüyerek 333
Milyar Dolar’a ulaştığını, 2017’de ise % 7 büyüme ve 357 Milyar Dolar olmasının
beklendiğini aktardı.
TÜBİSAD araştırma
sonuçlarına göre Türkiye yazılım pazarının büyüklüğünün 2016
yılında % 16 büyüme ile 12 milyar liraya ulaştığını aktaran Elmas, “Bu da
yaklaşık 4 Milyar dolar anlamına gelir ki dünya pazarının % 1’i eder. Yazılım
sektörü sadece iktisaden değil stratejik olarak
da büyük önem taşıyor. Yazılımlar tarafından yönetilen bir dünyada yaşıyoruz. Yaptığımız telefon
konuşmalarından finansal işlemlere kadar her şey yazılımların kontrolünde.
Evlerin kontrolü bile artık onlarda. Bizden sonraki nesil belki de
dijital olmayan hiç bir şey kullanmayacak. Gelecek; teknoloji, yazılım ve
donanım alanında güçlü olanlar tarafından kontrol edilecek. Ülkelerde ikiye ayrılacak, teknoloji üretenler ve başkalarının
ürettiklerini alıp kullananlar. Bizler ilk kategoride olmak istiyoruz” dedi.
Elmas, yazılımcıların sanayici olarak kabul
edilmesinin kendileri için yeni bir başlangıç olduğunu
belirterek şunları kaydetti: “Yazılım diğer sanayi
dallarından farklılıklar taşıyor. Bu nedenle şimdi kapasite raporundan
başlayarak sektörel düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bakanlığımızın şimdiye
kadar verdiği güçlü desteği, bu süreçte de kesintisiz sürdüreceğine yürekten inanıyorum.
Öte yandan tüm devlet teşkilatımızda
Bilişim ve Yazılım’ın önemi, özellikle
15 Temmuz’dan sonra daha da iyi anlaşıldı. Her birim kendi açısından çok güzel ve iyi niyetli çalışmalar
yapıyor. Ancak yapılan çalışmaların bütüne bakıldığında çelişkiler içermesi sonuca
ulaşmamızı zorlaştırıyor.
Bu çabaların somut
sonuçlara dönüşebilmesi
için sağlıklı koordinasyonu sağlayacak Sivil Toplum, Üniversite, Özel Sektör’ü de içerecek geniş katılımlı bir üst birime ihtiyacımız var. Böyle bir yapılanmanın sektöre
ve ülkemizin Sayısal Dönüşümü’ne büyük ivme kazandıracağını
biliyoruz”.