30.07.2018 İstanbul İktisadi Kalkınma Vakfı’nın 56. Olağan Genel Kurulu İstanbul’da gerçekleştirildi.
Divan Başkanlığını TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali
Kopuz’un yaptığı Genel
Kurul’da TOBB adına konuşan TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tamer Kıran, Türkiye ile AB
ilişkilerinin istedikleri noktada olmadığını, dağılmış, ortak karar veremeyen
bir birlik tablosuyla karşı karşıya olduklarını söyledi.
Tamer Kıran, Türkiye-AB ilişkilerinin
canlı tanığı olan İktisadi Kalkınma Vakfı’nın 53 yılı geride bıraktığını
belirterek, “Aradan geçen süre içinde, İKV, Türkiye’de AB konularında, uzman
bir düşünce kuruluşu haline geldi. Türkiye-AB İlişkilerinin gelişmesine önemli
katkılar sağladı. Aynı zamanda, iş dünyasının AB konularında
bilgilendirilmesinde de daima öncü rol oynadı” dedi.
Kıran, Türkiye’nin Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi olduğunu, AB’nin
4. büyük ihracat pazarı ve AB’nin en çok ithalat yaptığı 5. ülke olduğunu
söyledi.
AB’nin de Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olduğunu
anlatan Tamer Kıran, “Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye’deki yabancı yatımcılar
açısından da ilk sıradadır. İktisadi ilişkilerimiz son derece derinleşmiştir. Türkiye
ve AB, iktisadi olarak, çok sayıda güçlü bağla birbirine bağlanmıştır. Diğer
taraftan, Türkiye’nin iktisadi ve siyasi dönüşüm çabalarında, AB ile ilişkiler,
hep yol gösterici olmuştur. Türkiye’nin dönüşüm sürecine önemli katkılar
sağlamıştır. İş dünyası, Türkiye’nin bu dönüşüm çabalarının her zaman yanında
olmuştur. Türkiye’nin AB ile ilişkilerini stratejik bir öncelik olarak ele
almıştır. İKV, iş dünyasının AB ile
bütünleşme çabalarına verdiği desteğin simgesidir” şeklinde konuştu.
Türkiye ile AB arasındaki
ilişkilere değinen Tamer Kıran şunları kaydetti: “Mülteciler, terörler mücadele
ve enerji alanlarındaki işbirliğimiz memnuniyet vericidir. Türkiye-AB Yüksek
Düzeyli Ekonomi Diyaloğu, 2016 ve 2017 yıllarında gerçekleştirilebildi. Bulgaristan
AB Dönem Başkanlığı döneminde, Türkiye-AB Zirvesi gerçekleşti. Buna rağmen,
Türkiye ile AB arasındaki ortak çalışma alanları kapsamı daraldı. Yani, masa
üzerindeki gündem konular azaldı.
Türkiye ile AB’nin tekrar
yakınlaşması şüphesiz, ortak yararımızadır. Katılım sürecinin tekrar
canlandırılmasını istiyoruz. Gümrük Birliği’ni modernize edecek müzakerelerin,
bir an önce başlatılmasını bekliyoruz. Vize konusu da artık sorun olmaktan
çıkarılmalıdır. Vize serbestisi süreci tamamlanmalıdır.
Bugün Türkiye-AB
ilişkileri istediğimiz, noktada değildir. Ne yazık ki, dağılmış, ortak karar
veremeyen bir birlik tablosuyla karşı karşıyayız. Bu durum Avrupa
Komisyonu raporlarına da yansıyor. İlişkilerin yoğunluğunu, boyutunu,
perspektifini anlamaktan uzak, vizyonsuz, içeriksiz, gelişmelerin gerisinde
kalmış, Türkiye raporları hazırlanıyor. Bu raporlar, yakınlaşmayı teşvik
etmekten uzaktır. Müzakere yapılmasından uzaktır.
Biz eleştiriden
korkmuyoruz. Ancak objektif eleştiri görmüyoruz. Kıbrıs konusundaki ilkesizlik
de devam ediyor. Koskoca AB, Güney Kıbrıs'ın esiri olmuş durumda. Açık
söyleyeyim, Güney Kıbrıs'ın tek başına doğalgaz çıkarma hakkı olamaz. Doğalgaza
sahip çıkmasına da müsaade edilemez.
Tamer Kıran, iş dünyası
olarak, Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesine dönük çabaların sürdürülmesi
gereğine inandıklarını belirterek, “ABD; önce Kudüs kararıyla başlayan, ticareti
kısıtlayan yeni korumacı tedbirlerle devam eden ve son olarak İran’a yönelik bir
ambargoyu tek başına, tüm dünyaya dikte eden, kural tanımaz tavırlar içinde. Buna
karşı AB ve Türkiye, birlikte güçlü bir duruş sergileyebilir, böylece tüm
dünyadan da destek alabilir. Zaten, son zamanlarda, AB ile Türkiye arasında
pragmatik ve yeni bir ilişki türü gelişti. Özellikle müzakerelerin tıkalı
olduğu alanlarda, bu pragmatik işbirliği öne çıkıyor. Örneğin, mülteci
meselesinde olduğu gibi. Normal koşullarda birbirine mesafeli duran, ancak kriz
anlarında işbirliği yapan aktörler konumuna geldik. Tüm bunlara rağmen bizler,
AB vizyonuna hedefine inanıyor, sahip çıkmaya devam ediyoruz. TOBB ve İKV bugüne
kadar olduğu gibi, bundan sonra da, iş dünyasının AB vizyonu doğrultusunda çalışmalarını
sürdürecek” dedi.
İKV Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu da konuşmasında, son dönemde bozulan Türkiye-AB ilişkilerinin normalleşme yolunda olmasının sevindirici bir gelişme olduğunu belirtirken, özellikle vize serbestliği ile gümrük birliği güncellenmesinin ilişkilerin yeniden canlanmasını sağlayabileceğini söyledi.
Başkan Zeytinoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Son tahlilde, ilişkilerdeki iyileşmenin esas amacı nihai hedef olan tam üyeliğin gerçekleşmesidir. Günümüzde AB’de Türkiye’nin üyeliğine yönelik azımsanamayacak bir karşıtlık olsa da, algılar ve kararların hızla değişebileceğini unutmamalıyız. Uluslararası koşullarda son derece hızlı ve çarpıcı değişimlerin yaşandığı dünyamızda Türkiye’nin AB üyeliği de orta vadede mümkün olabilir. Tabi gerekli koşulların sağlanması ve siyasi iradenin de oluşması şartıyla. Bu noktada sivil toplum ve iş dünyası temsilcileri olarak bizlere düşen, AB’yi ve dünyayı yakından izleyerek, gelişmelerin ülkemiz üzerindeki etkilerini incelemek ve AB norm ve standartlarına erişmek için katkıda bulunmak olmalıdır”.
Zeytinoğlu son olarak şunları söyledi: “Başta TOBB olmak üzere değerli mütevelli kurumlarımız ve destekçilerimizin katkıları ile “Türkiye’nin AB uzmanı” olarak ülkemizin kalkınması, demokratikleşmesi ve küresel sisteme entegrasyonu açısından son derece önemli olan AB ile ilişkiler ve küresel gelişmeler konularında çalışmaya devam etmeyi ve bizden beklenenlerin ötesinde fayda sağlamayı hedefliyoruz”.
-İKV Başkanlığına Ayhan Zeytinoğlu yeniden seçildi
Genel Kurulda, Ayhan Zeytinoğlu yeniden İKV Başkanlığına seçilirken yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: “Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, Zeynep Bodur Okyay, Atilla Menevşe, Yavuz Canevi, Dr. Zeynel Abidin Erdem, Sedat Zincirkıran, Ali Sami Aydın, Nevzat Seyok, Levent Taş, Mehmet Kaya, Ömer Gülsoy, Süleyman Uyar, Yavuz Altun, Işınsu Kestelli, Simone Kaslowski ve İsmail Gülle yer alırken, Denetleme Kurulu Üyesi Hasan Hüseyin Coşkun ve Musfata İçöz oldu.