24.01.2019 Ankara Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz, Türkiye Kamu-Sen tarafından Ankara'daki bir otelde düzenlenen "Endüstri 4.0 ve Sendikaların Geleceği" programına katıldı.
Faik Yavuz burada yaptığı konuşmada, küresel
ekonominin kurallarının yeniden yazıldığı bir dönemden geçildiğini belirterek, “Bu
dönemde her şey değişiyor, ama en çok da emek piyasasının dinamikleri değişiyor”
dedi.
Dijital bir devrim
yaşandığına dikkat çeken Yavuz şunları kaydetti: “Eskiden ipek yolu vardı, baharat yolu vardı. Bu ticaret yolu
üzerindeki ülkeler, insanlar zengin olurdu. Şimdi internet siber otobanı var. Yani
artık ticaretin yolu her evin, işyerinin içinden geçiyor. Avustralya’nın en
ücra köşesine bir tuşla mal satabiliyorsun. 20 trilyon dolarlık pazar, 7 milyar
insan ekranın ucunda. Dünyada e-ticaretin
toplam perakendeden aldığı pay %8,5. Biz şu anda e-ticarette henüz yolun
başındayız. Türkiye’de toplam perakende ticaretin sadece yüzde 4’ü elektronik
mecradan yapılıyor”.
Amazon’un Türkiye mağazasını açtığını
anımsatan Faik Yavuz, “Demek ki Türkiye’de fırsat gördü. Amazon, dünyanın en
büyük perakende şirketi ama hiç mağazası yok. Tüm satışlarını e-ticaret
üzerinden yapıyor. Önümüzdeki dönemde geleneksel perakende küçülürken,
e-ticaret büyüyecek. Mağazalarda çalışan insanların sayısı azalacak. Buna
karşılık depo görevlilerinin ve kargo şirketlerinde çalışanların sayısı
artacak. İşlerin niteliği değişecek” dedi.
E-ticarete ek olarak bir diğer önemli gelişmenin üretim
süreçlerindeki otomasyon olduğuna vurgu yapan Yavuz şöyle devam etti: “Aşırı otomasyon verimliliği artırarak dünyanın sınırlı
kaynağının daha etkin kullanımını sağlıyor, bu doğru. Ancak, bu durum aynı
zamanda istihdamda ciddi miktarda azalmayı beraberinde getiriyor. Tüm işi
makineler yapacaksa, insanlar ne yapacak? Önümüzdeki dönemin temel meselesi
işte bu olacak. Ama unutmayalım ki bu tartışma yeni değil. Birinci Sanayi
Devrimi sonunda makineleşme hız kazanmıştı. Kısa vadede çalışanlar
makineleşmeden zarar gördüler, protestolar arttı. Ama orta-uzun vadede yeni bir
denge oluştu. Kas gücüyle çalışanlar, makineleri kullanmayı öğrendi. Makineleşmeyle
gelen refah artışıyla birlikte tüketim kalıpları değişti. Ortaya yeni meslekler
çıkmaya başladı. İçinde bulunduğumuz dönem öncekilerden bu anlamda pek farklı
değil. Bu dönemde de bazı iş kolları ortadan kalkacak ama yerine yenileri
çıkacak. Kısa vadede bu dönüşümden zarar gören kesimler olacak. Hem işçi hem de
işveren kesimi için bu kaçınılmaz”.
Faik Yavuz, geniş toplum kesimlerini dijital çağa hazırlama
sürecinde kamuya, özel sektöre, sivil topluma ve öğretim kurumlarına önemli
görevler düştüğünü söyledi.
Teknolojik dönüşümle birlikte iş yapma şekillerinin de önemli
ölçüde değiştiğini anlatan Faik Yavuz, “Geçmişten bu yana iş yapmada önemli bir
rolü olan istişare kültürünü artık “açık inovasyon” olarak tanımlamak mümkün. Artık
bir işle ilgili tüm paydaşların fikirlerinin toplandığı açık inovasyon
platformları sayesinde ortak akılla işler yürütülüyor. Özel sektör de kamu da
iş yaparken bu dönüşümden etkilenecek. Bu dönüşümün kamu ve özel sektörün
işbirliğini artıracağını da hep birlikte göreceğiz” dedi.