14.07.2019 Rize Kadın girişimcilerin başarı öykülerinin anlatıldığı yazı dizisinde bu defa Rize'nin kadın girişimcileriyle buluşuldu. Rize Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Yasemin Suyabatmaz, "Evdeki kadını tarlaya indirmek istiyoruz. Kadınlarımız çay işinden elini çektiği için, Gürcistan'dan çay toplamaya gelmeye başladılar. 600 milyon TL Gürcistan'a yevmiye parası olarak kaynak aktarılıyor. Biz bu paranın Rize'de, Rizeli kadınlarda kalmasını istiyoruz. Çay emir altında toplanmaz. Hedeflerimiz belli. Kadınlarımızı kendi bahçesine indirebilmek ve kendi işinin patronu olarak çay toplatabilmek" dedi.
TOBB Rize Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı
Yasemin Suyabatmaz, birçok alanda çalışmaları olan bir iş kadını. Suyabatmaz,
hikayesini, "1995 yılında evliliğim nedeniyle Rize'ye yerleştim. 1999
yılında türbanımdan dolayı üniversite eğitimime devam demediğimden, iş hayatına
kayınpederimin hukuk bürosunda başladım. Kısa bir süre sonra 2001 yılında,
eşimin sermayesini oluşturduğu 30 metrekarelik bir dükkanda, tekstil
sektöründe, ticarete başladım. 2009 yılında ise Rize İyidere ilçesinde sosyal
anlamda bölgede ciddi eksikliğini hissettiğim kadınlar plajım faaliyete
geçirdim" sözleriyle anlattı.
-105 kişi
istihdam ediyoruz
Rize'de ilk olan ve günde 500 kadına hizmet veren
plajın halen çalıştığım belirten Suyabatmaz, diğer çalışmalarını da şöyle
anlattı: "2012 yılında 3 ortaklı yeni bir şirket kurarak, Rize İyidere
ilçesinde 5 yıldızlı otel yatırımımıza başladık. 3.5 yıl bu yatırınım
müteahhitliğini yaptım. Şantiyede önce çekingen davranan işçiler, bir süre soma
'abi' demeye başladılar. 2016 yılında Rize'nin ilk 5 yıldızlı oteliyle, turizm
sektörüne giriş yaptık. 2019 Ocak ayında içinde 8 markayı barındıran kadın
butik mağazamızla faaliyet alanlarımızı geliştirdik. Toplamda, 105 personel
barındıran işletmelerimizde, emin adımlarla ticari akışımızı devam ettiriyoruz.
Her türlü ortama uyum sağlarım. Yeri geldiğinde topuklu ayakkabılarımı giyerim,
yeri geldiğinde sarı çizmelerimi çekerim. Evin girişimcisi benim. Eşim devlet
memuru."
-Çaykur’la
ortak proje
Rize Kadın Girişimciler Kurulu'nda da yakın zamanda
görevi devraldıklarım belirten Suyabatmaz, "Şubat ayında, iki listeyle
girdiğimiz seçimde, ekibimle birlikte seçimi alarak göreve başladık. Bizden
daha önce bu görevi yapan Zühre Kavuncu ve ekibine bu zamana kadar Rize'nin
girişimci kadınına vermiş oldukları destek için ayrıca teşekkür ediyorum.
Ayrıca TOBB'daki kadının statüsünü önemseyen ve her platformda kadını ön
plana çıkartan Yönetim Kurulu Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu'na ve her zaman
bizlerden desteğini esirgemeyen ve yanımızda olduğunu hissettiren Rize Ticaret
ve Sanayi Odası Başkanımız Şaban Karamehmetoğlu'na teşekkür ediyoruz"
diye konuştu. Suyabatmaz, bundan somaki süreçte yapacaklarını da şöyle anlattı:
"Ekibim ve ben seçime girerken Rize'nin cesur
kadınım iş hayatının içerisinde nasıl daha bilinçli hale getirebiliriz ve yeni
kadın girişimcileri nasıl teşvik edebiliriz diye düşündük. Seçimleri 4 oyla
kazandık. Bayrağı teslim aldıktan soma ilk çalışmamız olan TOBB, Habitat
Derneği, İTÜ ve Coca Cola Türkiye ortaklığında yürütülmekte olan Kızkardeşim
projesi kapsamında, Rize'de yerel lezzet gıda girişimciliği hibe alanında ilk
elemelerimizi tamamladık. Bu projedeki işletmecilerimizi, ekip olarak
destekliyoruz. Rize'nin ekonomik olarak en önemli gelir kaynağı olan
çay tarlalarına, kadınımızı nasıl geri döndürebiliriz diye Ar-Ge çalışmalarını
devam ettiriyoruz. Hepimizin anneleri ve anneanneleri çay toplardı, ama
şehirleşmeyle birlikte bundan uzaklaştık. Şimdi Çaykur ve ilgili kurumların
görüşlerini de alarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Evdeki kadını tarlaya
indirmek istiyoruz. Kadınlarımız çay işinden elini çektiği için, Gürcistan'dan
çay toplamaya gelmeye başladılar. 600 milyon TL Gürcistan'a yevmiye parası
olarak kaynak aktarılıyor. Biz bu paranın Rize'de, Rizeli kadınlarda kalmasını
istiyoruz. Çay emir altında toplanmaz. Hedeflerimiz belli. Bir kadınlarımızı
kendi bahçesine indirebilmek ve kendi işinin patronu olarak çay toplatabilmek,
imkanı olmayan kadınlarımızın da Çay-Kur bünyesinde toplamalarını
sağlayabilmek. Bunu teşvik etmek için, hepimiz yerel kıyafetlerimizi giyip, çay
da toplayacağız örnek olacağız. Bunun dışında bölgesel ekonomik kalkınmada
kadının etkin rol almasını sağlayıcı ciddi projeleri geliştirme aşamasındayız.
Ar-Ge çalışmalarımızı tamamladıktan soma tahmini ocak ayından soma
geliştirdiğimiz, projelerimizi gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz."
-Nasıl
girişimci oldular?
Sevilay Yanılmaz: Muhasebe okudum. 1991 yılında
staja başladığım şirkette kaldım. Hala orada muhasebe müdürü ve yönetim kurulu
başkan vekili olarak çalışıyorum. Şirketin kuruluşundan bu yana oradayım.
Yaptığım iş dışında, okullar ve eğitimle de yakından ilgileniyorum. 20 yıldır
okul aile birliği başkanlığı yapıyorum. Yardıma ihtiyacı olan çocuklara
yardımcı oluyoruz. Bugüne kadar Kent Konseyi olarak da, 400'den fazla çocuğu
giydirdik. Okulları, tiyatrolara götürüyoruz. Bu çalışmalarla çocuklarımıza
dokunmak beni çok mutlu ediyor.
Fatma Karasüleymanoğlu: Evliyim, iki çocuk
sahibiyim. Genç bir yaşta, 18 yaşında anne oldum. 2005 yılında ise, iş hayatına
girdim. 2 yıllık bir moda evi tecrübem oldu. Daha sonra ise, bir organizasyon
şirketi kurduk. Reklam, tabela işine de girdik. Aynı zamanda 8 markanın
bulunduğu butiğimiz de, Yasemin hanımla ortağız ve burası da devam ediyor.
Ortaokulda zayıf getirdiğim için ailem beni okutmadı. 17 yaşında evlendirildim,
18 yaşında anne oldum. Dışarıdan liseyi okudum. Şu anda ise 48 yaşındayım. O
kadar çok şey var ki yapmak istediğim... Eşim öğretmen. Eşimin desteği hiç
olmadı iş hayatımda. KOSGEB'in girişimcilik kursuna giderek, devletin
desteğiyle başladım. Kadınlara da diyorum ki; "Mücadele azminizi
kaybetmeyin. Kadın isterse yapar."
Sema Aktaş: Kız meslek lisesini bitirdim. İdealist
öğretmenlerin çalıştığı bir okulu bitirdim, ancak sonrasında evlendim. İki
çocuğum oldu. Babam PVC'yi Rize'ye ilk getiren isimlerdendi ve benim aklımda
hep babamla çalışmak vardı. 25 yılsonunda memleketime geri döndüm. Çocuklarım
evlendi. Ailemin desteğiyle onlarla çalışmaya başladım. Şimdi PVC üzerine
çalışıyoruz. Başarmak için emek harcamak ve istemek gerekiyormuş. Benim de
hayalim için 25 yıldan fazla beklemem gerekti. Şuanda ailemin de desteğini
alarak kendi şirketimi kurdum. Bu kadar başarılı kadının arasında olmak çok
güzel. Her gün farklı bir kadın hikayesi görüyoruz ama hepsi çok güzel ve güçlü
kadınlar.
Güneş Bilgin: 2 çocuğum ve iki torunum var. Oğlum
eşim ve yeğenimiz birlikte çalışıyoruz. Benim hikayem evde başladı.
Fabrikalardan kumaş alıp onları işleyip satıyorduk. Sonrasında bir iç giyim
mağazası açtık. Eşim de destekledi. Ancak bir süre soma İstanbul'a yerleştik. 4
yıl sonrasında da geri geldik, ben ise çocuk girişimciliği üzerine okudum. O
arada eşimin sigorta şirketi vardı. Eşim davet etti, önce elemanı oldum, sonrasında
ortağı oldum. Şimdi ise eşim, oğlum, yeğenimle çalışıyorum. Sorumluluk hem
evde, hem işte devam ediyor. Ama güzel bir şekilde devam ediyor.
Dilara Hoşver: Liseden sonra erken evlendim. Eşimin
mobilya mağazası vardı. 94 yılında çalışmaya başladım ancak kesintili bir süreç
oldu. 2002 yılında aktif olarak çalışmaya başladım. Başladığımda bilgisayarı
sadece üç parçalı bir makine olarak biliyordum. Benimle "Sen bir poliçe
kesene kadar biz yemek aşamasına geçiyoruz" diye dalga geçerlerdi. Ancak
işe başladıktan, 3 hafta sonra sistem değişti ve ben eğitime gittim. Geri
döndüğümde sistemi bilen tek isim bendim. O gün herkes sistemle ilgili soru
sorarken, ben kahvemi yudumluyordum. O günden soma da benimle uğraşmadılar. Şu
anda eşimle ortak çalışıyoruz, 6 ofisimiz var. 5 tanesi Rize'de, bir tanesi
İstanbul'da. 13 tane çalışanımız var. Memnuniyetle söylüyorum ki,
çalışanlarımızın büyük kısmı kadın. Sadece eşim ve bir çalışanımız erkek, geri
kalan çalışanlarımız kadın.